Cemaat’in 'temkinli' kongre izlenimleri

Koparılan büyük gürültünün ardından yeni bir mesaj verilmeden biten AKP kongresinin ardından Cemaat de yorumlarını sıraladı. Cemaat’e yakın kalemler Erdoğan’ın liderliğini ikrar ederken AKP’ye ileri dönemler için mesajlar verdi.

AKP’nin 4. Kongresi ardından yapılacak analiz ve yorumlardan merak uyandıran önemli bir kesim ise Fettullah Gülen Cemaati idi. Cemaat’e yakın isimlerin kongre sonrası kaleme aldıkları yazılarda Erdoğan ekibi ile yaşanan bazı gerilimlerin izleri hissediliyordu. Köşe yazıları ve analizlerde genel olarak AKP’nin bugüne kadar Türkiye’yi getirdiği süreç ve Tayyip Erdoğan liderliğindeki kadro olumlanırken, ileriki dönemler için nasihatler verilmekten de geri durulmadığı gözlendi.

“AKP’yi bekleyen büyük tehlike ve fırsatlar”
Geçtiğimiz gün yayınlanan yazısında Zaman gazetesi köşe yazarlarından Ekrem Dumanlı AKP’yi bir “kitle partisi” olarak ele alarak, kitle partilerinin halka sırtını dönmelerinin onların sonunu getirdiğini iddia etti. Türkiye tarihinden Demokrat Parti ve ANAP deneyimlerini de bu kisvede değerlendiren Duman, bu iktidarların çöküşlerinin nedenini “halka sırtlarını dönmesi” olarak tanımlayarak AKP’yi bu konuda uyarmış oldu. AKP’nin bu hataya düşmemesi halinde ise partinin, “Hem kendi ruh kökünden uzaklaşmayacak hem herkesle yeniden kucaklaşacak hem de Türkiye'nin en az 20 yılını yeniden planlayacak” olduğunu iddia etti.

“Veda konuşması” yoksa Cumhurbaşkanlığı hazırlığı mı?
Dumanlı önümüzdeki 20 yılın yeniden planlanlanacağı üzerinde dururken, Zaman’ın başka yazarları bu 20 yılın zaten daha önceden planlanmış olup olmadığını tartıştılar.

Gazete yazarlarından Mustafa Ünal aynı gün yayınlanan yazısında Erdoğan’ın siyaseti değil AKP liderliğini bırakmış olduğunu ve yoluna cumhurbaşkanlığı ile devam edeceğini iddia etti. Görüşünü Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığı dönemlerine atıfla devam ettiren Ünal, aslında bu birkaç yıl öncesinden bilinen “veda”nın ve akabinde gelen cumhurbaşkanlığı iddialarının önceden öngörülmüş süreçler olabileceğini akla getirdi.

Bu sürecin planlanmış ya da öngörülmüş olamayağını savunmak ise İbrahim Öztürk’e düştü. Yazar, köşesinde 3 dönemlik süre ardından gelen cumhurbaşkanlığı gündeminin “tam yerine rast gelmiş” bir hüsnü tesadüf olduğunu iddia etti:

Başbakan bu kararı bir 'yönetim felsefesine' inandığı için daha bidayette almıştır. Yoksa öyle şartları, ortamı görmüş de 'nasıl olsa ben bu gidişle Cumhurbaşkanı olurum' diye almış ve böylece ucuz kahramanlık yapmış değildir. Hiçbir şeyin belli olmadığı bir ortamda 'bunun böyle olması gerektiğine' inandığı için bu kararı almıştır.

Öztürk kongrede de gündeme gelen “Başkanlık sistemi” tartışmalarına ise bu bağlamda hiç değinmeyeyi tercih etti. Bunun yerine Türkiye liderliğine kesin gözle baktığı Erdoğan’ın “kendi elleriyle kurduğu kadroların artık kifayetsiz kalması, kirlenmesi ve yorulması, ipe un sermesi nedeniyle de Türkiye'yi 2023 hedefine taşıyacak hamleleri” gerçekleştirememiş olduğunu öne sürerek yeni dönem uyarısını yine Erdoğan’a yöneltmiş oldu.

Erdoğan’a rehavet uyarısı
Zaman gazetesinden Tayyip Erdoğan ve AKP’ye yönelik önemli bir diğer uyarı ise kazandıkları güçle ilgili idi. Ali Ünal alegorik yazısında çeşitli örnekler ile bir islami karma felsefesi özeti geçerek AKP’yi de zafer sarhoşluğuna kapılmaması ve islam ile arasını açmaması konusunda uyarmış oldu.

Ali Akkuş’un kongre izlenimlerini anlattığı yazısı ise Ünal’ı destekler nitelikteydi:

Başbakan, teşkilata önemli nasihatler verdi: "Azamet, kibir, gurur, enaniyet yanıltıcıdır. Yeryüzünde kibirle, böbürlenerek yürüyenler her zaman kaybetmiştir." Başbakan'ın Arapça lafzıyla birlikte okuduğu şu tespit tüm kulaklara küpe olmalı: "Allahtan başka zafer sahibi yoktur."

Fettullah Gülen’in mesajı dikkat çekti
Kongre ile aynı gün yayınlanan sesli mesajında Fettullah Gülen’in analizleri de cemaatin Tayyip Erdoğan’ın lider rolünü kabul ettiğini, fakat bu liderliğin kendilerine daha çok kulak vermesini gerektiğini söyler gibiydi.

"Güç, başarı, takdir ve alkış insanda sağırlık ve körlük meydana getirir", “Güç sahipleri yanlışları bile alkışlansın isterler” sözleri ile iktidarın sahiplerini körleştirebildiğini ve yozlaştırabildiğine dikkat çekerken, bunların önüne geçen önemli bir faktörün iktidar sahiplerine yol gösteren akıl hocalarının, “vezirlerinin” olduğunu söyledi.

Vezirlerin yanlışı önleyen, doğruyu gösteren yanlarını anlattıktan sonra İslam peygamberi Muhammed ve Abbasi tarihi ile ilgili örnekler ile iktidarın bu akıl ile buluşması gerektiğinin altını çizdi.

Konuşmasında kongre ve AKP yönetimine ilişkili net bir çıktısı olmayan Gülen’in siyasal mesajlarını benzeri bir şekilde verme alışkanlığı nedeniyle, sözleri AKP yönetimine bir sesli mesaj şeklinde yorumlandı.

(soL - Haber Merkezi)