Diktatörün Bakanı emekçileri tehdit etti: Sonucuna katlanırlar

İçişleri Bakanı Muammer Güler, günlerdir süren vahşi saldırılarının ardından bugün greve çıkan emekçileri tehdit ederek, "Bunu memurlarda ve işçilerden özellikle rica ediyorum. Kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini bekliyorum. Bunun kanuni sonuçlarına katlanırlar" dedi.

AKP halkı korku, tehdit ve saldırıyla yıldıramayacağını anlamamakta ısrar ediyor. İçişleri Bakanı Muhammer Güler, Gezi Parkı saldırısının ardından bugün başlayan greve ilişkin emekçileri tehdit etti.

Güler'in açıklamasının bir diğer önemli kısmı sosyal medyaya yönelik tehditlerdi. Halkın görüşlerini yazmasını, hükümeti eleştirmesini ve haber almasını engellemek için kolları sıvayan Güler, yeni operasyon sinyalleri verdi.

Açıklamanın satır başları şöyle:

"Bunun kanuni sonuçlarına katlanırlar" tehdidi
Alanları, genel yolları, kamu düzenini bozacak şekilde her gün toplantı ve yürüyüş hakkı nerede görülmüş, böyle bir şey olabilir mi? Ben hergün geliceğim Kızılay'ın ortasında sabahtan akşama kadar eylem yapacağım. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu insanların kabul etmesi mümkün mü? Hakların kullanılması bir başkasının hakkını kullanmasına engel olamaz. Gezi Parkı'nda olduğu gibi oradaki insanlarda bu kanunsuz direnişlerin bir aracı haline getirilmiştir ve bu sürdürülmek istenmektedir. Bunun sürdürülebilirliği yoktur. Kanun hakimiyetini sağlamak bizim görevimizdir. Bunu memurlarda ve işçilerden özellikle rica ediyorum. Kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini bekliyorum. Bunun kanuni sonuçlarına katlanırlar."

Jandarmayı ihtiyaç duyduğum anda görevlendirebilirim
Bakan Güler, basında jandarmanın görev alması konusunda yorumlar yapıldığı belirterek şöyle konuştu:

İçişleri Bakanlığı, Türkiye'nin emniyet ve asayişinden sorumlu bakanlıktır. Güvenlikle ilgili 3 tane bağlı kuruluşu vardır. Birisi Emniyet Genel Müdürlüğü, birisi Jandarma Genel Komutanlığı biri de Sahil Güvenlik Komutanlığı'dır. Bunların görev alanları bellidir. Emniyet kentlerde, jandarma kırsal alanda, Sahil Güvenlik'te denizlerde görev yapmaktadır. İçişleri Bakanı bu güvenlik güçlerini nerelerde görevlendirme icap ediyorsa orada görevlendirmeye yetkindir. Ben kırsal alanda polisi, kentte de jandarmayı ihtiyaç duyduğum anda görevlendirebilirim. Jandarmanın da toplumsal olaylara müdahaleyle ilgili Jandarma Komando Birlikleri vardır, Jandarma Özel Harekat Birlikleri vardır, özel asayiş birlikleri vardır. Bunların hepsi İçişleri Bakanı olarak emrimdedir. Jandarma Genel Komutanlığı'na bu konuyla ilgili talepte bulunursam uygun gördüğüm yerde bunlar görev alırlar. Jandarma İstanbul'da bu anlamda görev almıştır. Bunu karıştırmasınlar. Silahlı kuvvetlerinin emrindeki askerin kullanılması ayrı bir şeydir. Emniyet ve jandarma ile eğer bir toplumsal olayı bastıramıyorsanız o zaman TSK'dan 'İl İdarasi Kanunu'nun 11. maddesine göre kuvvet talebinde bulunursunuz. Silahlı Kuvvetler'den herhangi bir kuvvet talebinde bulunmadım. Ben kendi emrimdeki emniyet ve jandarma güçlerini beraber kullandım. Jandarma bir güvenlik gücüdür, şu anda İstanbul'daki bazı ilçelerde de polis gibi güvenlik görevini yürütmektedir.

"Sosyal medya operasyonları devam edecek"
Bizim şu anda Emniyet Genel Müdürlüğü'müzün yürüttüğü çalışmalar var. Burada halkı tahrik eden, yalan haberlerle halkı kışkırtmaya, hatta toplumsal olaylara mal ve can emniyetini sıkıntıya sokacak eylemleri yönlendiren gerek twitter, gerek facebook olsun çalışmammız var. Daha önce İzmir'de böyle bir çalışmamız var, şimdi diğer yerlerde de bir çalışma olacak. Tabi bu konularda ayrı bir yasal düzenlemelerin de yapılmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Adalet Bakanlığı'mızın ve ilgili bakanlıkların çalışmaları da olacak. Çünkü toplumu bir anda yalan haberlerle gördünüz Gezi olaylarında. Bunlarla ilgili operasyonlarımız sürecek.