Herkes çarşafa girmiyor!

AKP "millet iradesi" diyor. Oysa karşıtlarının sayısı hızla artıyor.

soL (HABER MERKEZİ) AKP iktidarı altında, Türkiye'de İslamcılaşmanın kat ettiği yolu, gündelik hayatta din faktörünün devreye girmesinin artıp artmadığını sorduğumuzda, aldığımız yanıtlar, bunun kendisini hissettirdiği yönündeydi.

Bir kafede çalışan, 25 yaşındaki Murat'a göre, "Başbakan, milleti susturmak için dini kullanıyor". Murat, AKP döneminde, "o zihniyetteki insanların zenginleştiğini" düşünüyor. "Ben görüyorum ciplerde, pahalı markalar giyiyorlar. Ama bir halktan geldim lafı var, hani mazlum gibi gösteriyor kendini." Artış gördüğü olgu ise "yalandan dindarlık".

Bir emekli hanım, büyük kentlerde göze çarpmasa da, memleketine, köyüne gittiğinde, örtünmenin ve Kuran kurslarına gitmenin yayıldığını gözlemlemiş. Tanıdıklarının birçoğu, çevresinden çekinerek kapanmış. Cehaletin, taşralılığın ve yoksulluğun arttığı kanısında. "Köy yerinde büyüyenler bilir, etrafınızda aydın birileri yoksa, her şeyi Kuran kursunda söylenenlere göre yargılarsınız," diyor.

Deniz, lise öğrencisi. "Türkiye'nin bir sürü sorunu varken türban olayını çıkarttılar mesela" diye giriyor söze. "Bence halkı oyalıyorlar. Din olayı öne çıktı, herkesin ağzında din lafı. Annem mesela sabahları izliyor Seda Sayan'ın şovunu, kadın 'Allah Allah' diye dilinden düşürmüyor."

Deniz Ağar, MMO'da çalışan bir mühendis. "Dincileşmenin AKP ile başlamadığını, ama , AKP döneminde toplumla barıştığını" düşünüyor. "Sistem tarafından bir zıtlaşma yaratılmaya çalışılıyor. Ya dincisindir ya statükocusundur diye... " AKP'nin türban konusunda, demokrasiyi kullanarak iki yüzlülük yaptığını söylüyor. "AKP hem türbanı serbest bırakıp, hem zorunlu din dersini kaldırırsa samimi olabilir." Halkın, AKP'ye karşı, gericilik, dincilik açısından değil, sosyal adalet, eşitsizlik, özelleştire noktalarında itiraz edebileceği kanısında. "İmamın birini hastaneye müdür yapsalar bu halkta tepki yaratmayabilir, ama Hastaneyi Arap şeyhine sattılar haberi üzerine halk tepki gösterir."

'AKP halkı ümmetleştirdi'
Divriği Kültür Derneği Genel Başkanı Rıza Gürünlü, AKP'nin halkı ümmetleştirdiğini söylüyor ve kurumlardaki kadrolaşmaya dikkat çekiyor. "ABD'den gelen talimatla, karar mekanizmalarını harekete geçirdiler. Sosyal adaletten nemalanamayınca halk, sosyal yaşamı bir yana bırakıyor." Eğitimsizlik sorununun da dinciliği beslediğini söyleyen Gürünlü, medyanın da buna yol açtığı kanısında.

Yazarlar da tepkili
Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz, "sivil darbelerle, yabancılaşan, yalnızlaşan insan dine yöneldi. Toplum yoksullaşırken, kendilerini İslamcılaşmanın kucağında buldu" diye tanımlıyor süreci. "AKP, daha çok merkezlerin dışında, taşrada un, şeker, buğday, kömür dağıtarak insanların hayatlarına hem dini bir algılayış biçimi olarak sadakayı, hem de yoksulları merkezin dışında tutmaya çalışıyor." Devlet kurumlarına, dinsel içeriği olan ritüeller eklendiğini gözlemleyen Köz, "günümüzde AKP'yi kuran ve ampulle karşımıza çıkan ekibin dini anlayışı ABD'ye görücüye çıkarak, 2003'teki seçimlerle birlikte ivme kazandı. Dünya görüşlerini ve ideolojilerini uygulamaya geçirmeye çalışıyorlar" diyor.

Gazeteci, yazar Emin Karaca, dindarlıktan değil, dincileşmeden söz edilebileceğini ifade ediyor. "AKP, dini siyasete alet ederek, kitleleri aldatıyor. Kamu kuruluşları arasında, türbanı kullanarak, bunu simgeleştirerek kendilerinkini bu kuruluşlarda var ediyorlar. Bu kadrolaşmanın da bir göstergesi durumunda bence... "

Akademisyen Elçin Kartal, AKP'nin kamusal alanda gericiliği yaygınlaştırdığını söylüyor. "Eğitimi işgal ediyorlar hatta onu yeniden üretiyorlar. Bu çok önemli bir durum. Toplumdaki en etkili alanları işgal etmeye çalışıyor gericilik" diyen Kartal, özellikle sol muhalefet yükselirse, iktidarın yeni Sivas'lar yaratacağından endişe ediyor.