Dindar nesil yaratmak istemeyen öğretmenler buluşuyor

2011–2012 Eğitim‐Öğretim Yılının ikinci yarısı bugün başlarken, konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan Devrimci Eğitim Şurası Yürütme Kurulu, “Çıkarcı, dindar, girişimci nesil yaratmak istemeyen öğretmenleri" Devrimci Eğitim Şurası’na katılmaya çağırdı.

Eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi başlarken bir açıklama kaleme alan Devrimci Eğitim Şurası Yürütme Kurulu, Türkiye’de eğitimin bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirildiği gibi “muhafazakâr‐demokrat‐dindar”, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in her fırsatta dile getirdiği gibi “rekabetçi ve girişimci” nesiller yetiştirmek üzere, yani piyasacı ve gerici bir eğitim sistemini kurumsallaştırmak üzere yeniden yapılandırıldığına dikkat çekti.

“Sıra arkadaşın senin rakibin anlayışı”
Devrimci Eğitim Şurası tarafından yapılan ve eğitimin durumunun incelendiği açıklamada, Türkiye’de AKP eliyle yeniden kurulan rejimde, okullar dahil her şeyin satılık olduğu, eğitimci değil işletmeci bir isim olan Bakan Dinçer’in, küresel düzende rekabet edebilecek girişimci bireyler yetiştirmeyi, yani sıra arkadaşını dahi kendisine rakip olarak gören bireyler yetiştirmeyi eğitimin milli hedefi olarak ilan ettiğine dikkat çekildi.

Girişimci‐rekabetçi bireyler yetiştirmenin, yaşadığı topluma, ülkesine sorumluluğunu tamamen yitirmiş, bireyler yetiştirmek anlamına geldiğinin belirtildiği açıklamada, Biz buna razı mı olacağız? Yoksa ülkenin geleceğini yetiştiren eğitim emekçileri olarak, muhazafakâr, çıkarcı öğrencileri mi, bilimsel düşünmeyi kendisine ilke edinmiş aydın, çevresine ve toplumun bütününe yönelik dayanışmacı ve paylaşımcı yönleri gelişmiş sorumlu öğrenciler mi yetiştireceğiz” denildi.

“Okulların AVM olmasını kabullenmeyeceğiz”
Eğitim alanında son çıkan KHK ile öğrencilerin ve öğretmenlerin kendi okullarında kiracı olacakları belirtilirken, tarihi değerleri olan, binlerce insanın yetiştiği okulların otel, alışveriş merkezi yapılmak üzere satılmasına sessiz kalınmaması çağrısı yapan Devrimci Eğitim Şurası Yürütme Kurulu, öğrencilerin daha fazla müşterileşmesinin ve öğretmenlik mesleği ile tahsildarlık arasındaki açının gittikçe daralmasının kabul edilmeyeceği vurgulandı.

“Öğretmenler tatilci mi?”
Bakan Ömer Dinçer’in, öğretmenleri “tatilci” olarak nitelerken, ataması yapılmayan öğretmenleri de “uyduruk sorun” yaratmakla suçladığının hatırlatıldığı açıklamada şöyle denildi:

“Büyük bir deprem yaşayan Van‘da öğrenciler ve öğretmenler adeta kaderine terk edilirken, Bakan hâlen bu kentimizde öğretmenlerin yeterince fedâkar davranmadığını iddia ediyor. Daha da ileri gidiyor, kölelik koşullarında görev yapan ücretli öğretmenlerin PKK tarafından yönlendirildiğini söyleyerek onları hedef tahtasına yerleştiriyor. Kaldıkları binalar ve okullar hasar gördüğü için okulların tatil edilmesi amacıyla eylem yapan öğretmenlerden 88’i hakkında soruşturma açılırken, 7 öğretmene ise işten el çektiriliyor. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin öğretmenlerin deprem korkusunu suistimal ettiğini savunabiliyor. Resmi rakamlara göre bile 150 bin öğretmen açığı varken ve 300 bini aşkın öğretmen işsizken, onlarca öğretmen ataması yapılmadığı için bunalım sonucu intihara sürüklenirken, AKP iktidarı Şubat ayında 17 bin öğretmen atıyor.”

“Bu kokuşmuşluğa ortak olmayalım”
Tüm bunlara rağmen öğretmenlere “tatilci”, “uyduruk sorun yaratan” insan nitelemesinin yapılmasının kabul edilemeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, “Yaşanan piyasalaşma saldırısına, artan gerici uygulamalara, yaşanan eşitsizliklere karşı verilecek mücadelenin yolu öncelikle AKP tarafından kurulan yeni rejimi reddetmekten, kamusal hizmet olarak sunulan ve her yönüyle kendini gerçekleştiren nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitim sisteminin kurulacağı başka bir cumhuriyet hedefinden geçiyor. Kapitalizm eğitim alanını hızla çürütüyor. Bu kokuşmuşluğa ortak olmayalım” denildi.

Öğretmenlere çağrı

-Sizleri, girişimci ve dindar‐muhafazakâr nesiller yetiştirmeyi reddetmeye, dayanışmacı, paylaşımcı ve bilimsel düşünceyi benimsemiş aydın nesiller yetiştirmenin mücadelesini vermeye çağırıyoruz.

-Sizleri, mesleğimizin onurunu korumaya, mesleğimize yönelik bizzat Bakanlık nezdinde başlatılan aşağılayıcı saldırıya karşı koymaya, ataması yapılmayan meslektaşlarımızın mücadelesini sahiplenmeye çağırıyoruz.

-Sizleri, bizi öğretmen değil tahsildar yerine koyarak öğrencilerimizden para toplatmaya zorlayanların bu isteklerini kabul etmemeye, öğrencilerimizi müşterileştiren, eğitimi çürüten bu anlayışa velilerimizle birlikte karşı koymaya çağırıyoruz.

-Devrimci Eğitim Şurası Yürütme Kurulu, siz eğitim emekçisi dostlarımızı 15 Nisan’da İstanbul’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz Türkiye toplantısına ve yaptığımız çalışmalara katılmaya, güç vermeye çağırıyor.

(soL - Haber Merkezi)