Kemal Anadol: “Türkiye'de ABD ve CIA'in haberi ve oluru olmadan darbe yapılamaz”

Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun davetini geri çeviren eski milletvekili Anadol, Türkiye'de ABD ve CIA'in oluru olmadan darbe yapılamayacağını ve MİT, derin devlet, CIA ilişkileri ortaya çıkarılmadan darbeler konusunda sonuca varılamayacağını ifade etti.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu tarafından davet edilen eski CHP milletvekillerinden Kemal Anadol, bir mektup göndererek Komisyon’un TBMM İçtüzüğü'nün dışına çıkıldığı gerekçesiyle toplantıya katılmayacağını belirtti.

“Türkiye'de ABD ve CIA'in haberi ve oluru olmadan darbe yapılamaz”
Anadol’un, mektubunda, “siyasetçiler, siyasi bilimciler ve yorumcularda geniş bir mutabakat haline gelmiş görüşe göre, Türkiye'de ABD ve CIA'in haberi ve oluru olmadan darbe yapılamayacağını'' ifadesine yer verdiği görüldü.

“MİT, derin devlet ve CIA arasındaki ilişkiler ortaya çıkarılmadan sonuca varılamaz”
Anadol mektubunda 12 Eylül öncesi ortamın hazırlanmasında MİT, “derin devlet”, CIA ve diğer yabancı istihbarat örgütleri arasındaki ilişkiler ortaya çıkarılmadan sonuca varılamayacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Bu da komisyonumuzun, MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat birimleri, Genelkurmay Başkanlığı, gibi bakanlık ve devlet dairelerinde çalışma yapması, dosyaları incelemesi, ilgilileri çağırıp bilgi almasıyla mümkündür. Aksi halde yapılacak çalışmalar zaman kaybından başka bir sonuca ulaşamaz kanısındayım.”

“Komisyon TBMM İçtüzüğü'nün 105. maddesi dışına çıktı”
Komisyonun TBMM İçtüzüğü'nün 105. Maddesinin verdiği doğal görevlerini yerine getirmediğini dile getiren Anadol, madde kapsamı dışındaki kişileri dinleme yolunun seçildiğini belirterek şunları söyledi:

“Ayrıca 12 Eylül'den sonra yapılan insanlık dışı uygulamaları, devletin karakollarında ve cezaevlerinde işlenen cinayetleri de TBMM İçtüzüğü'nün 105. maddesinin verdiği yetki ile mahallinde ve ilgilileri çağırarak, dosya dosya incelemeniz doğal göreviniz olduğu halde, bu madde kapsamı dışındaki kişileri dinleme yolunu seçtiğiniz anlaşılıyor. Bu uygulama hem İçtüzüğe aykırıdır hem de komisyonu amacından uzaklaştırır. Kurulunuz bir tahkikat komisyonuna dönüşmemelidir. Yargının siyasallaşması ne kadar sakıncalı ise yasamanın yargı yerine geçmesi de o kadar belki de ondan fazla sakıncalıdır.

Yetkisini kullanarak 12 Eylül darbesinin şifrelerini çözmek yerine TBMM İçtüzüğü'nün 105. maddesinin dışına çıkan komisyonun çalışmasına katılmam mümkün değildir.”

(soL - Haber Merkezi)