Erdoğan’a “aba altından sopa”

The Economist’de, Tayyip Erdoğan hakkında yayınlanan yorum yazısında, Başbakan’a yerel seçimler sonrasında hız vermesi gereken gündem maddeleri “hatırlatılırken”, “sabırsızlık” olarak nitelendirilen çıkışlarının “otokratlık” olarak da yorumlanabileceği ima edildi.

soL (HABER MERKEZİ) The Economist dergisinde önceki gün, Tayyip Erdoğan hakkında bir yorum yazısı yer aldı. Seçimlerde rakipsiz olarak nitelendirilen Erdoğan'a, izlemesi gereken programın "hatırlatıldığı" yazıda, "reformların" yavaşlamaması gerektiği vurgulandı.

Özellikle Aydın Doğan ile yaşadığı gerilim ve Davos'taki çıkışıyla tepki topladığı belirtilen Başbakan'ın, kendi tutumunu "otokrat değil sabırsız" olarak nitelediği belirtilerek, Erdoğan'ın bundan sonraki adımlarında dikkatli ve özenli olması gerektiğine değinildi.

Anayasa değişikliği, Kıbrıs sorunu ve Ermenistan ile ilişkiler başlıklarında hükümetin izlemesi gereken rotanın detaylandırıldığı yazıda, Erdoğan'ın söz konusu başlıklarda AB ile uyumlu adımları hızla atmasını garanti altına almak için, başbakan hakkındaki otokratlık tartışmalarına özellikle değinildiği gözlendi.

"Anayasa değişikliği acil gündem"
2007 seçimlerinin ardından anayasa değişikliğini gündemine alan AKP'nin, "sadece dindarların hassasiyetlerini dikkate almakla hata ettiği" ifade edilerek, yerel seçilerin ardından anayasa reformunun hızla gerçekleştirilesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, AKP'nin süreci hızlandırmak ve mümkün olan en geniş toplumsal desteği arkasına almak için muhalefetle işbirliği içinde davranması gerektiği de savunuldu.

"Ermenistan ile ilişkiler düzenlenmeli"
Ermenistan ile ilişkilerin resmi düzeyde yeniden başlatılması gerektiğine dikkat çekilen yazıda, atılacak adımların iç politika süreçlerinden etkilenmemesi için yerel seçimlerin ve 24 Nisan'ın geride bırakılmasının beklenebileceği belirtildi. İki ülke arasındaki sınır kapısının açılmasının da önemli olduğu, böylece, ABD'de Ermeni Karar Tasarısı'nın Kongre'den geçmesinin önlenebileceği iddia edildi.

"Kıbrıs bir diğer sınav"
AB'ye katılıma yönelik ilerlemeler çerçevesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için bir sonraki önemli "sınavın" Türk liman ve havaalanlarının Rumlara açılması olduğu savunuldu. Yazıdaki manipülasyon tonunun, "böyle bir adımın Fransa'yı mahcup edeceğinin" ifade edilmesine kadar varması dikkat çekti.

"IMF ile masaya oturulmalı"
Seçim sonrasında IMF ile bir anlaşmanın da yaygın beklentiler arasında bulunduğu belirtilen makale, "seçimlerden sonra zafer sarhoşluğu yaşaması muhtemel görülen" Erdoğan'a, iplerin kimin elinde olduğunun hatırlatılması olarak yorumlandı.