TBMM’de geçtiğimiz Salı günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan yumruklu saldırının ardından Kılıçdaroğlu, bu haftaki grup toplantısına yoğun güvenlik önlemleri damga vurdu.
Saldırının olduğu yerde saldırıyı kınayıp açıklama yapmak isteyen CHP il başkanları ile mecliste görevli polisler arasında tartışma çıktı. CHP il başkanları ile polis arasında tartışma devam ederken CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, yumruklu saldırıyı kınayarak bir basın açıklaması yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısına gidiş güzergahında polis güvenlik önlemi alırken, geçtiğimiz hafta yumruklu saldırıda bulunulduğu koridorda bu kez sadece gazetecilerin beklemesine izin verildi. Koridordaki bütün koltuk ve masalar kaldırılırken, Kılıçdaroğlu'nun bu koridordan geçişine gazeteciler yoğun ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu, korumaları eşliğinde gazetecilerin arasından geçti ve grup toplantı salonuna gelerek partililere seslendi.
Hitler de seçimle geldi
Kılıçdaroğlu grup konuşmasında yaptığı açıklamada "Hukuk devletinde güçlüler haklı değildir, haklılar güçlüdür. Haklıların güçlü olduğu devlet hukuk devletidir. Hukuk devleti hesap verilebilen devlettir. Hukuk devletinden partiler seçimi kazanır devleti yönetmek için gelir. Devlet olmak için gelmez. Devleti yönetmek için gelip devlet olan parti önce hukuk devletini yok eder. Çünkü hesap vermez.Sandık önemlidir ama sanık tek başına demokrasi değildir. Karşınızdakinin hukukuna saygı göstermezseniz hukuk devletinden uzaklaşırsınız." dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca "Hitler ve Mussolini de seçimle geldi. Ama sonra ne oldu ‘Ben devletim’ demeye başladılar.Son on yılda baskının arttığını gücün her şeye egemen olmak istediğini görüyoruz. " diyerek konuşmasını sürdürdü.
Kılıçdaroğlu ayrıca Anayasa Mahkemesiyle ilgili yaptığı açıklamada hükümete yüklenirken"Daha düne kadar Anayasa Mahkemesi’ni göklere çıkarıyorlardı. Şimdi… İki karar verdi diye bir numaralı düşman…Bireysel başvurusu hakkını niye getirdiler? İnsanlar AİHM’e erken gitmesin diye getirdiler. Nasıl olsa orada da bizim adamlarımız var. Orada raflara koyarız dediler… Ama öyle olmadı. Orada da insanlar vicdan sahibi." dedi...