Hizbullah'ın avukatı islamcı Kürt partisi kuruyor

Hizbullah davası avukatı Sıtkı Zilan, islamcı Kürt partisini Ekim 2012'de kuracaklarını duyurdu. Söz konusu girişimin AKP'nin islam ve Barzani eksenli yeni bir Kürt açılımı yapmaya hazırlandığı bir sırada gündeme gelmesi dikkat çekiyor.

Bugün Taraf gazetesinde "İslamcı Kürt partisi yolda" başlığı ile yayımlanan haberde, Diyarbakır Barosu'na kayıtlı Avukat Sıtkı Zilan'ın öncülüğünde 'Kürdistani İslami Parti' ismi ile islamcı bir kürt partisi kurulacağı duyuruldu. Zilan, Ekim 2012'ye kadar partiyi kuracaklarını belirtti. Hizbullah davasında Hizbullah üyelerinin avukatlığını yapmış olması ile tanınan Av. Sıtkı Zilan, Hizbullah üyelerinin salınmasının ardından yaptığı açıklamalarda Hizbullah'ın partileşmesi gerektiğini ifade etmişti.

Taraf'ın haberinde söz konusu girişim "ismindeki 'Kürdistani' kelimesiyle bile tartışma yaratacak olan parti" ifadeleri ile anlatılırken, partinin isminde 'islami' ifadesine dikkat çekilmedi.

"Irak Federal Kürdistan bölgesini model almış"
Zilan “İzmir gibi muhafazakâr Kürt nüfusunun olmadığı yerlerde siyaset yapmayacağız” derken, Taraf'ın haberinde şu ifadelere yer verildi:

"Siyaset sahnesi çok ses getirecek yeni bir partiyle tanışacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan ve kendilerini “Dindar ve muhafazakâr kürtler” olarak tanımlayan bir grup, “Kürdistani İslami Parti” isimli oluşumu legal siyasi partiye dönüştürüyor. Kürt nüfusunun olmadığı bir ilde siyaset yapmayı düşünmeyen oluşum, Irak Federal Kürdistan bölgesini model almış."

"Dindar Kürtlerin oylarını hedefliyoruz"
Haberde Avukat Sıdkı Zilan'ın konu ile ilgili Taraf'a yaptığı açıklamalar da yer aldı:

"Çalışmalarımız bir yıldır sürüyor. Önemli derecede destek aldık. 2012’nin ekim ayına kadar partiyi kurmayı planlıyoruz. Diyarbakır, Urfa, Batman, Bingöl, Elazığ başta olmak üzere birçok ilde faaliyet yürüttük. Dini kendi içinde yaşayan ve “gri kesim” olarak bilinen, kendilerini BDP ve PKK çizgisinden uzak tutarak, AKP ve SP’ye oy veren dindar Kürtlerin oylarını hedefliyoruz. Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki siyasi yelpazede PKK-BDP yelpazesinin güçlü bir siyasi hareket olduğu aşikârdır. Dindar halkımızın bir kesimi de AKP’ye oy vermiştir. Burada Kürt oylarının bölündüğü apaçık bir şekilde görülüyor. Bu durumda dindar Kürtlere, Kürdistani bir zeminde siyasetin yolunu açmak için İslami bir partiye ihtiyaç olduğu aşikârdır. Parti, BDP veya başka Kürdi, Kürdistani parti veya hareketleri hasım değil, doğal müttefik olarak görmektedir. Hedefi de Kürdistan halkının Ankara ile olan siyasi temsil bağını koparmak, onları kendi zemini üzerinde örgütlemektir.”

BDP’li Altan Tan: Zenginlik
12 Haziran seçimlerinden BDP'nin başını çektiği Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun adayı olarak Diyarbakır'dan milletvekili seçilen ve islamcı kimliği ile tanıtan Altan Tan da söz konusu oluşumu "zenginlik" olarak niteledi. Taraf'ın haberine göre Tan şöyle konuştu: "Kemalizm’e niye karşı çıkıyoruz? Biz diyoruz Kemalizm hepimizi bir kaba koyuyor. Ben şahsen herkesin bir kaba girmesini istemiyorum. Dindar Kürt olacak, liberal Kürt olacak, sosyal demokrat ve sosyalist olacak elbette."

AKP yargısı Hizbullah'ı da topluma kazandırmıştı
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. Maddesi’nin yürürlüğe girmesinin ardından Ocak 2011'de Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu yargılanan Hizbullah üyelerinin tahliyesine karar vermişti. 90'lı yıllarda Kürt illerinde devletin gerçekleştirdiği katliamlarda kullanılan Hizbullah'ın serbest bırakılan üyelerinden bazıları yurt dışına kaçmış, devlet de buna açıkça göz yummuştu.

17 Ekim 2011'de ise Hizbullah'ın askeri kanat sorumlusu Hacı İnan'ın da aralarında bulunduğu 6 Hizbullahçı tahliye edilmiş, tahliye kararının verildiği duruşmada Hacı İnan, Gül ve Erdoğan ile 80 öncesinde beraber çalıştıklarını, AKP'nin Türkiye'de öncülük ettiği dönüşümden memnun olduklarını belirtmişti.

17 Şubat 2012'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise 3'ü firari 8 sanık hakkında müebbet hapis cezası vermiş, 19 sanık hakkında küçük cezalar vermişti.

Hizbullah'ın 'sivil kolları' ve legal siyasete girme gündemi
2004 yılından bu yana Mustazaf-Der isimli legal dernekle faaliyet yürüten Hizbullah'ın Kürt coğrafyasında tekrar etkinliğini arttırdığı ve kuran kursları, sivil toplum dernekleri, dershaneler ile faaliyet yürüttüğü biliniyor.

“Ölüm kuyuları”, “domuz bağı” ve “arkadan tek kurşunla adam öldürme" ile anılan Hizbullah ya da bölgedeki ismi ile Hizbul-kontra, son yıllarda öncülük ettiği kitlesel "Kutlu Doğum Mitingleri" ile de gücünü gösteriyor.

Sıtkı Zilan 'Hizbullah siyasi parti olmalıdır' demişti
Hizbullahçıların tahliye edildiği Ocak 2011'de Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş'a açıklamalarda bulunan Av. Sıtkı Zilan "Eğer açılım çerçevesinde büyük bir barış olacaksa bana göre PKK yanında Hizbullah’ın da bu kardeşlik projesine dahil edilmesi lazım" demişti.

Aydıntaşbaş'a yaptığı açıklamalarda Zilan Hizbullah'ın siyasi parti olması gerektiğini de belirtmişti:

"İslami duyarlılığı olan ve PKK’da temsil edilmeyen ciddi bir kitle var. Örgütlülük açısından BDP’den hemen sonra gelir. Bugün geçici olarak Ak parti’ye oy veriyorlar. Ama bizim evimiz orası değil. Kürtler ilahi nihayet Fethullah hocaya, ak partiye bağlı kalmaz . AK parti geçici bri duraktır. Kürt coğrafyasında BDP’ye İslami bir alternatif olması lazım. Bana göre Hizbullah hareketi bir siyasi parti olmalıdır. Bu konuda içeride de bir tartışma var."

Hizbullah'ın geçmişinin 'temiz' olmadığını kabul eden Zilan, AKP'nin imza attığı dönüşüme desteğini de göstererek şöyle konuşmuştu:

"Siz söyleyin, kim temiz? Dersim olaylarını yapan devlet mi? Ne Kemalizm, ne Apoizm , ne de Hizbullah zehri kolay kolay çıkmaz ama biz de bu insanları bu zehre kurban edemeyiz. Herkesin kazanımları var artık Türkiye’nin bir demokrasi olmasından. Hizbullah da artık meşru bir yapı olabilir..."

(soL - Haber Merkezi)