Dalgalar ne demek istiyor?

Ergenekon'da son baskın ve gözaltılara ilişkin değişik yorumlar yapıldı. Kontrgerilla tasfiye ediliyor diyen de var, muhalefet susturuluyor diyen de...

soL (HABER MERKEZİ) Ergenekon operasyonunun dün gerçekleşen "11. dalga" baskınlarında, 13 ilde 40'tan fazla kişi gözaltına alındı. Türk Metal Sendikası ve Avrasya Televizyonu da operasyon kapsamında dün gün boyunca arandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı, yaptığı değerlendirmede, Ergenekon soruşturması kapsamında değişik illerde 30'un üzerinde yerde arama yapıldığını ve bulunan belge ve delillere göre yeni gözaltılar olabileceğini belirtti. Çolakkadı, son operasyonda kaç kişinin gözaltına alındığını açıklamadı.

"11. dalga"yla birlikte operasyona dönük soru işaretleri de çoğaldı. Operasyon "dalga"larının nasıl bir strateji ve mantık dizgesiyle gerçekleştirildiği çoğunluk için bir sır olarak kalmayı sürdürürken, hangi dalgada kimin neden gözaltına alındığına ilişkin farklı yorumlar yapılıyor.

Dünkü operasyonun "Ergenekon Terör Örgütü"nün mali kaynaklarını çözmeye yönelik olduğu, hükümetin Türk-iş'e gözdağı vermek istediği, muvazzaf subayların ve özel harekatçıların gözaltına alınmaya devam etmesiyle TSK'nın "sertleştiği" söylenen tavrının dikkate alınmadığını göstermek amaçlı olduğu ve operasyonların artık Susurluk ve kontrgerillayı çözecek, dahası, Güneydoğu'daki faaliyetlerini de kapsayacak bir mecraya girdiğine ilişkin yorumlar yapılıyor.

Dün gözaltına alınanlar arasında, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve sendikanın diğer yöneticileri, araştırma şirketi sahibi Erhan Göksel, gazeteci Ünal İnanç, Irak Türkmen Cephesi yetkilisi Savaş Avcı, Tuzla Piyade Okulu'nda görevli subaylar ve Tokat, Kahramanmaraş ve Iğdır gibi 11 ilde büyük çoğunluğu Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nde görevli polisler vardı.

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'in isminin daha önce Ergenekon soruşturması kapsamında geçtiği ve kendisinin de gözaltına alınmayı beklediği belirtiliyor. Özbek'in oğlu Haydar Özbek, babasının gözaltına alınmasının ardından, "Biz bekliyorduk. Sürpriz olmadı" açıklaması yaptı. Türk Metal'e yapılan baskın ve sendika yöneticilerinin gözaltına alınması, Ergenekon'un para kaynaklarına yönelen bir operasyon olarak niteleniyor.

Çeşitli illerde özel harekatçı polislerin gözaltına alınması, son dönemde yaratılan Susurluk çetesi ve kontrgerillanın Ergenekon operasyonuyla deşifre edileceği beklentisi yarattı. Ancak, operasyon kapsamında gözaltına alınan özel harekatçıların, Kürt halkına ve sola karşı işlenen suçlardan yargılanacakları yönünde bir işaret yok. Yakalanan polislerin İbrahim Şahin'e bağlı "iki suikast timi" olduğu iddiaları, Ergenekon operasyonunda kontrgerillanın halka karşı suçlardan değil, AKP'ye karşı düzenleneceği iddia edilen "suikastler"den yargılanacağını gösteriyor.

Verso Araştırma Şirketi'nin sahibi olan ve basında "sansasyonel" çıkışlarıyla tanınan Erhan Göksel de gözaltına alınan isimler arasındaydı. Göksel'in adının, Ergenekon iddianamesinde, Kemal Alemdaroğlu'nun yaptığı bir telefon görüşmesinde geçtiği belirtiliyor. Göksel, daha önce Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Aydın Güven Gürkan, Hikmet Çetin, Deniz Baykal, Mesut Yılmaz'a danışmanlık yapmıştı. Göksel'in Başbakan Tayyip Erdoğan ile Sami Ofer arasında 2005 yılında geçen görüşmeye aracılık yaptığı ve görüşmede bizzat bulunduğu da biliniyor.

"Savcı" ve "avukat" da konuştu

Başbakan Tayyip Erdoğan, dün AKP Genel Merkezi'nde yerel seçim adaylarını tanıtım toplantısında, "11. dalga"yı değerlendirdi ve "devam eden bir mahkeme süreci vardır ve gerçekleşen operasyonlar mahkeme kararıyla ve talebiyle gerçekleşmektedir. Burada hükümeti ilgilendiren boyut, kolluk kuvvetlerinin yargının görevlendirmesiyle sürecin içerisinde olmasından ibarettir. Yürütme organı olarak hükümet, konunun tarafı değildir. Yaşanan gelişmelerin yönlendiricisi veya karar vericisi de değildir. Bir kısım çevrelerin bu süreci hükümetin yönlendirmesi altındaymış gibi göstermeye çalışması son derece yanlıştır, yargının irade ve işlemlerine saygısızlıktır. Bu süreçte kimi siyasetçilerin hükümeti taraf gibi gösterecek yaklaşımlar içerisine girmesini kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.

CHP lideri Deniz Baykal, konuyla ilgili değerlendirmesinde, "Sendikacılara da el atılmıştır. Toplumda tok sözlülüğüyle, ileri muhalefetiyle dikkati çeken birtakım gazeteciler, araştırmacılar hedef olarak seçilmiştir. Daha önce de kimlerin ne zaman gözaltına alınacağıyla ilgili bilgilerin hukuk dışı çevrelerde biliniyor olması, bu davanın hukuk dışı bir anlayışla kurgulanmış olduğunu ortaya koyuyor. Tahmindir ya da bilgidir bilemiyorum ancak gazetelerde okuduklarımız buydu" dedi. Baykal, önümüzdeki yerel seçimlerde halkın "Yeter artık, bu kadar da olmaz" tepkisinin ortaya çıkmasını umduğunu da belirtti.

Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Graham Watson, "Türkiye'de yargının Ergenekon'u araştırarak doğru olanı yaptığını" söyledi ve "bu sürecin tamamlanması, Türkiye'nin modernleşmesi yolunda ileri bir adım olacak'' dedi.