Fazıl Say davası yarın Çağlayan Adliyesi'nde görülecek

<strong>Piyanist ve besteci Fazıl Say hakkında twitter mesajları nedeniyle "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması 18 Ekim Perşembe günü Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.</strong>

Fazıl Say’a Twitter’da yayınladığı mesajlar nedeniyle "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması 18 Ekim Perşembe günü Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.

Davanın iddianamesinde sanatçının Twitter mesajlarının "insan ilişkilerinin gelişmesine yarayan kamusal tartışmaya hiçbir katkıda bulunmayan ve üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hislerini nedensiz yere inciterek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri aşağılamak kastıyla yazdığı kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi. Ayrıca bu mesajların ifade özgürlüğü çerçevesinde bir eleştiri olarak ele alınamayacağı, herkesin hiçbir kısıtlama olmadan girmesi nedeniyle de aleniyet unsurunun bulunduğu öne sürüldü.

İddianamede ayrıca "çok sayıda kişi ve sivil toplum örgütleri tarafından günlerce gösterilen tepki ve tartışmalar" gerekçe gösterilerek şikayet konusu mesajların "kamusal barışı bozmaya elverişli olduğu" iddia edildi.

Çok sayıda kişi kimler?
Fazıl Say’ın "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı" iddia edilen dava kendi yazmadığı, Ömer Hayyam’ın cennet ile ilgili dizelerinden oluşan bir Twitter mesajını yönlendirmesi sonucunda açılmıştı. Fazıl Say’ın bu mesajı yayınlamasının ardından sanatçıya yönelik küfür ve hakaret içerikli bir linç kampanyası başlatıldı.

Sanatçı kendisine yönelik bu çirkin saldırılar sonrasında bir açıklama yaparak aşağıdaki sözleri kamuoyu ile paylaştı:

“Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Hayyam, Mevlana ve birçok diğer şairlerin şiirlerini, Dünya ve Anadolu edebiyatının söylemlerini paylaşmak demokratik ortamda herkesin olduğu kadar benim de en büyük hakkımdır. Dünya üzerinde ve tarihinde bulunan, bir kesimi veya toplumu temsil eden herhangi bir kişiye ya da kuruma saldırıda bulunmak, hakaret etmek bunun yanı sıra din, dil ve ırk ayrımı yapmak biz sanatçılara zaten yakışmayan bir davranıştır. Sizlerden ricam, kışkırtma ve saldırı şeklinde şahsıma yakıştırılan suçlamalara ve hakaretlere aldırış etmemenizdir.”

Kendisi hakkında küfür ve hakaret dolu mesajlar yayınlayan isimlerden biri AKP Milletvekili Şamil Tayyar oldu. Linç kampanyasında başı çeken isimlerden Tayyar sanatçı hakkında "İnsan kılığındaki Fazıl Say hangi kerhanede dünyaya geldi?" yazan bir Twitter mesajı yayınlamıştı.

Küfür ve hakaret denince akla gelen bir diğer isim Nihat Doğan da Twitter üzerinden sanatçıya küfür ederek "ateist yavşak", “saray klavyecisi” gibi sözlerin yer aldığı mesajlar yolladı.

Fazıl Say baskılar sonucu Türkiye’den ayrılma kararı aldı
Fazıl Say, hakkında yargılama kararının çıkmasının ardından Türkiye’den ayrılma kararı aldı. Hakkında yapılan tartışmalar üzerine kimseye hakaret etmediğini defalarca dile getiren sanatçı kendisinin haricinde 165 kişinin daha aynı mesajı paylaştığını fakat yalnızca kendisine dava açıldığını vurgulayarak Türkiye’den ayrılma kararını açıkladı. Fazıl Say bu kararını şu sözlerle dile getirdi:

"Ben 17 yıl boyunca yurtdışında bulundum ve sanırım gitme zamanım geldi. Tokyo’ya taşınmam bir ihtimal, bence Uzakdoğu’da yaşamak bana iyi gelecek. Herkes bir sanatçının enstrümanından 3-4 ay uzak kalmasının kariyerini olumsuz etkileyeceğini bilir ama şimdilik bunu düşünmek istemiyorum"

Fazıl Say’a aydın ve sanatçılardan destek
Fazıl Say hakkında açılan davaya ve kişiliği üzerinden yürütülen karalama kampanyalarına karşı aydın ve sanatçılar Fazıl Say’a destek verdi. Son olarak Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin çağrısıyla 16 Ekim günü "Fazıl Say için söylüyoruz. Sesimiz seninledir" başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğin çağrı metninde yer alan ifadelerde “Bu çağrı aynı zamanda, sanatın her alanının kendini var etme dinamiklerinin tecrit edildiği, yargı konusu olduğu bir sürecin, akıl dışı boyutlarda ilerleyişine karşı bir arada olma ihtiyacının bir ifadesidir” sözlerine yer verildi.

Daha önce de Fazıl Say'a açılan dava hakkında Levent Üzümcü, Genco Erkal, Güvenç Dağüstün, Orhan Alkaya, Nedim Saban gibi sanatçılar Say'a destek veren açıklamalarda bulunmuşlardı.

Levent Üzümcü “Bir insanın hayata dair görüşlerine katılmıyor olabilirsiniz ama Başbakan kürsülerden çıkıp bu ülkenin kendi gibi düşünmeyen her insanını aşağılayabilme yetkisine sahip gibi görüyor kendini” cümleleri ile açılan davayı eleştirmişti.

Genco Erkal da “İleri demokrasi denen, böyle bir şey olsa gerek. İnsanların düşüncelerinden dolayı yargılanabildiği bir düzen, kabul edilir değil” açıklamasıyla davanın düşünce özgürlüğüne yönelik olduğuna dikkat çekmişti.

Fazıl Say'ın uğradığı linç kampanyası ve sanatçı hakkında açılan dava, sürecin başından beri aydın ve sanatçıların yanı sıra halkın birçok kesimi tarafından da protesto ediliyor. Sanatçıyı yalnız bırakmayan birçok kişi desteklerini sosyal medyanın yanı sıra başlattığı imza kampanyalarıyla göstermeye devam ediyor.

(soL - Haber Merkezi)