Gülyalı Belediye Başkanı: 'İlçemize daha fazla hizmet almak için AKP’ye geçtim'

CHP’den seçilen Gülyalı Belediye Başkanı’nın “ilçesine daha fazla hizmet almak” için AKP’ye üye olduğunu açıklaması, AKP’nin kendi elinde olmayan belediyeleri uyguladığı baskıları akıllara getirdi.

2009 Yerel Seçimleri’nde CHP’den Ordu’nun Gülyalı İlçesi’ne belediye başkanı seçilen Talip Şen “ilçesine daha fazla hizmet almak” gerekçesiyle CHP’den istifa ederek AKP’ye geçti. Şen’in istifası, AKP’nin uzun süredir kendi elinde olmayan belediyelere uyguladığı baskıları akıllara getirdi.

Şen: “Daha iyi hizmet verilebilmek için AKP’ye geçtim”
AKP’ye geçme kararı üzerine açıklama yapan Şen, CHP ile herhangi bir sorunu olmadığını, AKP’ye geçme nedeninin ilçeye daha fazla hizmet verilebileceğini düşünmesi olduğunu şu sözlerle açıkladı:

"Bu kararı almadan önce vatandaşlarımıza sorduk, kendi çevremizle konuyu enine boyuna değerlendirdik. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki arkadaşlarıma en ufak bir kırgınlığım ve küskünlüğüm yok. Ama benim AK Parti’ye geçme nedenim, ilçemize daha fazla hizmet almak içindir. Bu düşünceyle bu kararı aldık. AK Parti çatısı altında vatandaşımıza daha fazla hizmet vereceğimizi düşündük."

Şen’in “ilçesine daha fazla hizmet almak” gerekçesiyle vermiş olduğu karar AKP iktidarının muhalefet partilerinin elindeki belediyeler üzerinde kurduğu baskıyı ortaya koymakta. Daha önce de “hizmet alabilme” gerekçesiyle bazı belediye başkanlarının AKP’ye geçtiklerini açıklamaları AKP’nin belediyeler üzerinde kurduğu baskının kanıksanmakta olduğunu da gösteriyor.

Geçtiğimiz ay da benzer şekilde Hatay’ın Dörtyol İlçesi’ne bağlı Payas Beldesi Belediye Başkanı Bekir Altan, “Payas’ın ilçe olması” amacıyla MHP’den istifa ederek AKP’ye geçtiğini açıklamıştı.

AKP’li olmayan belediyelere soruşturma ve yargı kıskacı
AKP’li olmayan belediyelerin üzerindeki baskı sadece yeterli hizmet alamamaktan ibaret değil. Bir diğer sıkıntı AKP’li olmayan belediyelerin İçişleri Bakanlığı’nın hücumuna uğramaları. 1442 belediyeye sahip AKP’de 843 kez soruşturma izni verilirken, 523 belediyeye sahip CHP’de 684 soruşturmaya izin verildi. 490 belediyeye sahip MHP’de ise 359 soruşturmaya izin verilirken, 97 belediyeye sahip BDP’de 144 soruşturmaya izin verildi. Özellikle BDP’li ve CHP’li belediyelerin yargı kıskacına alınmaları da uygulanan baskının başka bir boyutunu oluşturuyor.

Adalet Bakanı: “Ya AKP’li belediyeleri seçersiniz ya da hizmet alamazsınız”
Yerel seçimlere büyük önem veren AKP’nin kendisinden olmayan belediyelere uyguladığı baskıyı gizlemeye gerek duymadığı, hatta açıkça ortaya koyduğu görülüyor. 2009’da yerel seçimler öncesinde açıklama yapan dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, söylediği şu sözlerle vatandaşlara “ya AKP’li belediyeleri seçersiniz ya da hizmet alamazsınız” mesajını vererek partisinin adalet anlayışını sergilemişti:

"Hükümetimizle kavga eden, zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Ankara'dan geçiremiyor. Maalesef bu Türkiye'nin gerçeği. O nedenle halkıyla barışık, hükümetiyle barışık, devletiyle barışık mahalli yöneticiler işbaşında olursa bizim sorunlarımız daha çok çözülür.”

AKP: “Bana oy vermeden metroya binemezsin”
AKP iktidarının büyükşehirlerde yapılmakta olan metro projelerine yaklaşımı da belediyeler konusundaki uygulanmakta olan çifte standartı net olarak ortaya koyuyor. AKP’nin elinde olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 4, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ise 3 metro hattının yapımı Ulaştırma Bakanlığı tarafından üstlenilirken CHP’nin elinde olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2010 yılında Ulaştırma Bakanlığı’ndan yeni metro hatlarının yapımının üstlenilmesini talep etmesine rağmen başvurusu yanıtsız bırakılmıştı.

(soL - Haber Merkezi)