19 Kasım 2009 tarihinde İstanbul Esenyurt’ta polis tarafından sokak ortasında öldürülen TKİP üyesi fabrika işçisi Alaattin Karadağ davasının bugün görülen duruşmasında da cinayeti aydınlatacak delillerin üzerine gidilmeyerek bir ara karar verildi.
Olay yeri görüntülerinin hala ortaya çıkarılmadığı davada Karadağ’ın öldürüldüğü yerde yapılacak keşfin cinayetin aydınlatılması açısından önemini koruduğu biliniyor. Ancak davanın bugün görülen 8. duruşmasında da mahkeme heyeti avukatların cinayeti aydınlatacak birçok talebini tekrar reddetti.
“Emniyet mobese görüntülerini saklıyor”
Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 8. duruşmasına sanık polis Oğuzhan Vural ve avukatı ile Karadağ’ın avukatları hazır bulundu.
Karadağ’ın avukatları iki yıldır adresi “bulunamayan” Pakize Ilgaz isimli tanığın adresinin bu kez tespit edildiği halde yine yanlış adrese celp gönderildiğini, İl Emniyet Müdürlüğü’nden istenen mobese görüntülerinin 7. sokağa ait olduğunu ancak Karadağ’ın öldürüldüğü sokağın 4. sokak olduğunu hatırlatarak olay yeri görüntülerinin TEM’in elinde olduğunu ve saklandığını ifade ettiler.
“Yargılanan polis olduğu için keşfe gidilmesi istenmiyor”
Karadağ’ı öldüren polis suçunu itiraf etse de maddi gerçeğin ortaya çıkması için olay yerinde keşif yapılması gerektiğini belirten avukat Murat Çelik, davanın 2. duruşmasında olay yerinde keşif yapılması için ara karar verildiğini ancak 7. duruşmada bu karardan vazgeçildiğini söyledi.
“Biz heyetin keşfe gitmeme nedeninin sanığın polis olması ve bir baskının olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz” diyen Çelik, sanık polislerin bu davalarda bir şekilde sürekli beraat ettirildiğini ancak AİHM başvurularında çıkan mahkûmiyet kararı olduğunu ifade etti. Avukat 19 Kasım gününe yakın bir günde yeniden keşif kararı verilmesini de talep etti.
Yaralanan minibüs şöföründen mermi çekirdeği çıkartılabilir
Ayrıca İstanbul Tıp Fakültesi’nden gelen raporda, olay sırasında yaralanan İsmail Durmuş’ta bulunan kurşun çekirdeğinin çıkartılmasında kalıcı bir etkinin tıbben beklenmediği belirtildi. Mermi çekirdeğinin çıkartılmasının hangi silahtan ateşlendiğinin belirlenmesi açısından kritik olması raporun önemini ortaya koyarken sanık polisin avukatları ise Durmuş’ta kalan mermi çekirdeğinin çıkartılmasını istemediklerini belirttiler.
Öte yandan avukat İbrahim Ergün de olayın yaşandığı 7 no.lu sokağın mobese görüntüleri talep edildiğinde o adreste kamera olduğunun belirtildiğini ancak daha sonraki cevapta aynı kameranın 7. sokağı görmediği söylenerek yaşanan çelişkiden bahsetti. Avukat Ergün, mobese görüntüleri hakkında çelişkili yanıtlar veren Kemal Erbir hakkında mahkemeden suç duyurusu talebinde bulundu.
Sanık polis avukatı: “Olay yeri keşfini polis yaptı”
Sanık polis Oğuzhan Vural’ın avukatı da olay yeri keşfini polisin yaptığını bu yüzden keşif yapıp yapmama hususunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını söyledi. Ayrıca yaralanan minibüs şöförü İsmail Durmuş’taki kurşunun Karadağ’ın silahına ait olduğunu düşündüklerini söyledi.
Savcı keşif yapılmasını istemedi
Savcı Mehmet Doğar görüşünün sorulması üzerine, tanık Pakize Ilgaz’ın dinlenmesini, İsmail Durmuş’tan çıkan mermi çekirdeğinin hangi silahtan atıldığının tespit edilmesini ve olay yerinde keşif yapılması talebinin reddedilmesini talep etti.
Mahkeme keşif talebini reddetti
Mahkeme açıkladığı ara kararında tanık Pakize Ilgaz’ın dinlenmesini ve İsmail Durmuş’un duruşmaya gelmesinin sağlanmasını istedi. Mahkeme avukatların Kemal Erbir hakkında suç duyurusunda bulunulması ve olay yerinde keşif yapılması taleplerini de reddetti.
Bir sonraki duruşmanın 3 Aralık 2012’de saat 13:30’da görülmesine karar verildi.
Karadağ'ın avukatı: “Keşif isteyen hâkim Kocaeli’ye atandı”
Karadağ’ın avukatı İbrahim Ergün dava sürecini soL’a değerlendirdi. Mahkemenin olay yeri keşfi talebini reddetmesini ele alan Ergün, “Biz baştan beri olay yeri keşfinin yapılmasını istiyorduk ve daha önceki heyet yapılmasına karar vermişti ancak kararın ardından o mahkeme heyetinin başkanı Kocaeli’ye atandı. Tesadüf müdür bilemiyoruz. Ardından hiçbir duruşma yapmadan keşif kararı ertelendi. Neticede de vazgeçildi ve reddedildi. Olayın aydınlatılmasında bu bir engeldir. Oraya gidilebilseydi birçok şey görülecekti. Eğer eksiklikler giderilmez, işlemler yapılmazsa diğer benzer davalarda olduğu gibi bu davada da sanık polise beraat olur” dedi.
“Olay yerinde keşif yapılırsa birçok şey çıkacak”
Olayın yaşandığı sokağa ait mobese kamera görüntülerinin de kaybedildiğini belirten Ergün, görüntülerin toplanmadan ve keşif talebinin yerine getirilmeden maddi gerçeklerin ortaya çıkma ihtimalinin zor olduğunu kaydetti.
Önümüzdeki duruşmada taleplerini yineleyeceklerini söyleyen Ergün, “Başka davalarda reddedilen talepler yıllar sonra vazgeçilebilir, keşif yapılabilir. Benzer olaylar hakkında Yargıtay kararları var. Biz sonuna kadar bu talebimizi dile getirmeye devam edeceğiz. O olay yerinden birçok şey çıkacak, olayın aydınlatılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Ne olmuştu?
Fabrika işçisi Alaattin Karadağ, geçtiğimiz sene 19 Kasım’da “TKİP” imzalı afişleri astığı sırada kendisini gören polislerle silahlı çatışmaya girmiş, çatışmanın ardından polis memuru Oğuzhan Vural tarafından vurularak öldürülmüştü. Karadağ’ın kaçması üzerine polis Vural, içinde yolcular olan bir minibüse binerek Karadağ’ı takip etmeye başlamış ve minibüsten Karadağ’a ateş açmış, Karadağ da karşılık vermişti. Bu çatışma esnasında minibüs şoförü de yaralanmıştı.
Karadağ’ın vurulmasının ardından medya, Karadağ’ın daha önce ölüm orucu yaptığını ve “kesinleşmiş bir cezası” bulunduğunu belirterek cinayeti meşrulaştırmaya çalışsa da, olayın ardından ortaya çıkan birtakım bilgiler, Karadağ’ın ölümünün bir çatışma sonucu değil, bir cinayet olabileceğine işaret ediyordu.
“Polis kardeşime 5-10 el ateş ederek sokak ortasında infaz etti”
Alaattin Karadağ’ın ağabeyi Abdullah Karadağ, kardeşinin ölümüyle ilgili görgü tanıklarından aldığı bilgiler ışığında şu açıklamayı yapmıştı:
“Ancak mahalle sakinleri olayın bir çatışma olmadığını ve kardeşimin yaralandıktan sonra ‘Ford transitten inen uzun boylu bir sivil polis’ tarafından infaz edildiğini söylemişlerdir. Olayda yaralanan polis için hemen ambulans çağrılırken, kardeşim saatlerce bekletilmiştir. Mahalle sakinlerinin ‘yaralıyı neden hastaneye almıyorsunuz?’ diye tepki vermesi üzerine polis, ‘Amirin emri var alamayız’ diyerek sokağı yaya girişine kapatmıştır. Daha sonra görgü tanıklarına göre Ford Transitten inen uzun boylu sivil bir polis, kardeşime 5-10 el ateş ederek onu sokak ortasında infaz etmiştir. Kardeşimin cenazesini İstanbul Adli Tıp Kurumundan alıp Cem evine yıkamaya getirdiğimiz zaman vücudunda 10'dan fazla kurşun yarası olduğunu tespit ettik. Ayrıca başının arka kısmında yara ile darp izi olduğunu gördük. Esas ölümcül kurşun sol koltuk altından girmiş ve sağ koltuk altından çıkmıştır. Koşan bir kişinin her ne şekilde olursa olsun koltuk altından yaralanması mümkün değildir. Bu durum, kardeşimin yaralandıktan sonra koltuk altından vurularak katledildiğini ve olayın apaçık bir infaz olduğunu gözler önüne sermektedir.”
Sanık polis hakkında müebbet isteniyor
Karadağ’ı vuran polis memuru Oğuzhan Vural hakkında “kasten adam öldürme” suçundan müebbet, “görevini kötüye kullanma” suçundan üç yıl ve “kişilerin malları üzerinde usulsuz tasarruf” suçundan da iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
(soL – Haber Merkezi)