Gençlerin Meclisi açılışa hazır

Dün gerçekleştirilen "1. İstanbul ve Ankara İl Kurultayı"nda gençler sorunlarını tartışırken,1 Mart'taki ilk büyük Genç Meclis oturumu için temsilcilerini seçtiler. Konuşmacılar işçi ve öğrenci gençliğin ortak sorunlara sahip olduklarına işaret ettiler.

soL (HABER MERKEZİ) Genç Meclis İstanbul İl Kurultayı, dün Kadıköy Aktaş Düğün Salonu'nda yapıldı. Üniversiteli, liseli, işçi ve işsiz gençleri bir araya getiren Kurultay'da yirminin üzerinde konuşmacı söz aldı. Konuşmalardaki ortak vurgu, gençliğin sorunları ve sorumlulukları üzerineydi.

Madalyonun diğer yüzü
Genç Meclis'in kurulma nedeniyle ilgili bir konuşma yapan Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Mert Uzun, gençliğin ortak sorunlarına ve çözüm yollarına dikkat çekti. Üniversiteli, liseli, işçi ve işsiz gençlerin sorunlarına dikkat çeken Uzun, sistemin, genç nüfustan övgü ile bahsettiğini belirtti. Bu övgünün doğru ancak eksik olduğunu söyleyerek, gençliği bir madalyona benzeten Uzun, sistemin, madalyonun sadece bir tarafını gösterdiğini vurguladı. Madalyonun gösterilmeyen tarafının sorunlu taraf olduğunu dile getirerek, işsizlik, dersane kapıları, tarikatlar ve çalışma koşullarına dikkat çekti.

"Oğullarına 'gemicik' alırken korkuyorlar"
Sistemin, gençliğin dinamizminden ve aklından korktuğunu söyleyerek, "Oğullarına 'gemicik' alırken de korkuyorlar, mısır fabrikası açarken de" diyen Uzun, "Böyle gelmiş böyle gider" diyenlere inanmadıkları için burada toplandıklarını, sadece gençliği temsil etmek için değil, geleceklerini ellerine almak için yola çıkıldığını belirtti.

"Bu düzen değişecek"
Mafya olmanın kariyer yapmak anlamına geldiği bir düzende yaşadıklarına dikkat çeken Uzun, "Alışmayacağız" dedi. "Sahte vekillerle değil gençliğin gerçek temsilcileriyle" bir meclis kurmak için yola çıkıldığını ifade ederek, "Genç Meclis ile Türkiye'nin aydınlık yarını için bugünün üretimini yapmalı, Türkiye'nin toplumsal gücünü ayağa kalkmaya davet etmeliyiz. Ayağa kalkılacak, bu düzen böyle gitmeyecek. El mahkum değişecek" dedi.

Uzun'un konuşmasının ardından toplantıda söz alan, tekstil işçisi, stajyer avukat, işsiz, işçi-öğrenci, liseli, üniversiteli unvanlarıyla konuşan gençler, aynı sorunlara dikkat çekti.

"Bunun adı köleliktir"
Şişli bölgesinde çalışan tekstil işçisi gençler adına söz alan Hıdır Çelebi, ne kadar zor şartlar altında çalıştıklarını anlattı. Çok uzun çalışma sürelerine rağmen çay ve tuvalet gibi izinleri olmadığını söyleyen Çelebi, "Tuvalet izni yok. Eğer öyleyse sandalyeleri kaldırıp klozet koysunlar" dedi.

200 kişilik bir tekstil fabrikasında çalıştığını söyleyen Çelebi, patronların, krizi bahane ederek çalışma koşullarını daha da zorlaştırdıklarını söyledi. Sürekli krizden bahseden patronların yeni makineler aldığını ve yeni bir fabrika açtığını söyleyen Çelebi, "Ben anlamadım bu nasıl kriz" dedi. Patronun, işyeri doktoru çalıştırmamak için çalışan sayısını resmi olarak ellinin altında gösterdiğini söyleyen Çelebi, "Usta başı doktor oldu, başı ağrıyana Novalgin, midesi bozulana soda veriyor" dedi. Çalışma şartlarının kölelik olduğunu ancak "Eski kölelikten çok daha insanlık dışı" olduğunu söyleyen Çelebi, "Onlar ruhumuzu satın almak istiyorlar. Ben ruhumu satmayacağım. Bu gidişe 'dur' diyeceğim" dedi.

"Kütüphanelerimiz elde gitti"
Liselilerin sorunlarını gündeme getirmek ve çözüm yollarını tartışmak için söz alan bir konuşmacı, "Kütüphanelerimizi artık sadece din derslerinde Çağrı filmini izlemek için kullanabiliyoruz" dedi. Daha sonra söz alan başka bir liseli ise "Bizim kütüphanede film de izlenemiyor, bizim kütüphanede sadece namaz kılınıyor" dedi.

"Genç işçiler daha fazla sömürülüyor"
Yıllar önce 8 saatlik iş günü için mücadele edildiğini ancak şimdi durumun kötüleştiğini belirten bir tekstil işçisi, "Biz şimdi hayatta kalabilmek için mücadele ediyoruz, iş kazalarına karşı mücadele ediyoruz" dedi. Mücadelenin önemine dikkat çeken konuşmacı, "İşçileri sömürülüyor ancak genç işçiler daha da fazla sömürülüyor" dedi.

Temsilci seçimleri yapıldı
Konuşmaların ardında yapılan seçimlerde, 1 Mart'ta Ankara'da yapılacak olan Genç Meclis Birinci Birleşim'de ve Genç Meclis'in önümüzdeki altı ayında İstanbul'daki gençleri temsil edecek temsilciler seçildi.

Kurultay'a katılan Andaç, Özde ve Mehmet, soL'a konuşarak Genç Meclis toplantılarında hangi sorunlarını gündeme getirdiklerini anlattı.

Andaç Duru \\ Küçükçekmece Sefaköy Lisesi
Ben daha önce Bahçelievler Lisesi'nde okuyordum, ancak okul yönetimindeki Ogün Samast'ın akrabası Muzaffer Samast tarafından solcu olduğum için atıldım. Şimdiki okulum her lisede olduğu gibi gericiliğin ve paralı eğitimin benimsendiği bir lise. Lisenin bulunduğu bölgeye baktığımızda da gerici ve milliyetçi bir çevrenin bulunduğunu görüyoruz.

Okulumuzda din hocaları kütüphaneyi mescit, tuvaletleri abdesthaneye dönüştürmüş durumda. Okul yönetimine yaptığımız şikayetler dikkate alınmıyor. Bu süreci hayata geçiren okulun Müdür Yardımcısı... Biz okulumuzda yaptığımız Genç Meclis toplantılarında başta bu konuları tartışıyoruz. Toplantılarda ayrıca iktidarın yeni Osmanlıcılık anlayışını, gericilik ve toplumsal çürüme başlıklarını tartışıyoruz. Ülkenin sorunları çerçevesinde raporlar hazırladık ve bunları Meclis oturumlarında sunacağız.

Özde \\ Behçet Kemal Çağlar Lisesi
Bizim gündemimizde öncelikli olarak okulumuzdaki gerici ve baskıcı uygulamalar yer alıyor. Okulun üçte birini yatılı kalan kız öğrenciler oluşturuyor. Çoğunluğu ise doğudan gelen Kürt arkadaşlar. Bu arkadaşlarımız erkek arkadaşları olduğu için hakaretlere maruz kalıyorlar. Ayrıca Yurtsever Cephe ile ilişkileri yüzünden "bölücülük" ile suçlandılar. Arkadaşlarımızın izinleri bu yüzden iptal edildi.

Bu konularla beraber piyasacı uygulamalar da çeşitli baskı aracı olarak önümüze çıkıyor. Bazı arkadaşlarımız katkı parası adıyla istenen parayı vermediği için edebiyat dersi sınav kağıdını alamadılar. Filistin İçin okulda gerçekleştirdiğimiz zaman yönetim bize "Eylem yerine yüz Dolar verin Filistinli ailelere gönderelim" dediler.

Mehmet \\ Sarıgazi Yenidoğan- İşçi
Genç Meclis İstanbul Kurultayı'ndaki görüntü çok iyi. Konuşmalar sırasında yapılan alan değerlendirmeler ve bunların paylaşılması Meclis'in yapacağı çalışmalar açısından değerli. Geçen hafta Yenidoğan'da Meclis için alan toplantısı gerçekleştirdik. Gündemimizde son olarak yapılan doğalgaz zamlarıyla birlikte derinleşen hoşnutsuzluk, işsizlik ve krizin faturasının halka çıkarılması sürecindeki patron uygulamaları yer aldı.

Bulunduğumuz bölgede ve Sancaktepe'de çalışanların çoğu genç işçi ve ekonomik kriz döneminde ücretsiz izinlere çıkartılanlar, işten atılanlar yoksullaştırılanlar yine genç işçiler. Genç Meclis genç işçilerin maruz kaldığı geleceksizlik durumuna karşı iyi bir araç olacak. Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in işçiler için olumlu hiçbir şey yapmadığını biliyoruz. Genç Meclis işçilerin seslenme aracı olmalı, TBMM'dekilerin bizi temsil etmediğini göstermeliyiz.

Ankara'da da Genç Meclis toplantısı yapıldı...
Genç Meclis Ankara Kurultayı bugün İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu'nda toplandı. Toplantıda öğrenci, işçi, işsiz gençliğin sorunlarına değinilirken Genç Meclis'in gençliğin temsilcisi olma iddiası vurgulandı.

Genç Meclis Ankara Kurultayı divanın belirlenmesinin ardından yapılan açılış konuşması ile başladı. Açılış konuşmasını yapan GM Hazırlık Komitesi üyesi Barış Tercioğlu, konuşmasında, emperyalizmin Türkiye'yi bir yıkıma sürüklediği, Türkiye'nin bir altüst oluş yaşadığını ve Türkiye gençliğinin bu tablo içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Gençliğin bir yandan en kötü işlerde, en zor koşullarda, en uzun sürelerle çalıştırıldığına dikkat çeken Tercioğlu, gençliğin tepkiselliğinin gerek mafya/çete kariyerizmi ile, gerek uyuşturucu-alkol ile, gerek tarikat örgütlenmeleri ile ve gerekse sanal ortamlarda soğurulduğunu söyledi. Gençliğin üretmediğinin, düşünmediğinin söylendiği konuşmada Genç Meclis'in Türkiye'nin genç insanlarının düşünsel ve kültürel üretkenliklerinin ortaya serildiği ve artırılacağı ifade edildi.

Açılış konuşmasının ardından serbest kürsüde toplantıya katılan yaklaşık 40 genç söz aldı. Konuşmalarda eğitimin paralılaştırılması, popüler kültürün gençlik üzerindeki etkisi, özel üniversitelerin sorunları, dershane ücretleri, beyin göçü, üniversite gençliğindeki kariyerizm, bazı üniversitelerdeki baskı ortamı gibi birçok konudan söz edildi.

Hasan Ercan adında bir OSTİM işçisi ise konuşmasında, ağır koşullarda çalıştıklarını, maaşlarının zamanında yatırılmadığını, sigorta primlerinin dahi yatırıldığının şüpheli olduğunu belirttikten sonra işçilerin haklarını bilmediklerini, Genç Meclis'e bu konularda çalışmalar yapacağı için teşekkür ettiğini söyledi.

Toplantı, delege seçimi ve kapanış konuşması ile sona erdi.