Dincilerden bilim karşıtı sempozyum

Gülen cemaati, uluslararası bir kuran sempozyumu düzenledi. Tam bir bilim karşıtlığının yapıldığı sempozyumdaki tebliğ sunulan bazı başlıklar şöyle: “tefekkür ve mucize arı”, karınca ve enformasyon teorisi arasındaki ilişki”, “nuraniyet ve kuantum”.

Sızıntı, Yeni Ümit ve Hira adlı islamcı dergiler, İstanbul’da “Uluslararası Kur'an ve Bilimsel Hakikatler Sempozyumu” düzenlediler.

Sempozyumun katılımcıları, doğadaki birtakım gelişmiş süreçler ve karmaşık mekanizmaları anlattılar, herkesin şaşırmasını bekleyip “Ya, işte bir Yaratıcının kanıtı” dediler. Katılımcılar, bilimsel düşüncenin kaynağı olarak da gözlem ve deneyi değil, Kuran okumayı gösterdiler.

Tefekkür ve mucize arı!
Sempozyumda “Kur'an-ı Kerim'de işaret edilen çocuğun iki yıl emzirilmesi”, “hayvanlarda sütün oluşumu”, “tefekkür ve mucize arı”, “karınca ve enformasyon teorisi arasındaki ilişki”, “nuraniyet ve kuantum” gibi konularda tebliğler sunuldu.

Zaman gazetesinin aktardığına göre “tebliğlerde ve yapılan değerlendirmelerde Kur'an-ı Kerim'in modern bilimlerdeki buluşlar ile bilimsel gerçeklere kaynaklık ettiği, bilimsel gelişmelerin Kur'an'ın İlahi bir kelam olduğunu tasdik etttiği dile getirildi.”

Katılımcılardan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakır, Lokman Sûresi'nin 14. ayeti ile Bakara Sûresi'nin 233. ayetinde annelere çocuklarını 2 yaşına kadar emzirmelerinin tavsiye edildiğini, bugün gelinen noktada yapılan objektif bilimsel çalışmaların da bu durumu ispatlar nitelikte olduğunu söyledi.

Kırgız islamcılar kızmasın!
Sempozyuma Mısır’dan katılan ve hayvanlarda sütün oluşumuna ilişkin bir sunum yapan Prof. Dr. Hamid Atiyye Muhammed ise “bir ineğin sütüne yakın bir süt üretebilmek için bir futbol sahası büyüklüğünde fabrikanın kurulması gerektiğini” söyledi.

Kur'an-ı Kerim'de deveden sıkça bahsedildiğini aktaran Muhammed, devenin hem binek aracı hem de etinden ve sütünden faydalanılan yegane mübarek bir hayvan olduğunu ifade etti. Sempozyumda bulunan Orta Asya ülkelerinden katılımcıların, Muhammed’in bu sözlerine “Bizde at eti yeniyor, kımız içiliyor” diye karşı çıkıp çıkmadıkları bilinmiyor.

Devenin 2 hafta yemek yemeden, su içmeden ve 50 derece sıcaklıkta yaşayabildiğini belirten Muhammed, "Anlayana devede çok büyük dersler var. Devenin kafatasındaki havalandırmalı kemik yapısı bir anlamda klima görevi görüyor. Sıcak havayı soğutarak beyne zarar vermesini önlüyor. 10 saat durmadan yürüyebiliyor. Tüm bunlar Kur'an'da devenin isminin bir hikmete binaen geçtiğini gösteriyor" dedi.

Sure sayısı, aslında kromozom sayısıymış!
"Mucize ve Tefekkür: Arı" konulu bir tebliğ sunan Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yılmaz, Kur'an-ı Kerim'de arı ile ilgili surenin (Nahl) enteresanlığının surenin sıralanışıyla başladığını belirtti. Yılmaz, "Nahl Sûresi Kur'an-ı Kerim'e ilâhî hikmet gereği 16. sure olarak yerleştirilmiş ve bal arısının kromozom sayısı da 16. Sanki daha ilk başta surenin mucizevî durumuna biyolojik bir hakikatla dikkat çekiliyor" diye konuştu.

Sempozyumun 2. gününde sunulan tebliğlerin bazıları şunlar: Prof. Dr. Murat Güler tatlı-tuzlu su arasında perde olması, Yard. Doç. Dr. Hüseyin Akyüzoğlu Taberi'de kevni ayetlerin tefsiri, Dr. Aslan Mayda meninin yaratılması, Fas'tan katılan Prof. Dr. Abdulmecid Belabid çekirdeğin fizyolojisinin oluşumu, Doç. Dr. Özhan Kayacan karınca ve enformasyon teorisi açısından kainata bakış, Prof. Dr. Yunus Çengel nuraniyet ve kuantum alemi...

Hocaefendi’ye teşekkür
Cemaatin taktiklerinden olan akademisyenlere tüm masrafları “şirketten” sempozyumlar düzenleme işinden memnun kaldığı anlaşılan Faslı profesör Abdulmecid Belabid, sempozyumda asıl patronun kim olduğunu bildiğini gösterdi. Belabid, Zaman gazetesine sempozyumu şöyle değerlendirdi: “Fethullah Gülen Hoca'nın ektiği tohumların ağaç olduğunu görüyoruz. Bu sempozyumu yaşları çok genç olan kişiler organize ediyor. Gerçekten bu delikanlılardan öğrenecek çok şey var. Sizinle beraberiz. Fethullah Gülen projesi toplum projesidir, sizler de bu yolda devam ediniz.”

(soL - Haber Merkezi)