CHP 'solculuğunu' bile dine dayandırmaya çalışıyor

CHP İstanbul milletvekili İhsan Özkes Yurt gazetesine verdiği röportajda, muhafazakarlar ile sıcak ilişkiler geliştirme gayreti içindeki yeni CHP'nin politikalarına paralel olarak, İslam'ın sağcılıktan çok solculuğa yakın olduğunu iddia etti.

Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz aylarda sarf ettiği, “İmam-Hatipleri, Diyanet İşleri’ni biz kurduk” sözleriyle CHP’nin AKP’yle girdiği dindarlık yarışını ayyuka çıkarmasından sonra, ‘değişim’ CHP’sinin İstanbul milletvekili eski müftü İhsan Özkes’ten İslam’ı solla bağdaştıran açıklamalar geldi.

"İslam sağcılıktan çok solculuğa yakın"
Dün Yurt gazetesine bir mülakat veren Özkes, “Benim bir görüşüm var, İslam’ı illa sağcılığa ya da solculuğa yakın gösterme çabası olursa, ilmi araştırmalar yapılırsa bu konuyla ilgili, İslam’ın sağcılıktan daha çok solculuğa daha yakın olduğu görülür. Yani, emeğe saygı vardır İslam’da. Hakka, hürriyete, paylaşıma bakış açısıyla İslamın sola daha yakın olduğunu görürsünüz. Fakat sol hiçbir zaman İslamı kullanmamış, sağ ise hiç İslam’la bağdaşmadığı halde İslamı acımasızca kullanmıştır” dedi.

Özkes, İslamın "kapitalizmin karşısında olduğu kadar, komünizmin de karşısında durduğunu" da eklemeyi unutmadı.

Özkes’in, “ülkesini seven, vatanını seven, dinin siyasete araç olmasına karşı çıkan her hacının, hocanın, dindarın CHP’de yer almasında bir sakınca yoktur” sözleri ise, dini yaymayı yeni anayasa kapsamında bir hak olarak öneren, cemaatlere saygı duyan, kuran kurslarını açmayı görev bilen yeni CHP’nin, muhafazakar tabanı kazanma gayretlerine denk düştüğü görülüyor. Kemal Kılıçdaroğlu da 12 Haziran 2011 genel seçimlerinden önce , “Helal süt emmiş kim varsa CHP'nin çatısı altına bekliyoruz” demişti.

Öte yandan Özkes’in sözleri, Nisan ayında düzenlenen Kutlu Doğum Haftası'nda Tayyip Erdoğan ile boy gösteren Kılıçdaroğlu’nun, “peygamberimiz emeğe değer veriyordu, ‘İşçiye alnının teri kurumadan ücretini veriniz’ buyuran peygamberimizin hayatında öptüğü birkaç elden birisi de işçinin elidir” sözleriyle beraber düşünüldüğünde, CHP'nin solculuğuna bile "dini" bir referans bulma gayreti içinde olduğu görülüyor.

CHP'nin cemaat güzellemeleri
Baykal'ın son dönemleri ile başlayan Kılıçdaroğlu yönetiminde hızlanarak devam eden CHP'nin muhafazakar tabanla yakınlaşma gayretleri, daha öncesinde de çeşitli açıklamalarda kendini göstermişti.

2002 genel seçimlerinde AKP’den aday adayı olan, DYP’de genel başkan yardımcılığı ve Mehmet Ağar’ın danışmanlığını yapmış olan, Elazığlı Halidi Nakşibendi Şeyhi Halit Hoca’nın torunu olan Muhammed Çakmak'ın Fethullah Gülen cemaati ile ilgili açıklamaları oldukça ses getirmişti.

2010’da 15. Olağanüstü kurultayda PM üyesi seçilen Çakmak, Akşam gazetesine verdiği bir röportajda, "Fethullah Gülen bilgedir, selamlıyorum" demişti. Çakmak, Gülen’in "kimsenin görmezden gelemeyeceği bilge bir adam, bir fenomen" olduğunu söyleyerek, "Fethullah Hoca, Türk toplumunun temel değer sistemine ve milletin, devletin daha da güçlenmesine katkı yapan bir kişidir. Saygıyla izliyoruz" sözleriyle yeni CHP’nin sonraları dillendirdiği, Fethullah Gülen’e "bir kanaat önderi olarak saygı duyulması gerektiği" iddiasını ortaya koymuştu.

Değişim rüzgârıyla dinselleşmeyi olumlayan CHP’nin Fethullah Gülen sempatisi bununla kalmadı. CHP, geçtiğimiz Haziran ayında Gülen Cemaati’nin desteğiyle düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’nda, Tayyip Erdoğan’ın Gülen’e yaptığı “ülkeye geri dön” çağrısına da destek verdi. CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, katıldığı televizyon programında Gülen’in Türkiye’ye gelmesinden yanayım derken, CHP olarak Gülen’den destek
alabileceklerini söylemişti. Tekin, “AKP'de siyaset yapanların da herkesin desteğini isteriz. Bir siyasi parti bize oy vermeyin diyebilir mi? Biz herkesin desteğine açık bir partiyiz” demişti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya da, Gülen’in ülke dışına rahat çıkabildiği gibi ülkeye de rahatça dönebilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Akkaya, “Kendi iç işleri. Biz hiç karışmıyoruz. Biz hiçbir vatandaşımızın, yurttaşımızın böyle bir gurbetlerde, yaban ellerde olmasını mecbur kalmadıkça olmasını istemiyoruz. Her yurttaş gibi herkesin seyahat özgürlüğü var. Yurt dışına gidiyorsa, geri gelme özgürlükleri var” sözleriyle, CHP’nin temel hak ve özgürlükler üzerinden Fethullah Gülen’in faaliyetine de onay verdiğini göstermişti.

(soL – Haber Merkezi)