Cumhuriyet Gazetesi'nden İklim Öngel'in haberine göre, İş yeri hekimi Ahmet Tellioğlu, iş sağlığı ve güvenliği nedeniyle hazırladığı raporlar yüzünden iki kez işten kovuldu. İlk olayda, Çalışma Bakanlığı’na “Bağımsız çalışmam engelleniyor” diye şikâyette bulunan, ancak 1.5 yıl boyunca bakanlıktan yanıt alamayan Tellioğlu, yargıda kazandı. İşverenin, bakanlığın şirkete ilişkin teftiş raporunu, Tellioğlu’na karşı kanıt olarak göstermesine karşın yargı, Tellioğlu’nun tazminat almasına karar verdi.
"Gözetimim engelleniyor"
Olayın ardından Tellioğlu, bakanlığın işçi sağlığı ve güvenliğini emanet ettiği bir OSGB’de çalışmaya başladı. Söz konusu OSGB’nin anlaşmalı olduğu bir beton şirketine ilişkin "Bu firmanın işlettiği taş ocakları ve hazır beton santralleri toz hastalığı yönünden ciddi bir incelemeye tabi tutulmalılar" tespiti yapan Tellioğlu’nun işine, OSGB yetkilileri ertesi gün son verdi. OSGB’yi "Meslek hastalığı olan işçileri gözetimim engelleniyor" gerekçesiyle bakanlığa şikâyet eden Tellioğlu, yargı sürecini de tekrar başlattı.
"Sendikasızlaştırma politikası"
Tellioğlu, iş yeri hekiminin bağımsız çalışabileceği koşulların oluşturulmadığını kaydederek "Hükümetin, bunu önlemekle ilgili stratejisi yok. Bilakis yürüttükleri sendikasızlaştırma politikası, iş kazalarına daha da çok yol açıyor. Bu işi ticari kuruluşlara emanet ederseniz, Ermenek’te o işçilerin öleceğini bilirsiniz. Ticari ilişkiler üzerinden işçilerin ölmemesi beklenemez. Kurda kuzu emanet ediliyor" dedi.
Meslek hastalıklarında Türkiye’de hiç tanı konmadığını söyleyen İlhan şunları kaydetti:
"Türkiye’de yaklaşık 80 bin ile 120 bin olması gereken meslek hastalıkları tanısı, 100 civarında. Meslek hastalıklarından meydana gelen ölümler, iş kazalarından meydana gelen ölenlerin 6 katı. Kot taşlayan işçilerin dışında hiçbiri kayda geçmiyor."