Ergun Babahan Sabah'tan sonra Star'da

Sabah'tan kendi iddiasına göre istifa eden, yaygın bir biçimde dile getirilen iddialara göre ise kovulan Ergun Babahan, yandaş medyanın kıyı şeridinden ayrılamadığı beş aylık sürenin sonunda kapağı bir başka yandaş gazeteye, Star'a attı.

soL (HABER MERKEZİ) Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'nden geçtiğimiz yılın son günündeki olaylı "istifası"yla ayrılarak gündemi oldukça uzun bir süre meşgul eden Ergun Babahan, şimdi de kardeş gazete Star'da yazmaya başlayacak. Konuya ilişkin ilk açıklamasını yine AKP yandaşı haber7 sitesine yapmayı tercih eden Babahan, "yazma"ya ara verdiği aylarda, Başbakanlık eski Basın Sözcüsü Akif Beki ile birlikte hem Star grubunun haber kanalı olan Kanal 24'ün "politika danışmanlığı" görevini sürdürdü, hem de yine aynı kanalda yayınlanan "Günün Manşeti" adlı programı sundu. Önümüzdeki pazartesiden itibaren haftanın altı günü Star'da yazmaya başlayacak olan Ergun Babahan grubun haber kanalı olan 24 TV'deki politika danışmanlığına da devam edecek.

Babahan, "yazmayı çok özlediği"ni, "uzun zamandan beri Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ile görüştükleri"ni ve "son rütuşların da yapılmasıyla" pazartesi günü gazetede yazmaya başlayacağını söyledi.

"Recebin Tavuğu" Babahan...
Ergun Babahan'ın Sabah'tan ayrılışında, gazeteyi alan TMSF'den alan Çalık Grubu'nun gazetedeki kadrolaşma faaliyetlerinin ve basına yansıdığı kadarıyla da kendisine danışılmaksızın ve "olur"u alınmaksızın gazetenin etkili pozisyonlarına atamaları yapılan isimlerle yaşadığı anlaşmazlıkların etkili olduğu yorumları yapılmıştı.

İsmi bir dönem "Recebin Tavuğu"na çıkacak denli AKP yanlısı olarak bilinen Babahan, giderayak "tek seslilik" göndermelerinde bulunduğu ve istifa sürecinin yavaş yavaş geliştiğini vurguladığı açıklamalarıyla, kendisi hakkında yapılan, "AKP baskısına artık dayanamadı", "onurlu bir davranış sergiledi" türü yorumlara gibi çanak tuttu.

Babahan'ın Sabah macerasının ilk elden "tanıklar"ı
Sabah gazetesinin bağlı olduğu Turkuvaz Medya Grubu'nun Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dünürü Albayrak ailesi üyesi olan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak 4 Mayıs tarihli bir röportajda Ergun Babahan'ın Sabah'tan ayrılması konusunda, "bu konuda bir polemik içine girmek doğru olmaz ama çatışma, iç çekişme gibi yanlış bilgilendirme ve dedikodu ürünü iddialar bize göre değil... Bu tür değişimleri, ihtiyaçlardan doğan idari süreçler olarak bakmak gerekir. Sonuçta medya olup bitenler de bir bayrak yarışı. Dönüşümün ve değişimin zamanına bağlı olarak bayrağı kendimizden sonrakine teslim ediyoruz. İşin doğası bu. Dolayısıyla ortada kesinlikle spekülatif bir durum yok" dese de, Sabah gazetesinde genel yayın yönetmenliği krizi oldukça uzun sürmüş, ortalıkta görevin bizzat başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Salih Memecan'a teklif edildiği de dahil olmak üzere çeşitli spekülasyonlar dönmüş ve geçici bir süre Mehmet Barlas'la ikame edilen koltuk en sonunda Erdal Şafak'ın olmuştu.

Başbakanlık Basın Müşavirliği'nden, Serhat Albayrak'ın "iş" teklifinde bulunması nedeniyle ayrılıp Sabah gazetesinde "Yönetim Kurulu Yayın Danışmanlığı" titriyle işe başlayan, dönemin genel yayın yönetmeni Babahan'la koltuk çekişmesi yaşadığı söylenen ve Babahan'ın ayrılışının ardından yine Serhat Albayrak tarafından işine son verilen Ahmet Tezcan ise Vatan gazetesine verdiği 8 Mayıs tarihli röportajda, olayların seyrini şöyle açıklamıştı: "Ergun 'gitmedi', o da benim gibi kovuldu. Haber Koordinatörü Rıdvan Memi, yeni bir haber yapılanması istemişti. Ergun karşı çıktı. Çok ciddi kriz oldu. Ergun araya birşeyler soktu, muğlak bıraktı. Derken yönetim hem Ergun'un hem Rıdvan'ın gitmesine karar verdi. Ergun Babahan kovulabileceğini hiç düşünmedi bence. Ahmet Çalık'a da çok 'aracı' gitti, biliyorum... Ama Ahmet Çalık fikrinden geri dönmedi. Ergun Babahan, zekasını gazetecilik için kullansaydı Ertuğrul Özkök'ü yerinden sarsardı. Yazık oldu."