Erdoğan: 'Dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz'

Erdoğan, "Ak Parti'den, ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, biz muhafazakar bir nesil yetiştireceğiz, bunun için çalışıyoruz" dedi. Başbakan'ın sözleri açıkça ateistlere karşı ayrımcılık suçu içeriyor.

Başbakan Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Gündeminde Fransa'nın oyladığı "Ermeni Soykırımı"nı inkarı suç sayan yasa tasarısından, Dersim Katliamı'na kadar bir dizi konu olan Erdoğan'ın konuşmasına damgasını vuransa, Erdoğan'ın nasıl bir gençlik yetiştirmeye çalıştıklarına ilişkin sözleri oldu.

Dün CHP grup toplantısında Kılıçdaroğlu'nun sarf ettiği sözlere cevap veren Erdoğan, "Benim dünkü konuşmamdan 'Türkiye'yi dindarlar, dinsizler' diye ayırdığını söylüyor. Önce şu kulakların duymaya alışsın... Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunu yine söylüyorum, bunun arkasındayım. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bizden, muhafazakar demokrat parti kimliği sahibi Ak Parti'den, ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, senin amacın olabilir. Ama bizim böyle bir amacımız yok. Biz muhafazakar ve demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, ilkelerine, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu dünkü konuşmasında, Tayyip Erdoğan'a "Din tüccarı" demişti.

Erdoğan konuşmalarıyla suç işliyor
Erdoğan'ın hiç çekinmeden sarf ettiği bu sözler ise suç teşkil ediyor. Zira ülkemizde hala "Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapmak" suç.

Erdoğan'ın sözleri de çok açık bir biçimde ateistleri yererken, muhafazakar tabiriyle, İslam dininin sünni mezhebine bağlı koluna mensup olanları ayrıcalıklı bir pozisyona yerleştirdiğini itiraf ediyor. MEB'in Temel Kanunu'nda da "Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" maddesi yer alıyor.

"Millet yargıya el koydu"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun yargı ile ilgili eleştirilerine de cevap veren Erdoğan, "HSYK'ya Yargıtay'a Danıştay'a ateş püskürüyor. CHP yargı kararlarının ardından şeriatın kestiği parmak acımaz diyordu. Bize de parmak sallıyordu. AK Parti'nin kapatılması için gündem oluşunca Ankara'da yargıçlar var diyordu. Bugün her yargı kararına karşı çıkıyorlar. Neden?" diye sordu. Cevabı kendisi veren Erdoğan 12 Eylül 2010'da millet yargıya el koymuştur" ifadesini kullandı. "El konulmuş bir yargı" olduğunu kendisi belirten Erdoğan Mustafa Kemal'in "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözünü hatırlattı ve "Hani Atatürkçüydünüz, neden şimdi yargı kararlarına sahip çıkmıyorsunuz?" diye sordu. Erdoğan CHP için, "Bunlar sirk cambazı" dedi.

"Yargı temizleniyor"
"Siz hala 1940 öncesindesiniz. İstiklal Mahkemesi'nin vicdansız hâkimlerini kahraman ilan edenler bugün çıkıp da bağımlı yargıdan bahsedemezler. Yassıada'nın yargılamalarıyla yüzleşemeyenler kalkıp da yargıyı eleştiremezler. Menemen'in peşine düşmeyenler Ergenekon'u Danıştay olayını anlayamazlar" şeklinde konuşan Erdoğan, Danıştay saldırısının ardından "İttihat ve terakki zihniyeti" çıktığını iddia etti. Yargının hükümetin emrine girmediğini belirten Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'ın sözlerine gönderme yaparak, "Yargı sizin militan tavrınızdan temizleniyor. Şuan CHP'nin Grup Başkanvekili diyor ki 'YARSAV’ın militanı olacak adam lazım bize' diyor" dedi.

Yine tutuklu gazetecilere saldırdı
Sözü tutuklu gazetecilere getiren Erdoğan, yine o bildik suçlamalarını sıraladı. Erdoğan, "Öyle zanlılar var ki, bizzat terör eyleminin içinde bulunmuşlar. Öyle zanlılar var ki bizzat terör eyleminin içinde bulunmuşlar, polis katletmişler. Bunların ceplerinden terör örgütünün basın kuruluşlarının kimlikleri çıkıyor" dedi.

Paul Auster de nasibini aldı: "Sen ne cahil adamsın"
Yazar Paul Auster'in antidemokratik bulduğu ve çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunmasından ötürü Türkiye'ye gelmediği yönündeki sözlerini de gündemine alan Başbakan, "Aman! Biz sana çok muhtacız. Gelsen ne olur gelmesen ne olur. Türkiye irtifa mı kaybeder? Kılıçdaroğlu da sahip çıkıyor. ‘Onun gördüğünü bazıları görmüyor’ diyor. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Bu yazar en son 2010'da İsrail'e gitmiş. Güya İsrail demokrat, laik, insan hak ve hürriyetlerinin sınırsız olduğu bir ülke. Sen ne cahil bir adamsın. İsrail tam bir din devleti. Gazze'de bombalar yağdıran bunlar değil mi? Bizdeki Kılıçdaroğlu görmezse onlar da görmez. Nasıl oluyorsa İsrail'deki hak ihlallerini görmüyor. Bu yılki yazarlar konferansına da Auster ile Kılıçdaroğlu birlikte gider" dedi.

(soL - Haber Merkezi)