CHP’yi beğenmiyorlar

AKP’yle görüşüp Baykal’ı pas geçen Sosyalist Enternasyonal’in CHP ile ilişkisine dair herkes söz söylüyor. “Atın" diyen çok.

soL Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin Türkiye ile Dostluk Grubu heyetinden Federal Meclis Silahsızlanma Komisyonu Başkanı ve milletvekili Uta Zapf Türkiye'ye geldi, bir dizi görüşme yaptı ve CHP'den randevu istemedi. Üstüne "CHP'yi artık sosyal demokrat bir parti olarak görmüyoruz" dedi.

Derhal Sosyalist Enternasyonal'in CHP'yi bir kenara attığına işaret eden yorumlar yapılmaya başlandı. Örgütün en önemli partisinin AKP'ye yakınlaştığı söyleniyordu. Zaten geçtiğimiz yılın ortalarında Başbakan Erdoğan "asıl sosyal demokrat biziz, Sosyalist Enternasyonal'e biz üye olmalıyız ama önce CHP atılsın" demişti.

Türkiye'de de CHP'liler dahil, kimse CHP'den memnun değil. Solcuların CHP'den, yani hiç solcu olmamış bir düzen partisinden şikayet etmeleri yıllardır süren bir alışkanlık. Ancak son yıllarda sağcılar da CHP'nin solculuğunu eleştirmeye başladı. Öyle ki Zaman gazetesi belli aralıklarla "atın bunları Sosyalist Enternasyonalden" diye çağrı yapıyor, Başbakan Erdoğan'ı desteklercesine. Fethullah Gülen'in Sosyalist Enternasyonal'e onursal lider olarak katılma amacı mı var bilinmiyor ancak 1976 yılında başlayan CHP'nin Sosyalist Enternasyonal macerasında yakın gelecekte ilginç gelişmeler yaşanacağı açık.

159 üyesi var, DTP gözlemci
Sosyalist Enternasyonal'in değişik ülkelerden 159 üyesi var. Bir gelenek olarak her ülkeden tek bir partinin yer aldığı örgütte Belçika, Şili gibi bazı ülkeler birden fazla parti tarafından temsil ediliyor. Türkiye'den CHP'nin yanı sıra DTP de gözlemci olarak toplantılara katılıyor. Bu konuda CHP'ye haber verilmemesi kriz yaratmış, Sosyalist Enternasyonal yetkililerinin bir bölümü DTP'nin Kürt halkının temsilcisi olarak kabul edildiğini vurgulayarak "CHP'yi ilgilendien bir konu değil" değerlendirmesini yapmışlardı. Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtseverler Birliği de Sosyalist Enternasyonal'de gözlemci.

12 Eylül'den sonra CHP kapalıyken SHP'nin üye olduğu, DSP'nin ise yükümlülüklerini yerine getirmediği için üyelikten çıkarıldığı Sosyalist Enternasyonal, birkaç istisna ile emperyalist, militarist ve gerici partilerden oluşuyor.

CHP'yi şikayet ediyorlar
Türkiye'den değişik çevreler sık sık Sosyalist Enternasyonal'e resmen başvurarak partinin örgütten ihracını talep ediyorlar. 19 Temmuz 2007'de, yani seçimlerden 3 gün önce aralarında Eren Keskin, Murathan Mungan, Şanar Yurdatapan ve Abdurrahman Dilipak'ın da bulunduğu çok sayıda kişinin imzaladığı bir metin Sosyalist Enternasyonal'e yollandı ve CHP Beyoğlu binası önünde bir basın açıklaması yapıldı. Irak'a saldırının arkasında duran, yıllarca emperyalist politikaları savunan, saldırgan ve militarist örgüte yollanan mektupta "İzlediği milliyetçi ve saldırgan politikalarla, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesine engel olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Sosyalist Enternasyonal üyesi olması hatta Genel Başkan Yardımcılığının bu parti tarafından yürütülmesini Sosyalist Enternasyonal'in özgür bir dünya yaratma çabasına aykırılık teşkil ettiğini düşünüyoruz" deniyordu.

Bu mektuba Sosyalist Enternasyonal yetkililerin nasıl tepki verdiği bilinmiyor. Ama bu türden başvurular hep devam etti.

Bu yıl 31 Mart'ta AKP destekçisi "Genç Siviller" hareketi üyeleri Londra'da Sosyalist Enternasyonal Genel Merkezi önünde bir açıklama yaptılar. Onlar da "atın bu partiyi" diyorlardı: "Halka rağmen halk için sloganıyla siyaset yapan, vesayet rejiminin siyasi temsilcisi olan, fildişi kulelerde siyaset yapan, halkın dilinden ve ihtiyaçlarından anlamayan, halkın değil bürokratik elit'in çıkar ve görüşlerini temsil eden, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan, AB'yi emperyalist bir güç olarak gören, varoşlarda sıfır çekip, en zengin semtlerde oy patlaması yapan, sınır ötesi askeri harekâtları savunan, hatta ordu çekilirken bile savaş çığlıkları atan, hak ve özgürlükleri ülkeyi parçalanmaya götürecek nedenler olarak gören, Kürt sorunu, Ermeni meselesi, Kıbrıs gibi konularda statükonun kırmızı çizgileri içinde hardcore siyaset yapan, papağan gibi her fırsatta ülkenin bölünmek ve işgal edilmek üzere olduğunu iddia ederek korku siyaseti üreten, temel bir hak ve özgürlük olan eğitim için başörtülü olmayanlar ön şartını koşan, ve başörtüsü takanları irtica tehlikesi olarak algılayan, toplumdaki farklılıklardan rahatsız olan ve onları tek tipleştirmeye çalışan, halkın değil bir misyon partisi olan" CHP'ye Sosyalist Enternasyonal üyeliğini yakıştırmıyorlardı. Sosyalist Enternasyonal'e AKP uygun düşerdi onlara göre.

CHP'nin yanına AKP'yi de ekleseler sorun çözülür mü?

Sosyalist Enternasyonal komiserleri
Sosyalist Enternasyonal'in içinde Türkiye'den gelen bu taleplere karşılık veren epey kişi var. Başta İsveçliler olmak üzere, Avrupalıların bir bölümü CHP'yi atmak için çaba harcıyorlar. Şu ana kadar bunun gerçekleşmemesi aslında Almanların ve İngilizlerin bunu istememelerinden kaynaklanıyor. Emperyalist çıkarları CHP'yi yanlarında tutmayı gerektiriyor.

2007'de 29 Haziran'da Cenevre'de yapılan SE Genel Kurulu'nda birçok delege "CHP'den utandığı"nı söylüyordu Baykal'ın huzurunda. İsveçli Milletvekili ve İnsan Hakları İzleme Komitesi Başkanı Anne Ludvigsson daha da ileri giderek "CHP faşisttir" diyerek "ihraç" istemişti.

Görüldüğü gibi CHP'yi beğenmeyenler arasında Sosyalist Enternasyonal de var. CHP'yi beğenmemek marifet değil. CHP solcu değil, sosyal demokrat bile değil... Peki CHP'yi solcu değil diye Sosyalist Enternasyonal'e şikayet etmek ne anlama geliyor? Sosyalist Enternasyonal'i kim beğensin?