Darbeleri Araştırma Komisyonu'nda ilginç diyaloglar: 'İlk renkli devrim 28 Şubattır'

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Refah-Yol Hükümeti'de ekonominin başında olan isimler, 28 Şubat sürecinin hükümetin başarılı ekonomi politikaları yüzünden gerçekleştiğini iddia etti.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan 28 Şubat Alt Komisyonu’na bilgi veren Vakıfbank eski Genel Müdürü Hasan Kılavuz’dan sonra Refah-Yol hükümetinin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez de komisyon tarafından dinlendi. Söylemez'e göre “28 Şubat Süreci” asıl olarak “geleneksel/batıcı sermayenin ve IMF’nin vesayeti”nin ekonomik yönden başarı kaydeden hükümete yönelik operasyonuydu.

“TÜSİAD'ın bazı üyeleri bize yapmadıklarını bırakmadı”
Refah-Yol hükümetinin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, bu dönemde antidemokratik girişimlere ve koalisyon sorunlarına rağmen ekonominin bir yılda yüzde 7.5 büyüdüğünü söyleyerek “O dönemde TÜSİAD'ın bazı üyeleri bize yapmadıklarını bırakmadılar” ifadelerini kullandı.

Söylemez, bu kişilerin kontrollerindeki medya organları ve bazı kurumlarla hükümet aleyhine pek çok girişimin içinde olduklarını ve tam bir yıpratma politikası uyguladıklarını ifade etti.

“İlk renkli devrim 28 Şubat'tır”
Refah-Yol hükümetinin ilk olarak ekonomik yönden yıpratılmasının denendiğini belirten Söylemez, “Sıcak paraya geçit vermeyen milli bir ekonomik politika uyguladık. IMF, Amerika ve dış güçleri rahatsız etti bu durum. Bunun için IMF yöneticileri ile Türkiye'deki belirli medya kuruluşları işbirliği yaptı” şeklinde konuştu. Söylemez, “İlk renkli devrim 28 Şubat'tır. Ukrayna, Gürcistan gibi ülkelerde daha sonra yapıldı” dedi.

"Bazı ekonomi çevreleri askerin hükümeti yıkması bekleyişindeydi"
Ufuk Söylemez’den önce Komisyon'a bilgi veren Vakıfbank eski Genel Müdürü Hasan Kılavuz da Refah-Yol hükümetinin ekonomik yönden başarılı olduğunu ve bunun bazı çevreleri rahatsız ettiğini öne sürerek ''Asker Hükümeti bir an evvel yıksın da ülkenin kaynaklarını biraz da biz ele geçirelim'' bekleyişi içinde olanların olduğunu iddia etti.

Kamu kaynaklarının bankalara aktarılmasından en fazla istifade edenin işadamları ve büyük müteahhitler olduğunu söyleyen Kılavuz, Erdoğan için de şu ifadeleri kullandı: “O dönemde Tayyip Bey’le görüşmem iki sefer oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütün mevduatları Vakıflar Bankası’ndaydı. Benden istediği bir teminat mektubunu maalesef veremedim. ‘Başbakan verilmesini istemiyor’ şeklinde bizzat talimat geldi, başbakanlık müsteşarı bizzat aradı”

Kılavuz 28 Şubat sürecinde siyasilerin dik duramadığını söyleyerek şöyle devam etti: “Benim AK Parti ile alakam yok. Ama doğruya doğru, eğriye eğri, bu ülke iyi yönetilemediği için AK Parti doğmuştur ve 10 yıldır iktidardadır. Her şey askere rücu ediliyor. Askere o darbeyi çağrıştıran siyasilerdi. Siyasiler dik dursaydı, en ufak bir şey olmazdı''

(soL- Haber Merkezi)