İslamcılardan Suriye eylemi

İslamcılar dün Beyazıt Meydanı'nda emperyalizm destekli Suriyeli muhaliflerle dayanışma eylemi yaptılar. Eylemde dikkat çeken noktalardan biri, Suriye'de iki Türk gazetecinin kaybolduğu iddiasını Suriye'ye müdahale çağrısına gerekçe olarak kullanmalarıydı.

Çok sayıda islamcı örgütün bir araya gelerek kurduğu Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu dün Beyazıt Meydanı'nda emperyalizm destekli Suriyeli islamcı muhaliflere destek vermek amacıyla eylem düzenledi. Yapılan eylemde ABD yanlısı Suudi Arabistan ve NATO himayesindeki Libya hükümetinin silah ve para desteği verdiklerini itiraf ettiği, Türkiye ve Katar gibi ABD yanlısı islamcı iktidarlara sahip ülkelerin himaye ettiği, ABD, Fransa ve İngiltere'nin de destek verdiği Özgür Suriye Ordusu selamlandı. Suriye muhalefetinin emperyalizm ve emperyalizm yanlısı ülkelerle bağı çok açık olduğu için yapılan konuşmalarda muhalefetin gerçek karakterini gizlemeye dönük ifadeler çokça yer aldı. Eylemde bir diğer dikkat çekici konu, islamcı Gerçek Hayat dergisi çalışanı iki Türk gazeteci Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un Suriye'de kaybolduğu iddiasının Suriye'ye müdahale çağrısına gerekçe olarak kullanılması oldu.

Özgür-Der, İHH, Medeniyet Derneği, Anadolu Platformu, Araştırma Kültür Vakfı, Mazlumder, Akabe Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Hikmet Vakfı, 16 Temmuz Gençlik Hareketi, Davet-Der, Gençlik Kültür Merkezi ve İmkander gibi birçok islami kuruluşun desteklediği eylemde, üzerinde “Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu”, "Katil Rusya Suriye'den defol", "Hür orduya selam cihada devam", "Adem Özköse ve Hamit Coşkun’u Esed Rejiminin Elinden Kurtarın”, “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır” yazılı döviz ve pankartlar taşındı.

Kendi ülkesine dış müdahele çağrısı yapan Suriye Ulusal Konseyi'nden de temsilci konuştu
Eylemde, emperyalizm destekli Suriye Ulusal Konseyi'nden Halid Hoca da konuşma yaptı. Daha önce Suriye'ye karşı dış müdahalenin koşullarının olgunlaştığı yönünde açıklamalarla gündeme gelen Hoca da konuşmasında kaybolduğu iddia edilen iki Türk gazeteciye değinerek “Adem Özköse ve Hamit Coşkun kardeşlerimiz katliamı anlatmaya çalıştılar fakat rejim onlara engel oldu. İnşallah onlar da bir an önce kurtulur” dedi.

Medeniyet Derneği Başkanı Kazım Sağlam ise yaptığı konuşmada hükümete seslenerek "Suriye’yle ilişkiler bir an önce kesilmelidir. Büyükelçiler geri çekilmelidir. Uluslararası dengeleri gözetmek adına mazlum bir halkı görmemek hak değildir" dedi.

Ey emperyalistler, saldırmak yerine sadece konuşuyorsunuz!
Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu okunan basın metninde, Suriye'de yaşananların "emperyalist güçlerin" umurunda olmadığı belirtilerek, açıkça "neden hâlâ saldırmıyorsunuz" eksenine yer verildi:

"Açıktır ki, Suriye halkının yaşadığı acılar emperyalist güçlerin umurunda olmadığı gibi, bölge ülkelerinin öncelikleri arasında da yer almıyor. Bu yüzden savunmasız ve çaresiz bir halkın vahşi bir diktatörlük rejimince kıyıma uğratılması boş gözlerle seyrediliyor, bu sistematik zalimlik ve vahşet anlamsız toplantılar ve bu toplantılarda alınan içi boş kararlarla geçiştiriliyor."

Gazeteciler ile ilgili çıkan haberlerin kaynağı belirsiz
İslamcı yayın çizgisine sahip Gerçek Hayat dergisi adına Suriye'de bulunurken kayboldukları iddia edilen iki Türk gazetecinin durumu ile ilgili henüz kesinleşmiş bir bilgi yok. Geçtiğimiz hafta Anadolu Ajansı, "A.A muhabirinin yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre" gibi belirsiz bir kaynak gösterdiği haberde gazetecilerin İdlib'de kaçırıldığını ve Suriye istihbarat servisinin elinde olduğunu iddia eden bir haber yaptı. Haberde ayrıca "Yerel kaynaklar, gazetecilere işkence edilmiş olabileceğini belirtiyor" gibi yine kaynağı belirsiz bir iddiaya yer verildi.

Şüphe uyandıran bilgiler
Suriye'ye dönük uluslararası müdahalenin muhaliflere para ve silah desteği vasıtasıyla arttırıldığı, ABD yanlısı Arap ülkelerinin ve Türkiye'nin NATO güçleri adına Suriye'ye askeri müdahalede bulunacaklarına dönük işaretlerin arttığı bu günlerde, gazetecilerin kaçırıldığına dair bu iddia konusunda oldukça dikkatli olmak gerekiyor. Kaybolduğu iddia edilen iki gazeteciden Gerçek Hayat dergisi Ortadoğu temsilcisi Adem Özköse, geçtiğimiz yaz önce Hatay'da, daha sonra Gaziantep'te "Suriye için sınırlara dayanıyoruz" sloganıyla oldukça provokatif bir eylem örgütlemeye çalışan ancak bölge halkının tepkisi ile karşılaşan "16 Temmuz Hareketi" adlı islamcı olşumun kurucuları arasında yer alıyor.

Bir diğer ilginç bilgi, Anadolu Ajansı'nda geçen hafta çıkan ve yukarıda söz konusu ettiğimiz haberi yazan Samet Doğan, Adem Özköse ile birlikte "16 Temmuz Hareketi" adlı girişimi kuran kişi.

Gazetecilik mesleğinin gereklerini yerine getiren, gerçeklere ulaşmaya ve ulaştığı bilgileri halka aktarmaya çalışan gazetecilere dönük her tür baskıya karşı çıkılması gerekiyor. Ancak Suriye'ye dönük bu kadar baskı varken, her savaş öncesinde büyük yalan ve provokasyonlar üretildiğine tarih şahitken, iki gazetecinin kaybolduğu iddiası ile ilgili haber ve açıklamalara oldukça dikkatli yaklaşmak gerekiyor.

(soL - Haber Merkezi)