Hacettepe'nin yeni rektörü: Gelen gideni aratacak!

Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü'ne, Köşk'ün onayıyla atanan Murat Tuncer, kamuoyunda Onur Hamzaoğlu'nu YÖK'e şikayet eden bir akademisyen ve kızına Rahim Ağzı Kanseri aşısı yaptırmayan bir baba olarak tanınıyor. Üstelik Tuncer, bir tıp doktoru...

Hacettepe Üniversitesi'nde 24 Kasım günü yapılan Rektörlük seçimlerinin ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayıyla yeni Rektör göreve başladı. Eski Rektör Uğur Erdener'in 657 oylar birinci sırayı aldığı seçimlerde, Murat Tuncer 501 oyla ikinci sırada yer almıştı. İkinci sıradaki Tuncer, Abdullah Gül tarafından atanarak görevine başladı.

Seçimler ne işe yarar?
Seçimlerin sonuçlarına göre ikinci olan kişinin Rektör olarak atanması bir tarafa, seçimlerde aday olan 6 akademisyenden 4'ü yalnızca bir oy aldılar. Rektörlük seçimlerinin "demokratik" olmadığı iddiaları yıllardır dile getiriliyor, fakat geri kalan dört adayın neredeyse göstermelik bir şekilde seçimlere katıldığı şüphesi uyanıyor.

Eski Rektör'ün sicili
Hacettepe Üniversitesi'nin eski rektörü Uğur Erdener, görevde kaldığı süre boyunca öğrencilere, emekçilere ve akademisyenlere uyguladığı baskılarla sık sık gündeme gelen bir isimdi.

Üniversitedeki solcu öğrencilerin ve üniversite topluluklarının stant açmalarının ve afiş asmalarının yasaklanmaya çalışılmasıyla başlayan süreç, öğrencilerin üzerine soruşturma ve ÖGB terörü ile gidilmesiyle devam etmişti. Özellikle geçen sene Eğitim-Sen'li akademisyenlerin ve emekçilerin öğrencilere destek olmak amacıyla açtıkları sendika standından dolayı haklarında soruşturmalar açılmış ve bu hukuksuzluk devam ettirilmişti.

Bu olayların bir yıl öncesinde ise TKP'li Öğrenciler'in açtıkları “Cumhuriyet Sosyalizmle yaşayacak!” stantına ÖGB ve Çevik Kuvvet saldırmış, çıkan olaylar sonucu 96 öğrenci gözaltına alınarak haklarında dava açılmış ve öğrencilerin bir kısmı aynı yılın Bahar Dönemi finallerinde okul tarafından uzaklaştırma cezasına çarptırılmışlardı. Yanı sıra, her sene Güz döneminin başlamasıyla stant açan öğrencileri engellemek için Beytepe Kampüsü'ne Çevik Kuvvet tarafından yığınak yapılması kararının altında Uğur Erdener'in ve Turhan Menteş'in imzaları bulunuyordu.

Ayrıca geçtiğimiz aylarda Takvim gazetesinde ortaya atılan bir iddiaya göre rektör Uğur Erdener Hacettepe Üniversitesi'ne ait olan işletmeleri ihale yoluyla kendi şirketi olan Sağlık Spor Turizm Tic. Ltd. Şti.'ne vermişti. Haberin duyulmasından kısa bir süre önce Erdener bu şirketin yönetim kurulundan istifa etmişti.

Öte yandan, Erdener'in seçimlerde birinci olmasına rağmen Gül tarafından atanmayışının arkasında, hem "yıpranmış" olması hem de Murat Tuncer'in AKP'ye ve cemaate daha yakın bir isim konumunda bulunmasının olduğu iddia ediliyor.

Gelen gideni aratır mı?
Abdullah Gül tarafından HÜ Rektörlüğü'ne atanan Murat Tuncer ise kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Prof. Dr. Murat Tuncer’in idari olarak üstlendiği görevlerden birisi Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Vekilliği. Tuncer aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sağlık Sektörü Kurulu Üyesi, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Bilim Kurulu Üyesi.

Tuncer, Liderlik gelişim programı ile "öğretim üyelerinin profesyonel yöneticilik becerilerini geliştirmesini hedefleyen stratejik planlamayı dinamik hale getirmek isteyen" bir rektör. Ancak Tuncer'in medyada haber olduğu iki konu özellikle dikkat çekiciydi.

İlkinde, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun ”Endüstri Yoğun Bölgelerde Yaşayanlarda Ölüm Nedenleri: Dilovası Örneği” adlı çalışmasının basına sunulmasından sonra Tuncer, Onur Hamzaoğlu’nu "araştırma bilgilerini kamuoyuyla paylaşmasından dolayı" YÖK’e şikayet etmiş ve Hamzaoğlu hakkında soruşturma açılmasına sebep olmuştu.Ancak Sağlık Bakanlığı’na bağlı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı’nın sadece ilgili kişilerinin ulaşabileceği bir bilgiyi halka aktardığı için Onur Hamzaoğlu'nu suçlayan Tuncer'in 2009 yılında editörlüğünü yürüttüğü bir kitapta Onur Hamzaoğlu’nun araştırmasıyla paralel verileri yayımladığı biliniyor.

İkinci örnekte ise, çok sayıda ülkede hayata geçirilen rahim ağzı kanseri (HPV) aşısı, Türkiye'de ruhsat alır almaz hararetli tartışmaları da beraberinde getirmişti. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, "Ben çocuklarıma bu aşıyı yaptırmam" diyerek aşıya karşı çıkmış ve şöyle gerekçelendirmişti:

“Çocuklarımın cinsel hayatlarıyla ilgili kararları bugünden veremem. Bu hastalıktan başka korunma yolları da var. Kızım tek eşli bir hayat planlıyor olabilir. Bu durumda zaten hastalıktan korunmuş olur. Kızıma yine de aşı yaptırırsam o zaman da olası damadıma şimdiden güvenmiyorum demektir. Çocuklarımın cinsel yolla bulaşabilecek bir virüse karşı şimdiden aşılanmasını garip buluyorum."

Uzmanlar, rahim ağzı kanserinin yalnızca cinsel yollarla bulaşmadığını özellikle belirtiyorlar. Bir tıp doktoru olan ve kanserle savaşan bir devlet kurumunun yöneticilerinden olan Tuncer'in bu sözleri tepkiyle karşılanmıştı.

(soL - Haber Merkezi)