Radikal gazetesi yazarı aynı zamanda Başbakan’ın eski basın danışmanı olan Akif Beki’nin bugün yazdığı yazı ve yazısında kullandığı fotoğraf Türkiye’de bilimin, bilim insanlarının içine düşürüldüğü ve bunun medyada propagandasının nasıl yapıldığını göstermesi adına oldukça anlamlı bir örnek oldu. Beki’nin “El öpen bir rektörün farkı” başlıklı yazısında bir fotoğraf görülüyor. Fotoğrafta İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Cemil Çelik, AKP’ye ve özel olarak Başbakan Erdoğan’a en yakın sermaye kuruluşlarından birinin kurucusu ve başkanı olan Ahmet Çalık'ın babası sanayici Mahmut Çalık’ın elini öpüyor. Beki’ye göre bu fotoğraf tüm yaşananları anlatan sihirli bir kare. Beki yazısında şunları söylüyor:
Ne oldu da İnönü Üniversitesi’nin 33 yıldır tamamlanamayan kampüsü, son 4 yılda abat oldu? Nasıl bir el değdi de 33 yılda yapılan Üniversite binalarının üçte biri sadece son 4 yılda inşa edildi? Ne değişti Malatya’da ki neredeyse devletten aldığı yatırım bütçesi kadar yerli hayırseverlerden bağış almaya başladı İnönü Üniversitesi? 33 yıldır bitirilemeyen kampüsün yapılaşma oranı hangi sihirli formülle yüzde 90’lara çıktı bugün? Malatya’da İnönü Üniversitesi’nin kampüsünde, bütün bu sorulara dört başı mamur bir cevap buldum. Herşeyi açıklayan bir fotoğraf karesi bu. Çekildiği ana birebir tanık oldum.
Beki’ye çok şey anlatan bu fotoğraf karesi dikkatli bakan gözler için gerçekten çok anlamlı. Türkiye’nin, Türkiye’nin bilim insanlarının, eğitim sisteminin AKP döneminde yaşadığı dönüşüm, içine düşürüldüğü durumu görmek isteyenler için bulunmaz bir kare. Çalık Holding AKP ile şaibeli lişkisi sonunda oldukça palazlanan, Başbakan Erdoğan’a özel olarak yakın bir sermaye kuruluşu. Hükümetle olan ilişkisi sayesinde emperyalizm tarafından yerle bir edilen Irak’ın yeniden inşasında, birçok büyük ihaleyi aldığı biliniyor. 2007 yılında devletin el koymasıyla TMSF’ye devredilen Sabah ve ATV'yi, 1,1 milyar dolara şaibeli bir süreç sonunda satın almasıyla da hatırlanan Holding'e, kamu bankası olan Halk Bankası ve Vakıfbank'tan, Türkiye tarihinde devlet bankalarından alınan en büyük kredilerden biri olan, toplam 750 milyon dolar kredi verilmişti. Bu dönemde Çalık’ın CEO’sunun Başbakan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak olduğu biliniyor. Bir diğer ayrıntı daha, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık için Wikileaks belgelerinden birinde, "1990'ların başında Cumhurbaşkanı Özal'ın referansıyla Türkmenistan'a giden Çalık'ın ülkede servet yaptığı" ifadesi yer alırken, AKP'ye çok yakın olduğu belirtilen işadamının "ABD’de yaşayan alternatif bir İslamcı şahsiyet olan Fethullah Gülen’le de yakın bağları olduğu" yazıyordu. Şimdi fotoğrafa tekrar bakmakta fayda var. Bir bilim insanı, yıllardır devletin bütçe ayırmadığı için tamamlanamayan okulunun inşaatını tamamlayan hükümete yakın bir sermaye kuruluşunun yöneticisinin elini, minnet duygusuyla öpüyor. Devlet, okul inşaatını bitirmeye bütçe ayırmak yerine, bir holdinge medyaya yatırım yapması amacıyla devlet tarihinin en büyük kredisini veriyor. Aynı holding devlet desteği ile emperyalizmin yakıp yıktığı komşu ülkelerde dev ihaleler alıyor. Devletin bu kadar yardımını karşılıksız bırakmayan işadamının babası, servetinin yanında önemsenmeyecek miktarda bir yardımda bulunduğu üniversitenin hocası tarafından, tüm bilimsel kimliği yerle bir edilmek pahasına, eli öpülerek karşılanıyor. Fazla söze gerek var mı?