CHP Sarıgül'ü "kahraman" yaptı

DSP Şişli adayı Mustafa Sarıgül, seçim anketlerinde açık ara birinci sırada çıkıyor. Sarıgül'e verilen desteğin nedenlerinden biri olarak Baykal tarafından mağdur edildiği düşüncesi gösteriliyor.

soL (HABER MERKEZİ) SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı, Şişli sınırları içinde yaşayan değişik yaşta ve ekonomik seviyede 1.312 kişiyle yüz yüze yapılan araştırmanın sonuçlarını bildirdiği açıklamasında, "DSP adayı Mustafa Sarıgül, yüzde 80.45 oranında oy alarak bu seçimleri kazanacaktır. Bu oy oranı, büyük kentler içindeki ilçeler baz alındığında, yeni bir Türkiye rekoru olacak gibi gözükmektedir" dedi.

Bayrakçı, katılımcıların yüzde 68.1'inin DSP adayı Mustafa Sarıgül'ü, yüzde 5.7'sinin AKP adayı Emin Haberdar'ı ve yüzde 5.6'sının CHP adayı Muharrem Sarıgül'ü desteklediklerini, olası oy kaymaları hesaba katıldıktan ve yüzde 10.3 oranında olan "kararsızlar" dağıtıldıktan sonra, Mustafa Sarıgül'ün yüzde 80.45 oranında oy alacağının ortaya çıktığını belirtti.

A&ampG Araştırma Şirketi'nin Ocak ayında yaptığı kamuoyu araştırmasına göre de, katılımcıların yüzde 85.2'sinin, 29 Mart seçimlerinde, Şişli'de mevcut belediye başkanı ve DSP adayı Mustafa Sarıgül'e oy vermeyi düşündükleri açıklandı.

Şişli Belediye Başkanlığı için Mustafa Sarıgül'ün tercih edildiğine işaret eden başka anketler de oldu. Sarıgül, AKP'nin, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimler gündeminin henüz çok başlarında, Türkiye'nin kimi kentlerinin yanı sıra İstanbul'da da mutlaka "istediği" belediye başkanlıkları arasında saydığı Şişli için yaptırdığı anketlerde de birinci sırada çıktı.

Sarıgül'ün bu yükselişinin en önemli nedenlerden biri olarak Deniz Baykal'ın Sarıgül'e haksızlık ettiği yönündeki yaygın kanaat gösteriliyor. Ayrıca CHP'nin Şişli'de Sarıgül soyadlı bir başka aday çıkarması, en fanatik CHP'lilerde bile tepki yaratmış durumda. "Oyun mu oynuyoruz" diye soran birçok kişi, "çakma Sarıgül'e oy vermeyiz" diyor.

Sarıgül'ün siyasi serüveni...
Siyasi serüvenindeki son durağı DSP olan, eski partisi CHP'den ve Deniz Baykal'dan intikam alma düşüncesiyle DSP'ye katıldığı ve DSP'nin Şişli Belediye Başkanı olarak seçilmenin ve bu görevde uzun yıllar kalmanın ötesinde planlara sahip olduğu yorumlarına yol açacak yeterince malzeme sunan bir siyasi geçmişe sahip olan Mustafa Sarıgül, yoluna önce CHP'de başlamış, ardından DSP ile devam etmiş, DSP'den sonra Yeni Türkiye Partisi (YTP) kurucularından biri olmuştu.

Mustafa Sarıgül, 2002 genel seçimlerinin hemen ardından, YTP'li arkadaşlarını da "satarak" ilk gözağrısı CHP'ye geçti. Deniz Baykal'ın karşısında liderliğe oynayan ve CHP Kurultayı'nda Parti Genel Başkanlığı'na adaylığını koymasıyla kurultayda arbede çıkmasına yol açan gelişmelerin taraflarından biri olan Sarıgül, disiplinsizlik, yolsuzluk ve rüşvetçilik suçlamalarıyla CHP'den ihraç edildi.

2007 yılının bahar aylarında giriştiği yeni bir parti kurma çalışmaları da sonuçsuz kaldı. CHP'den ihraç kararı karşısında açtığı davalar yılan hikayesine dönen ve CHP'de bir siyasi geleceği olamayacağına karar verdiği anlaşılan Sarıgül'ün yolu, sonunda, 29 Mart 2009 yerel seçimler gündemi nedeniyle DSP ile kesişti.

Şişli'de Sarıgül'ün 10 yılı...
Mustafa Sarıgül, ilk kez DSP'nin adayı olarak girdiği 18 Nisan 1999 yerel seçimlerinde, oyların yüzde 42'sini alarak o güne değin merkez sağın kalelerinden biri olarak görülen Şişli'de belediye başkanı seçildi. İkinci ve bu kez CHP'den aday olduğu 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde de yüzde 67 oy alarak 29 Mart 2009'a dek sürecek olan Şişli Belediye Başkanlığı'nı tekrar kazandı.

2004 yerel seçimlerinde ülke genelindeki oy ortalaması yüzde 41.67 olduğu halde Şişli'deki oyların yüzde 22'sini alan iktidar partisi AKP'ye büyük bir fark atabilen ve gelecek yıllara ilişkin olası kariyer planları için Şişli'den daha iyi bir olanak bulamayacağını hesap eden Sarıgül, 10'uncu yılını doldurduğu Şişli Belediye Başkanlığı görevi sırasında, "Şişli'nin iki yüzü" ifadesinin sıkça dillendirilmesine yol açacak uygulamalarıyla tanındı.

Yapılan tüm röportajlarda, "çalmadığım kapı, sıkmadığım el yok" diyerek, Şişli'nin 28 mahallesinin, 1.065 cadde ve sokağının çok büyük bir bölümünü tanıdığını öne süren Sarıgül, Şişli ile bütünleştiğini, hiçbir şekilde din, dil, ırk, din, mezhep ve kültür ayrımı gözetmediğini her fırsatta vurguladı.

Sarıgül'ün, lüks otel ve restoranlarıyla, Metro City, Kanyon, Cevahir vb. büyük alışveriş merkezleriyle, spor tesisleriyle, Nişantaşı semtiyle, kültür-sanat kurumlarıyla anılması için büyük bir reklam ve pazarlamacılık faaliyeti yürüttüğü Şişli'nin, Gülbağ, Kuştepe, Bomonti, Okmeydanı gibi semt ve mahalleleri, yerel yönetim bütçesinden, göz boyayacak meblağların ötesinde, yeterli payı alamadı. Sarıgül'ün merkezi yönetim, denetim ve planlamanın uzağında bir yerel yönetim anlayışıyla hareket ettiği Şişli'de, Nişantaşı sokakları her fırsatta gündem olurken, Kuştepe'nin ve Gülbağ'ın sokaklarında çöpten geçilmedi.

"Özal'ın girişimciliği, İnönü'nün devlet adamlığı"
Sarıgül, belediye başkanlığı boyunca, ünlü işadamlarının, tarikat şeyhlerinin, sanatçıların cenazelerinde boy gösterek, medyatik düğünlerin nikâh şahitliğini yaparak, her koşulda "haber" olmaya, çeşitli konularda düzenlediği kampanyalar ve organizasyonlarla adından söz ettirmeye dayanan bir strateji izledi.

Sarıgül hakkında, belediyenin imar uygulamalarında usulsüzlük, yolsuzluk, rüşvet ve haksız kazanç suçlamaları yapıldı. Söz konusu usulsüzlüklerinden biri, Levent Büyükdere Caddesi'ndeki, "Kanyon Levent" isimli, alışveriş merkezi, yaşam alanları ve residance konutların bulunduğu bir bina olarak tanıtılan yapının, 90 bin metrekare olması gereken inşaat alanının 250 bin metrekareye çıkarılmasıydı.

Sermaye gruplarının Şişli'ye olan ilgisi Mustafa Sarıgül'ün ekonomik gücünün yanı sıra medya bağlantılarını da güçlendirdi. Kısa bir süre önce Aydın Doğan ile Başbakan Erdoğan arasında çıkan kavgada gündeme taşınan Hilton Oteli arsasında 3 milyar dolarlık dev bir inşaat yapmak için Doğan'ın resmi talepte bulunduğu Şişli Belediyesi Başkanı Sarıgül, gerekli belgeyi imzalayınca, Doğan Grubu gazeteleri de bunun karşılığında Sarıgül'ü destekleyen haberleri manşetlerinden indirmemişlerdi. Doğan Grubu'nun Gözcü Gazetesi 2006 yılında, Marmara Bölgesi'nin en başarılı belediye başkanı olarak Mustafa Sarıgül'ü seçmişti.

Garanti Bankası'nın Maslak binasına 7 kaçak kat çıkma iznine karşılık 300 bin dolar alındığı da Sarıgül'e ilişkin yolsuzluk iddiaları arasında en göze çarpanlardan biri oldu.

Mustafa Sarıgül'ün 2007 yılında giriştiği yeni parti kurma çalışmaları sırasında yaptığı bir konuşmasındaki, "ben yola çıkıyorum. 2010 yılında başbakanım. İsterseniz sizinle giderim istemezseniz sizsiz. Özal'ın girişimciliğini ve ataklığını, İsmet İnönü'nün devlet adamlığını kendime örnek aldım" sözleri hafızalarda yer etmişti.