AKP’nin Ankara İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, aylardır toplumun vicdanını sızlatan, gündemden düşmeyen, İstanbul Emniyet Müdür Celalettin Cerrah’ın “Kızlarına sahip çıksalarmış” diyerek aileyi suçladığı, Etiler’de bir çöp kutusunda vücudu parçalanmış halde bulunan fakat bir “burjuva çocuğu” olan katili bilinmesine rağmen bir türlü “bulunamayan” Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak şunları söyledi:

“Özellikle görsel medyada bir takım programlar var ki bizim aile değerlerimizi tehdit ediyor. Hiçbir görsel medya patronu gençliğimizin ahlaki erozyonuna fırsat vermemeli. Yarın öyle bir bela olur ki, bu bela onları da çarpar. Son zamanlarda bazı arzu edilmeyen cinayetler, katliamlar duyuyorsak, bundan üzülüyorsak anne baba olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. Dün gençliğimizin bir bölümünün halini gördük. Gerçekten üzüntü vericiydi. Onun için aileye sahip çıkacağız. Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya. Davulcu zurnacı bana kızmasın. Bunu ne anlamda söylediğim belli. Onlara sanatkar olarak saygım var.”

Kendi başına bırakılmayan evlatların düğünlerinde toplanan altınlardan bahsedebilirdik, binlerce insanın öldüğü depremden sonra “7.4 yetmedi mi?” diye soran gerici aklın devam ettiğini söyleyebilirdik, vicdanın çürümesini konu edinebilirdik. Bu hükümetin yurtdışı gezilerinde uçaklarına aldığı Vakit gazetesinin yazarı Hüseyin Üzmez'in taciz ettiği, "kendi başına bırakılmayan", aksine ailesi tarafından hayatı karartılan 14 yaşındaki kıza değinebilirdik.

Hiçbiri içimizden gelmedi. Yalnızca Münevver'in ailesi ve dostlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.

Ve soL okurlarının aklına güveniyoruz, Başbakan'la aynı seviyeye inmeyen yorumlarınızı bekliyoruz.
(soL)