Hacettepe'de “4+4+4" tartışıldı

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'nde “Yeni bir ülke için düzenin putlarını yıkalım” kampanyası çerçevesinde Sosyalist Düşünce Topluluğu tarafından “AKP eğitimde ezberleri bozuyor mu?” isimli bir etkinlik yapıldı. Etkinlikte soL yazarı Rıfat Okçabol da bir konuşma yaptı.

Hacettepe Üniversitesi Sosyalist Düşünce Topluluğu tarafından Beytepe Kampüsü'nde gerçekleşen “AKP eğitimde ezberleri bozuyor mu?” etkinliğine konuşmacı olarak Devrimci Eğitim Şurası Danışma Kurulu Üyesi ve soL Haber Portalı yazarı Prof. Dr. Rıfat Okçabol ile Eğitim-Sen Ankara 5 No'lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Aylar katıldılar. Etkinliğe çok sayıda eğitim fakültesi öğrencisi katılırken tartışılan konular son dönemde yürürlüğe giren “4+4+4 Yasası” ve bundan sonra bu yasaya karşı neler yapılabileceği oldu.

'Yasa karmaşık, yasayı hazırlayanların kafası daha da karışık!'
Etkinlikte ilk sözü alan Rıfat Okçabol, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in “4+4+4 Yasası” henüz çıkmadan 4 gün önce yaptığı bir röportaja atıfta bulunarak, “Bakan okul öncesi öğretmeni istihdamını arttıracağız dedikten sonra böyle bir yasa çıkarılıyorsa bu plansız bir eğitim sisteminin göstergesidir” dedi. Okçabol devamında AKP'lilerin “4+4+4 Yasası”nı sunarken kullandığı bir argüman olan “Avrupa'daki eğitim sistemi böyle” sözlerini hatırlatarak “AKP'nin bir ezberi var. O ezber batıysa batıya bakıyoruz gazeteciler ve aydınlar hapse atılmıyor.” diyerek AKP'nin asıl amaç ve niyetinin farklı olduğunu belirtti. Konuşmasında eğitime başlama yaşına da değinen Rıfat Okçabol yasada bu konu hakkında AKP'liler tarafından söylenen birden çok ifade olduğunu ve her birinin farklı anlamlara geldiğini belirterek “Yasa karmaşık, yasayı hazırlayanların kafası daha da karmaşık” dedi.

'Artık her okul İmam Hatip olacaktır'
Sınav sistemiyle ilgili olarak da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın “sınavları kaldırıyoruz” açıklamasıyla Bakan Ömer Dinçer'in “çok sınavlı sistem” açıklamasının birbiriyle çeliştiğini ifade eden Okçabol, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e bu çelişkiye dair sorulan sorulara, bir eğitimci olarak, “Başbakanımızın vizyonuyla hareket ediyoruz” dediğini hatırlattı. Ayrıca “4+4+4 Yasası”nın “dindar nesil” tartışmasından ayrı düşünülemeyeceğini ifade eden Okçabol “Artık her okul İmam Hatip olacaktır” diyerek AKP'nin eğitimde gerici bir dönüşümü sağlamak için kolları sıvadığını vurguladı.

'AKP 28 Şubat'tan intikam alıyor'
“8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasa”sının AKP'lilerin iddia ettiği gibi 28 Şubat'ta tankla topla kabul ettirilmediğini aksine 1973 yılında toplanan 9. Milli Eğitim Şurası'nda kabul edildiğini ancak 28 Şubat'a kadar uygulanmamakta ısrar edildiğini söyleyen Rıfat Okçabol AKP'nin ve dinci gericiliğin böyle diyerek 28 Şubat'ın intikamını aldığını ifade etti. 28 Şubat'tan sonraki süreçte “8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasa”sının uygulanmaya başlanmasının sebebinin ise Avrupa Birliği'ne girme çabalarına bağlayan Okçabol, 8 yıllık kesintisiz eğitimin pedagojik olmadığını iddia edenlerin tek bir örnek gösteremediklerini ve “4+4+4 Yasası”nın bu eksiklikleri gidermek yerine durumu daha da vahimleştirdiğini söyleyerek “Diğer yandan açıköğretimin önünü açarak eğitimin artacağını öne sürenler çocuk işçilerin ve maddi durumu yetersiz çocukların eğitim almasını engelleyenlerdir.” dedi.

Rıfat Okçabol “4+4+4 Yasası”yla beraber gelen Kuran dersiyle ilgili “Bakan kendi ağzıyla Kuran dersinin anlaşılmayacağını söylemektedir. Peki neden bu ders konuldu?” diyerek yeni yetişecek nesillerin Başbakanın tabiriyle “kinin ve dininin davacısı” olmasının hedeflendiğini belirterek sözlerine son verdi.

'Yeni eğitim sistemi dayatmadır ve eğitim utancıdır'
Rıfat Okçabol'un ardından sözlerine başlayan Ebru Aylar ilk olarak “4+4+4 Yasası”nın bir dayatmanın ürünü olduğunu ve bu yasanın eğitimciler açısından büyük bir utanç kaynağı olduğunu belirtti. “4+4+4 Yasası”yla beraber eğitimdeki eşitsizliklerin bir kez daha gün yüzüne çıktığına değinen Aylar, yeni sistemin özellikle kız çocuklarının okullaşma oranını düşüreceğini ve meslek liselerinde okuyan çocukların ise daha çok sömürülerek ucuz işgücü olacağını söyledi. Tekel Direnişi'ne destek veren öğrencileri hatırlatan Ebru Aylar, YGS skandalı patlak verdiği dönemde doğrudan Başbakanı hedef alan öğrencilerin karşısına ileride “dindar nesil”in çıkarılacağını ve zaten Başbakanın lise öğrencilerinin eylemlerinin sürdüğü sırada ilk işaretini verdiğini belirtti.

'Dayatılan sisteme karşı alternatif eğitim sistemi'
Konuşmasına “4+4+4 Yasası”na karşı nasıl bir direnç oluşturulması gerektiğini anlatarak devam eden Ebru Aylar, Devrimci Eğitim Şurası'nın bu gündemde eğitimcilerin ve eğitim fakültesi öğrencilerinin arayışına cevap verecek nitelikte olacağını belirtti. Bugünden sonra özellikle de Yeni Anayasa sürecinde “parasız eğitim hakkı”nın tamamen kaldırılma ihtimaline karşı bu hakka sahip çıkılması gerektiğini belirten Ebru Aylar, aynı zamanda Devrimci Eğitim Şurası'nın ve eğitim fakültelerinin “4+4+4 Yasası”yla onaylanan yeni eğitim sistemine karşı farklı bir “aydınlanmacı müfredat” üzerine yoğunlaşması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde sorgulayan ve eleştiren gençliğin yerini biat eden gençliğin alacağını ifade eden Ebru Aylar, bu meseleye dair en iyi karşı çıkışın hem öğrencilerin hem de eğitim emekçilerinin örgütlü direnişiyle gerçekleşebileceğini ifade etti.

“AKP eğitimde ezberleri bozuyor mu?” etkinliği Ebru Aylar'ın konuşmasının bitmesiyle birlikte etkinliğe katılanların “4+4+4 Yasası” ve “AKP'nin eğitimde yaptığı gerici dönüşüm” üzerine yaptıkları tartışmanın ardından sona erdi.

(soL - Ankara)