Haşimi: 'Kendimi evimde gibi hissediyorum'

Irak'ta hakkında idam kararı verilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, NTV'de hakkında verilen karara ve Türkiye'de kalma durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hakkında çıkartılan tutuklama kararı sonrası Türkiye'ye sığınan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, bugün NTV'de katıldığı programda Jülide Ateş'in sorularını yanıtlayarak Irak'ta hakkında verilen karar ve Türkiye'de kalma durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Jilide Ateş'in soruları ve Haşimi'nin verdiği cevapların bir bölümü şöyle:

Sayın Erdoğan, sizin burada kalabileceğinizi söyledi ama muhalefetten tepki geldi?
"Öncelikle Türkiye'de kalmayı çok isterim. Türkiye'de yaşarken evimde hissediyorum, kendimi ailemle birlikte gibi hissediyorum. Bir gerginlik veya olumsuzluk yaratmak istemiyorum Türkiye içinde. Bazı siyasilerden tepkiler geldi ama kendi durumumu Türkiye ve Irak arasına sokarak bir sorun çıkarmak istemiyorum. Türkiye için ulusal bir soruna yol açmak istemiyorum. Türkiye'de durmam bir sorun yaratacaksa elbette başka bir yere giderim ama burada kalmak istiyorum."

Ölüm mangaları kurduğunuza dair iddialar var. Bu iddialar da kendi korumalarınızın ifadelerine dayanıyor.
"Elbette sadece iddia bunlar. Şu anda Irak’ta adalet olduğundan bahsedemeyiz. Ocak’tan bu zamana kadar 100 Iraklı idam edildi ve 200’ü de idam edilmeyi bekliyor. Özellikle soruşturma, uluslararası prensiplerle hem ulusal hem uluslararası bir şekilde uyum sağlamıyorsa bu elbette işe yaramıyor. Burada işkenceden de bahsediyoruz suçlanan insanlar adil yargılanma sürecinden mahrum bırakılıyor. Ki burada hem anayasa hem de uluslararası haklarla korunan haklar bunlar. Benim durumumda da aynı şeyler söz konusu."

30 gün içinde temyize başvurabilirsiniz.
"Medyada yanlış bir durum var aslında böyle bir temyiz söz konusu değil. Şu anda ülkede bulunulmaması nedeniyle davaya gidebilme sürecim 30 gün ve suçlanan kişi davaya tekabül ettiğinde yeniden başlıyor dava. Ben aslında hazırım, kendimi Irak’ın adalet sisteminin üzerinde tutmuyorum. Ancak sadece Anayasa'ya uygun bir yargılanma süreci ve uygun bir mahkeme istiyorum. Olaya sıfırdan bakılması ve korumalarla yeniden konuşulması ve bana bir koruma verilmesi gerekiyor. İşte bu nedenle ben en başından beri bu süreçte hakkımda adil yargılanma kararı çıkmasını bekliyorum. 'Hazırım' dedim, ben Cumhurbaşkanı yardımcısıyım aynı zamanda da Irak Anayasası'na saygı duyan bir Irak vatandaşıyım. Ancak 'benim Anayasa'nın 55. maddesine göre hakkım olan şeyi verin' diyorum. Ben Bağdat’tan kaçmıyorum ve adalet sistemiyle yüzleşmeye hazır değilim çünkü benim başka bir mahkemeye ihtiyacım var. Irak yasalarına göre benim adil bir yargı sürecine hakkım var. Yani Kerkük’te veya Kürt yönetiminde başka bir mahkeme kurulursa hemen gitmeye hazırım ve sorgulama baştan başlayacak."

Çok derin sorunlar yaşıyor Irak ve Talabani’de karardan üzüntü duyduğunu söyledi. Sizce acaba bu karar siyasi uzlaşmayı nasıl etkiler ülkede ve kararın ardından bir uzlaşma mümkün mü Irak’ta?
"Ben bunun olması için dua ediyorum. Ben de elimden geleni yaptım ve farklılıklarının üstesinden gelerek biraraya gelmelerini sağlamaya çalıştım. Talabani de bu siyasilerden biriydi. Kendisi de Irak’taki farklılıkların giderilmesi görevine devam ediyor. Kendisine minnet duyuyorum. Kendisi, 'Karar ne olursa olsun Haşimi, Cumhurbaşkanı yardımcısıdır' dedi ve kendisi de karardan duyduğu üzüntüyü belirtti. Kendisi de ülkedeki durumun ve uzlaşma hareketlerinin farkında. El Maliki, bir uzlaşma veya düzelme payı bıraktı mı bilmiyorum ama bir çıkmaza girmiş durumdayız siyasi olarak. Tüm seçenekler önümüzdeki günlerde kullanılabilir elbette. "

Sizin mezhepsel bir kavganın içinde olduğunuz söylendi. Acaba sizin El Maliki ile aranızdaki en büyük sorun nedir sizin Sünni onun Şii olması mı?
"Asla değil çünkü en başından beri siyasi barış sürecine katıldım ve barışa adadım kendimi. Kriterleri biliyorum siyasi süreçlere hakimim, Şiilerle, Kürtlerle, Türkmenlerle işbirliği yaptım. Aslında benim isteğim ülkemizde bu kimlik durumunun elbette göz önünde bulundurulması gereken bir şey olduğu ancak Iraklıların kaderi mezhepsel bir çatışma değil. Ben baktığım zaman insanlara Müslüman mısınız, Hıristiyan mısınız, Kürt müsünüz, Şii misiniz demiyorum. Iraklıysanız eğer, Irak Anayasası'na ve yasalara tabisiniz demektir. Anayasanın 2. maddesine göre de tüm Iraklılar eşittir. Ben aslında mağdur edildim bu konuda. Üç kardeşimi kaybettim, iki erkek ve bir kız kardeşim öldürüldü, 2005 ve 2007 arasında çatışmalarda hayatlarını kaybettiler. Ben böyle bir durumda sessiz kaldım ve geçmişi unutalım dedim. Birden bire Irak’ta 'Haşimi terörün parçası oldu' denildi, bu mümkün değil. "

Türkiye'nin Irak’la ilişkilerinin bozulduğuyla ilgili haberler var sizi konuk ettiği için. Acaba sizin bu konudaki görüşleriniz nedir? Ayrıca Türkiye'nin Ortadoğu politikasıyla ilgili görüşleriniz nedir?
"Şu anda Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinden dolayı üzgünüm. Umuyorum bu sadece geçici olur. Zira her iki ülke arasında önemli ortak çıkarlar var. Oturup ilişkilerini güçlendirirlerse çok yararlanacaklar bundan. Ben gelecekle ilgili oldukça iyimserim. Türkiye'de kalmam bahsettiğim gibi bir soruna yol açmayacaktır."

Türkiye'de kalacak mısınız yoksa başka bir ülkeye gidecek misiniz?
"Türkiye'de kalmayı çok istiyorum. Türk halkı beni kabul ettiği sürece burada kalmak istiyorum."