Ergenekon'un "çağdaş" dalgası

... Ve Ergenekon operasyonunun “12. dalga”sı, Türkan Saylan'ı da "kapsadı"... Rektörlerin ve ÇYDD yöneticilerinin merkezinde durduğu 12. dalganın sinyali Zaman Gazetesi’nde verilmişti.

soL (HABER MERKEZİ) Dün polis tarafından Ergenekon soruşturması kapsamında "12. dalga" olarak adlandırılan tutuklama ve baskınlar gerçekleştirildi. Pazartesi günü sabahın erken saatlerinde başlayan baskınlarda çok sayıda kişinin evi ve Başkent Üniversitesi Rektörlüğü, Kanal B binası, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) şubeleri, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) da dahil 83 noktada arama yapıldı. Operasyonlarda 43 kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.

İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun ve Giresun gibi pek çok ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınanlar arasında Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Metin Öztürk, Uludağ Üniversitesi eski rektörü Mustafa Yurtkuran, Samsun OMÜ eski rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay ve Malatya İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, 68'liler Birliği Vakfı Genel Sekreteri Namık Kemal Boya ve ÇYDD yöneticileri bulunuyor.

ÇYDD başkanı Türkan Saylan ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Gülseven Yaşer'in de gözaltına alınacaklar listesinde bulunduğu ancak Saylan'ın rahatsızlığı, Yaşer'in de yurtdışında bulunması nedeniyle gözaltına alınmadıkları belirtiliyor. Türkan Saylan'ın avukatı tarafından yapılan açıklamada Saylan'a karşı herhangi bir suçlamada bulunulmadığı ancak evinin saatlerce aranarak polis tarafında pek çok özel belgesine el konulduğu bildirildi.

Doğan Holding'e de "dokundu"
Basında "rektörler ve STK'lar dalgası" olarak adlandırılan operasyonlarda gözaltına alınan bir diğer isim de Doğan Gazetecilik A.Ş İcra Kurulu üyesi ve Pazarlama, Satış, İş Geliştirme Grup Başkanı Tijen Mergen. Ergenekon operasyonu kapsamında ilk kez Doğan medya grubundan bir ismin gözaltına alınması önemli bir ayrıntı olarak değerlendiriliyor.

Doğan Yayın Holding, Mergen'in gözaltına alınmasının ardından İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı'na konu ile ilgili bir açıklama göndererek Mergen'in, "Doğan Yayın Holding'in bağlı ortaklığı Doğan Gazetecilik A.Ş.'de pazarlamadan sorumlu İcra Kurulu üyesi olarak görev yapmakta olup, Doğan Yayın Holding A.Ş. bünyesinde herhangi bir görevi bulunmadığı"nı özel olarak belirtti.

Gülen mi hedef gösterdi?
Gözaltına alınan isimlerin bir kısmına savcılık tarafından geçtiğimiz günlerde mahkemeye gönderilen ikinci Ergenekon iddianamesinde yer veriliyordu. Birincisinde olduğu gibi çoğunlukla üçüncü şahısların yazdıkları dilekçelere, telefon konuşmalarına, e-posta yoluyla gönderilen mesajlara ya da bilgisayar ortamındaki belgelere dayanan ikinci iddianamede, Tuncay Özkan'ın evinde ele geçirildiği söylenen bir klasörde ÇYDD Başkanı Türkan Saylan ve ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer'in yöneticisi oldukları Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (STKB) adlı bir kuruluş hakkında "belgeler" yer alıyor. "Şükran", "Cengiz" gibi imzaları olan bu dilekçe ya da mektuplarda şu ifadeleri içeren bir belgeden bahsediliyor: "....Bütün bu sözlerin Sivil Toplum Kuruluşları Birliği girişiminin halen yöneticileri konumunda bulunan Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven ......., Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan ....., Atatürkçü Düşünce Derneği yönetiminde İlhan ....., Demokratik İlkeler Derneği Başkanı Eğnin ..... ve Evmen ....., 68 Birliği Başkanı Haşmet .... Bu birliğin yöneticileri, benim de dahil olduğum dernek ve vakıf dahil olmak üzere pek çok derneği ve vakfı baskı ve tehditlerle zorla girişimlerine dahil olmaya zorlamakta, bu girişime girmeyenleri ölümle dahi tehdit etmektedir. Başta Cumhuriyetimizi koruma düşüncesinde olduğumuz bu girişime girince maalesef bunların kirli yüzünden ve karanlık ilişkilerinden çok korktum. Eski Dev genç militanlarının cirit attığı, Apo yandaşlarının, PKK'lıların hüküm sürdüğü ve Dünya Kiliseler Birliği dahil birçok yabancı kuruluştan aldıkları milyonlarca doları çıkarlarına hizmet ettiren bu girişime dur denilmelidir."

Ancak daha ilgi çekici olanı, 1909 sayfalık ikinci iddianameden Fethullah Gülen'e ait Samanyolu ve Zaman gibi gazetelerin 12. dalganın hemen öncesinde ÇYDD ve ÇEV'e ait bu kısımları "Hocaefendi'ye nasıl iftira atacaklardı?" gibi başlıklarla gündeme taşımaları.

12. dalgaya ÇYDD'nin dahil edilmesi, derneğin tüm belgelerine el konarak polis tarafından kopyalanması ve bunlar arasında dernek tarafından burs verilen binlerce öğrenci ve burs sağlayıcıların listelerinin de olması akla yine öğrencilere verdiği "burslarla" dikkati çeken Gülen cemaatini getiriyor. Fethullahçı yapılanmanın özellikle Güneydoğu ve yoksul bölgelerdeki "burs örgütlenmesi"nin önünde önemli bir engel olarak ÇYDD'yi gördüğü biliniyor.

"1 Mart tezkeresinin hıncını alıyorlar"
Kendisine karşı herhangi bir suçlama yöneltilmemesine rağmen saatlerce evi aranan Türkan Saylan evinde gazetecilere yaptığı açıklamada kendisi ve ÇYDD'nin Ergenekon operasyonuna dahil edilmelerinin arkasında AKP Hükümetinin Türkiye'yi Irak savaşına dahil etmesini öngören 1 Mart tezkeresine karşı olmalarına duyduğu hıncın yattığını söyledi. Saylan: "Biz yıllarca İbrahim Kaboğlu hocayla polise insan hakları eğitimi yapmışız. Ne zaman ki '1 Mart Tezkeresi geçmesin' diye ifade verdik, yazı yazdık, işte ondan sonra her şey değişti. Hükümet bize 'Ergenekoncu' diyor ama bunu demek için bize hıncı var. Yani niye 1 Mart tezkeresi geçmemiş, bu işin buradan başladığını düşünüyorum. Türkiye'ye bu kadar küçük düşürücü davranışlarda bulunulmaması gerekiyor" diye konuştu.

Ortak nokta "Cumhuriyet Mitingleri"
Gözaltına alınan isimler konusunda ilgi çekici bir diğer nokta da önemli bir bölümünün 2007 yılının bahar aylarında düzenlenen ve AKP ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü karşısına alan "Cumhuriyet Mitingleri"nin düzenleyicileri ya da katılımcıları arasında yer almaları.

ÇYDD Başkanı Türkan Saylan mitinglerde kürsüden yaptığı konuşmalarla öne çıkan isimlerden biriydi. İnönü ve Uludağ Üniversiteleri eski rektörlerinin de mitinge destek verdikleri belirtiliyor.

Torbada ne ararsan var
Dün Habertürk televizyonunda programa katılan Eski Emniyet İstihbarat Başkanı Bülent Orakoğlu da dün operasyonla ilgili yaptığı değerlendirmede "Ergenekon operasyonunun bir de parlamento ayağı" olacağını ileri sürdü. Orakoğlu operasyonun en son basamağının meclis olacağını iddia ederek şu ana kadar ordu, yargı, üniversiteler, basın, stk'lar gibi pek çok kurumu içeren Ergenekon operasyonuna yeni bir boyut katmış oldu.