Göz göre göre Akçakale!

Akçakale’deki ölümlere giden yolda yaşananlar AKP’nin faciaya davetiye çıkardığını açıkça ortaya seriyor. Halkın tepkisine ve yardım taleplerine rağmen Akçakale halkı şarapnel ve bombalarla yaşamaya terk edildi.

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe merkezine düşen top mermisi sonucu 5 kişinin hayatını kaybetmesi, 10 kişinin de yaralanmasının ardından derhal Bakanlar Kurulu'ndan meclise "Suriye tezkeresi" götürme kararı çıkartan AKP, ilçede yaşananlara seyirci kalarak ölümlere zemin hazırladı. Bölgede çatışmalar özellikle son üç haftada çok yoğunlaşmış, yöre halkı devlet görevlilerine kendilerini yalnız bıraktığı için isyan etmişti. Her gün bomba ve şarapnellerle yaşayan Akçakaleliler için ölüm sadece bir an meselesiydi.

Akçakale’de 1 aydır ölüm kol geziyordu.
19 Eylül’de başlayan çatışmalar nedeniyle Akçakale’de hayat durmuştu. Suriye sınırında bulunan ilçede, sınırın hemen karşısında yer alan Telebyat’tan gelen mermi ve şarapnel parçaları nedeniyle okullar tatil etmişti. Bu tarihten sonra da vatandaşlardan sınıra yaklaşmamaları istenmişti.

Aynı tarihte basında bir süredir sınır kapısını ele geçirmeye çalışan muhaliflerin bunu başardıkları duyuruluyordu.

Savaş çocukların gözü önünde sürüyordu
Suriye’den gelen muhalif grupların üssü haline gelen Hatay’dan sonra Akçakale de silahlı grupların kol gezdiği bir yer haline gelmişti. Sınırdan ellerini kollarını sallayarak geçen silahlı militanları izleyen çocukların haberi ülkede yankı uyandırmıştı. Çatışmalar çocukların eğlencesi haline gelirken, sınırdaki basın mensuplarına röportaj veren islamcı milisler kameraların önünde tekrar çatışmalara katılıyordu.

Günlerce yoğun bir şekilde süren çatışmalar sonrası ilçe halkının üçte biri ilçeyi terk etmiş, geri kalan insanları korumak için gerçekçi bir adım atılmamıştı. Güvenlik güçleri milislere değil, gazetecilere müdahale ediyordu.

Vali: “Sorun yok!”
Suriye ordusu ile muhalifler arasında kalan, çocuklarını okula gönderemeyen ve iş yapamaz duruma gelen Akçakaleliler, can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle kaymakamlığa yürümüş, yürüyüşpolis engeli ile karşılaşmıştı. Olayların üzerinden bir hafta geçtikten sonra ilçeye gelen Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'in, "Bir sorun yok" sözlerine tepki gösteren vatandaşlar, "Geceleri top atışları yüzünden yatamıyoruz. Çocuklarımızı okula gönderemiyoruz. Her gün sokaklarda şarapnel parçalarını topluyoruz" diye konuştu.

Trene gelen havan mermisi en sonunda basının ilgisini çekmişti
25 Eylül günü Urfa Akçakale Tren istasyonunda duran yük vagonuna Suriye tarafından atılan bir havan mermisi isabet etmesi sonucu vagonda büyük hasar oluşmuş istasyon tahliye edilmişti.

Akçakale’ye 12 kilometre uzaklıktan atıldığı söylenen bir havan topu Akçakale Tren İstasyonu’nda TCDD’ye ait bir vagona isabet etmiş, böylece bölgedeki güvenlik riski ilk kez ilgi çekmiş ve bazı önlemler alınmıştı.

Olaydan iki gün sonra da ilçe merkezine havan topu mermisi düşmüş, çok sayıda iş yeri zarar görmüştü. Ancak hükümet bu olaydan sonra da bölgede yaşayanlar için kapsamlı bir yardım ve müdahale planı yapmamış, kendi imkanları ile bölgeyi terk edemeyen insanları kaderine terk etmişti.

Haziran sonunda Suriye'yle yaşanan uçak krizinin ardından Suriye'ye karşı muharebe (angajman) kurallarının değiştirilmesiyle artan gerginlik, Apaydın kampı gibi yerlerin işlevinin kamuoyu nezdinde açığa çıkmasıyla iyice arttı. Bu süreçte Türkiye'nin Suriye'ye yönelik müdahale niyeti artık dünya basınında da geniş yer bulmaya başlamıştı. AKP hükümeti, Suriye'ye yönelik kışkırtıcı politikaları kapsamında sık sık NATO anlaşmasını hükümleri gereği NATO'yu göreve çağırdı. Uçak krizinin ardından daha da sık tekrarlanan bu talep şimdiye kadar bir sonuç vermedi. Ancak Akçakale'de 5 yurttaşımızın ölümü ile sonuçlanan ihmalkarlık, hükümetin uzun süredir dile getirdiği NATO Antlaşması 5. maddesi kapsamında bir müdahalenin başlatılması için bir kez daha zemin aranmasını beraberinde getirdi.

(soL - Haber Merkezi )