Diyanet kuran kurslarını arttırıyor

Zorunlu din derslerinin toplumun bazı kesimlerince tartışıldığı bir ortamda, Diyanet İşleri Başkanlığı, kuran kurslarının sayısını daha da artacağını bildirdi.

soL (HABER MERKEZİ) Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, kuran kursları sayısındaki artışın toplum açısından "sevindirici" bir gelişme olarak görülmesini istedi. "Kuran kurslarının artması Türkiye'nin giderek karanlık dönemlere dönüşünün işaretidir" şeklindeki düşüncelere tepki gösteren Bardakoğlu bu düşünceleri "haksızlık" olarak yorumladı.

Bardakoğlu, "Doğru olan, Diyanet'in yönettiği kuran kurslarının sayısının artması. Bu sayı azalıyorsa o zaman endişe edin" diyerek Diyanetin devlet kurumu olduğuna işaret etti ve devlet eliyle açılan kursların "güvenli" olacağını iddia etti. Diyanet İşleri olarak, ilköğretim 5. sınıftan sonra yaz kuran kursu, 8. sınıftan sonra da yaz-kış devam edilen kuran kursları düzenlediklerini anlattı.

Ali Bardakoğlu, kurslardaki eğitimin ''herkesin gözü önünde'' yapıldığını söyledi. Yanlış yapılan bir şey varsa, insanların gelip kendileriyle tartışabileceğini belirtti.

Kuran kurslarında arz ve talep patlaması

Kuran kurslarını açma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait. Yasaya göre, bu konuda tek yetkili kurum olan Diyanet dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişi tarafından kuran kursu açılamıyor.

Verilere göre, Türkiye genelinde Diyanet izni olan 7 bin 36 kuran kursu bulunuyor. Toplam 1817 kurs ise aranan şartlara uygun olmadığı için şimdilik kapalı. 2006 yılında sürekli kursların yanı sıra camilerde düzenlenenlerle birlikte 58 bin 500 olan yaz kuran kursu sayısının bu yıl 60 bine ulaşması bekleniyor. Kurslara katılanların önemli bölümünü çocuklar oluştururken, 2007 yaz tatilinde 1 milyon 436 bin 168 kişinin yaz kurslarına devam ettiği biliniyor ve 2008 sonu rakamının daha da yüksek olması bekleniyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı sürekli Kuran kurslarının sayısı, AKP iktidarı süresince katlanarak 7 bine ulaşırken, kaçak kursların sayısının da hızlı bir yükselişle 60 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.

Kursların denetiminin, merkezden gönderilen müfettişler ile il ve ilçe müftülükleri tarafından yapıldığı ifade ediliyor.

Yönetmelik geri çekildi ama...
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, açıklamasında, "4-5 yıl önce "Kuran Kursları Yönetmeliği"nde değişiklik önermiştik. Önyargıyla ve adeta aynı yerden telkin almışcasına 'bunun ülke için bir felaket olacağını, cumhuriyetin artık sona ereceği' şeklinde abartılı eleştiriler yapıldı, biz de geri çektik. Belki geç de olsa aynı noktalara geliyoruz'' dedi. Yoğun tepkiler nedeniyle geri çekilen "Kuran Kursu Yönetmeliği" tüm yıl süresince akşam kuran kursları açılmasına olanak sağlıyordu. Yönetmelik ayrıca imam-hatip lisesi mezunlarının da bu kurslarda öğreticilik yapabilmelerinin önünü açıyor, kurslara katılanların okul yurtlarından yararlanabilmelerine olanak tanıyordu.

Yönetmelikte yapılması düşünülen değişikliğe gösterilen tepkiler, eğitim sistemine alternatif bir sistem yaratmak ve eğitimi dinselleştirmeye dönük bir çalışma olduğu yönünde idi. Türkiye'de ilköğretim ve ortaöğretimde zorunlu din dersi bulunduğunu, bunu yeterli görmeyen ailelerin çocuklarını bu yöndeki okullara da gönderebildiği söylenerek, "8 yıllık eğitim delinmek istiyor. Bu yönde çalışmalar yapılıyor. Bu tutumlar öğretim birliğini parçalamaktır" şeklinde itirazlar yöneltilmişti.

AKP hükümeti tarafından Türk Ceza Kanunu (TCK)'nun 263. maddesinde yapılan değişiklikle, kaçak kurslara verilen cezada indirime gidilmesi, kaçak kursların hızla artışında önemli rol oynadı. TCK'nın 263. maddesi, "yasaya aykırı eğitim kurumu açanlara, çalıştıranlara ve bu kurumlarda yasaya aykırı açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi"ni öngörüyordu. Yapılan değişiklik ile hapis cezasının üst sınırı 3 yıldan 1 yıla indirilmiş, bu da cezanın erteleme kapsamına girmesine neden olmuştu.

Yasa değişikliğiyle beraber, bütün kentlerdeki kuran kursu sayısı hızla arttı. 2004 yılında AKP hükümeti tarafından, "Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği"nde yapılan değişiklik de, "tarikat yurtlarına özgürlük" tartışması yaratmıştı. Eski yönetmelikte yurtları kapatma gerekçeleri arasında bulunan, "dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek faaliyette bulunmak" gibi eylemler kapatma gerekçesi olmaktan çıkarıldı.