GDO şirketlerinden Türkiye'ye rüşvet

GDO'lu ürünlerle ilgili tartışmalar sürerken "terminatör geni"ni geliştiren ABD'li bir şirketin, sahte denetim raporları düzenlemeleri için Türkiye'deki Tarım Bakanlığı yetkililerine rüşvet verdiği ortaya çıktı.

Genetik olarak dönüştürülmüş organizmalı (GDO) pamuk tohumunda dünyanın en büyüğü olan ve "terminatör geni"ni geliştiren şirket olarak bilinen ABD'li Delta & Pine Land'in (DPL) iştiraki Türk Deltapine'ın, Türkiye'de Tarım Bakanlığı yetkililerine, 2001-2007 arası dönemde rüşvet verdiği ortaya çıktı. Habertürk'ün haberine göre, 2007 yılında GDO'lu ürün pazarında dünyada hakim kabul edilen Monsanto'ya satılan DPL'nin rüşvet skandalı Türkiye'de değil ABD'de de patlak verdi.

Şirketin, sözleşmeli çiftçilerin Türk Deltapine için ürettiği pamuk tohumlarının yetiştiği tarlaların, tohumlar Türk Deltapine'a verilmeden önce Tarım Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerektiği halde engellemek ve tohumların ihracatı için Tarım Bakanlığı laboratuvarlarında yapılacak numune analizleri yapılmadan sertifika alınmasını sağlamak için rüşvet verdiği ortaya çıktı.

Şirketin verdiği rüşvetlerle gerekli denetimler yapılmayıp düzmece raporlar hazırlandı. Numune tohumların analiz öncesi şart olan kimyasal ve paketleme işlemlerinden geçmeseler bile laboratuvarlara gitmeleri sağlandı.

DPL'yi satın alma öncesinde yaptığı incelemelerde şirketin Türkiye'de rüşvet verdiğini tespit eden Monsanto'nun, ABD'de şirketlerin yabancı devlet yöneticilerine ve memurlarına rüşvet vermesini yasaklayan FCPA Yasası uyarınca kendi döneminde skandalın ortaya çıkması halinde hukuki sorunlar yaşayacağını dikkate alarak durumu ABD'nin sermaye piyasaları kurumu olan SEC'e ihbar ettiği, DPL'nin de artık satılma aşamasında olduğu için bütün bilgileri SEC'e verdiği belirtildi.

SEC belgelerinde rüşvet miktarı belirtilmemekle birlikte, Tarım Bakanlığı yetkilileri için toplam 43 bin dolarlık seyahat, buzdolabı, ofis mobilyaları, bilgisayar masrafı yapıldığı yer aldı. Rüşvet 2004 yılına kadar doğrudan Türk Deltapine tarafından ödendi. Şirketin muhasebe kayıtlarında memurlara verilen rüşvet, "hammallık ücreti" olarak geçti. 2004 yılında DPL durumdan haberdar olunca, Türkiye'deki çalışanlardan rüşvet yönteminin değiştirilmesini istedi. Bunun üzerine Türk Deltapine, tedarikçisi bir kimya şirketinden rüşvetleri kendi adına ödemesini istedi.

Rüşvetin adı "hediye"...
Rüşvet verildiği tespit edilen dönemde Türk Deltapine'ın Genel Müdürü olan Hasan Yener'in, "rüşvet değil, hediyeydi. ABD'nin kendi iç işleyişi nedeniyle orada bildirildi. Bunu bütün şirketler yapıyor. Türkiye'de yaşıyoruz, devlet dairelerine hediye verilir" diye konuştuğu ve şirketin hiç GDO'lu tohum üretmediğini iddia ettiği öğrenildi.

İsminin açıklanmasını istemeyen eski bir DPL çalışanı ise rüşvet verme sebeplerinin GDO ile bir alakası olmasa da, GDO'lu tohumlar ürettiklerini söyleyerek, "GDO'lu tohumlar vardı. Zaten bizim kendi testlerimizi geçemezse, ihracata değil iç piyasa veriyorduk. Bu konuda Tarım Bakanlığı denetimi yoktu. Tarlalardaki tohumların sertifika alabilmesi için yapılacak denetimler uzun sürüyordu. Bazı tarlalarımız yakın mesafede başka pamuk tarlası olmaması şartını karşılamıyordu. Rüşvet bunun için veriliyordu" açıklamasında bulundu.

Bilindiği gibi, diğer tarlalara sıçradığında hızla gelişen bu "terminatör geni" ile donatılmış tohumların, doğal temelli tohumları da yok etmesinden endişe ediliyor.

Monsanto da rüşvetçi
Türk Deltapine şirketini satın alan Monsanto da rüşvetçilik söz konusu olduğunda temiz bir sicile sahip değil. Şirket, bir yöneticisi Endonezyalı bir devlet memuruna 50 bin dolar rüşvet verdiği için 2005 yılında benzeri soruşturmadan geçirilerek SEC'e 1.5 milyon dolar ceza ödemek zorunda kaldı. Rüşvet, Monsanto'nun ürettiği pamuk üzerine çevresel etki değerlendirme raporu hazırlanmasını engellemek için verildi. Monsanto, verdiği rüşvetleri kendi muhasebe kayıtlarına "danışmanlık ücreti" şeklinde işledi.

Monsanto'nun rüşvetçiliği, geçtiğimiz aylarda da Türkiye'de gündeme geldi. Şirket, beş milletvekili ve bir TÜBİTAK başkan yardımcısını ABD'ye geziye götürdü. Gezinin Biyo Güvenlik Yasası'nın gündeme geldiği zaman yapılması dikkat çekti.

(soL-Haber Merkezi)