Fizyoterapistler ve hastaları uygulanmayan yasaların mağduru

Türkiye’de yaklaşık 10 bin fizyoterapist, sağlık politikaları nedeniyle hem aldıkları eğitimi icra edemiyor hem de istihdam alanında ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Türkiye’de yaklaşık 10 bin fizyoterapist, sağlık politikaları nedeniyle hem aldıkları eğitimi icra edemiyor hem de istihdam alanında ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Medimagazin'e açıklamalarda bulunan fizyoterapist Zekeriya Kalkan Kanun ve yönetmelikte yer alan hukuki düzenlemelere rağmen fizyoterapistlerin farklı branş hekimleri ile çalışma gerekliliğinin uygulanmadığını ve fizyoterapi programı planlayamadıklarını belirtti. Bu durum, nöroloji, beyin cerrahi, solunum hastalıkları, ortopedi, yoğun bakım klinikleri kapsamında fizyoterapi tedavi görmesi gereken yüz binlerce hastanın da mağduriyetine neden oluyor.

Zekeriya Kalkan yaptığı açıklamada, dünyanın diğer ülkelerinde hastaların fizyoterapiste doğrudan ulaşıp tedavi görme imkanı varken, Türkiye’de bir hastanın fizyoterapiste doğrudan ulaşmasının imkansız olduğunu kaydetti.

Türkiye'de fizyoterapi görmesi gereken bir hasta, tedavisini olduğu branşın dışında, fizik tedavi hekiminin de poliklinik hizmetini almak zorunda bırakılıyor. Bu durum, hem hastanın fizyoterapiste ulaşımını geciktiriyor hem de fazladan bir kamu harcaması anlamına geliyor.

Tedaviler fizyoterapist yetersizliğinden dolayı aksıyor
1 Mayıs 2014 tarihinde yayımlanan genelge ile fizik tedavi kotasının düşürüldüğünü ve onlarca fizyoterapistin işten çıkarıldığını belirten Kalkan, “Türkiye’de fizik tedavi ihtiyacı olan binlerce hastanın tedavisi, hastanelerdeki fizyoterapist yetersizliğinden dolayı aylarca aksıyor, hastaların ciddi mağduriyetler yaşamasına sebep oluyor” diye konuştu.

Kalkan, 6225 sayılı kanunun ek 13. Maddesinin b fıkrası ile ek 1/A sında yer alan madde de fizyoterapist tanımının yapıldığını belirterek, bu tanımlar doğrultusunda Türkiye’deki fizyoterapistler olarak, tanısı konmuş hastaların fizyoterapiye ihtiyacı olması halinde ilgili branş doktorunun hastayı direkt fizyoterapiste gönderilebilmesi gerektiğini, fizyoterapi programının fizyoterapistler tarafından belirlenmesinin doğru olduğunu belirtti.

Fizik tedavinin mimarı olan fizyoterapistlerin yaptıkları tedavilerin altına imza atmak ve tedavi sorumluluğunu resmi olarak üstlenmek istediklerine de dikkat çeken Kalkan, fizyoterapistlerin farklı branş hekimleri ile yaptığı tedavi hizmetlerinin SGK tarafından faturalandırılmasını istediklerini ancak bu konuda somut adımların atılmadığını ifade etti.

Uzun saatler bedensel olarak da yoğun bir efor sarf ederek çalışan fizyoterapistlerin, yıpranma payı bulunmuyor.