Cemaati koruyan savcı sol düşmanı

Cemaatleri soruşturan Cihaner’i tutuklattıran eski Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın geçmişte girdiği davalar, savcının karakterinin ve siyasal duruşunun başka yönlerini de ortaya koyuyor.

Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’ın, yargıda yaşanan gelişmelere dair kaleme aldığı yazı dizisinin bugünkü kısmında Erzurum eski Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal’ın geçmişine dair verdiği bilgiler, cemaatlerin soruşturulması karşısında düzmece ihbar mektubuyla Erzincan’da başlatılan soruşturmayı Erzurum’a geçirip cemaat mensubu sanıkları salıveren, ardından da soruşturmayı yürüten Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’i tutuklattıran Şanal’ın başka siyasal yönleri de olduğunu ortaya koydu.

Örgüt üyeliğinin kanıtı: Solcu olmak
9 Haziran 2009’da Erzincan’da İşçi-Köylü gazetesi, Partizan Dergisi ve Yurtsever Devrimci Gençlik (YDG) Dergisi’ne operasyon düzenlendi. Operasyonda Cengiz Kılıç, eşi Derya Gökmen Kılıç, Ali Soylu, Çetin Kirsiz, Hüseyin Düz ve Hakan Çakır tutuklanırken, Erdoğan Kartal ve Ahmet Öztürk bırakıldı. Baskında tutuklananlara yöneltilen suçlama, TKP/ML-Konferans adlı örgütün üyesi olmaktı.

Davanın iddianamesini, Osman Şanal hazırladı. Şanal, sanıkları “sözümona demokratik hak kullanımı adı altında, örgütün amaç ve eylemleri doğrultusunda hareket etmekle” suçladı. Şanal, suçlamasını şu eylemlere dayandırdı: “1 Mayıs kutlamasına katılmak, Kelkit Meslek Yüksekokulu’nda YÖK’ü protesto etmek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde açıklama yapmak, Nevruz ile ilgili açıklama yapmak, Eğitim-Sen ve SES tarafından yapılan ‘Kadına şiddet’ konulu açıklamaya katılmak, ‘İş ve Çalışma Şartlarını’ kınamak, İbrahim Kaypakkaya’yı anmak, İsrail’in Gazze saldırısını ve Halepçe Katliamı’nı protesto etmek.”

İddianame, Yurtsever Devrimci Gençlik dergisinin Erzincan şubesinin, İstanbul’daki merkezden aldığı talimatları da kanıtlar arasında sayıyor. Alınan talimatlar şunlar: “Eğitimin ticarileşmesine ilişkin panel ve etkinlik yapılması, dergi satış bedellerinin gönderilmesi, dergiden kaçar adet istenildiği, ‘Eğitim satılık değil’ eylemleri yapılması, derginin yeni sayısı için resmi ve yazı gönderilmesi...”

Örgütsel suç: Sakat ve yaşlılara yardım etmek
Şanal’ın iddianamesindeki ayrıntılar, HSYK tarafından yetkileri kaldırılan savcının sol adına yapılabilecek her türlü faaliyeti, başka hiçbir kanıta ihtiyaç duymaksızın suç saydığına dair çok sayıda örnek oluşturuyor.

Şanal, iddianameye YDG’nin 2005 Haziran sayısında çıkan “Köy çalışmasını öğrenmek ve öğretmek için” başlıklı yazıyı da koydu. Yazının içeriği, ‘işsiz gençler için fon oluşturulması, bu fona üye olanlara yardım edilmesi, uygulamanın imece usuluyle yaygınlaştırılması, hasta, sakat ve yaşlıların günlük ihtiyaçlarının karşılanması, vasıfsız gençlere meslek edindirmek, İngilizce öğretmek’ gibi, köyde yapılacak siyasi çalışmalarda dikkat edilecek hususlardan oluşuyor.

Ama gizli dinlemeler de var!
Şanal, sanıkların örgüt üyesi olduklarını kanıtlayacak telefon görüşmesi kayıtlarını da iddianameye eklemiş. Görüşmelerden ikisi şu şekilde:

x: 8 Mart’la ilgili haber bekliyoruz da ‘Dersimdeki’ arkadaşlara ulaşmaya çalışıyoruz
Cengiz Kılıç: Heee...
x: Telefon numarası varsa arasanız, haber gönderseler.
Kılıç: Tamam.
x: Sayfaların çakışını almak mümkün mü?
Kılıç: Tamam, deneriz ya.
x: Alo Cengiz şey, ben İstanbul’dan geliyorum da lise buluşması için...

YDG: Öneriniz nedir?
Erzincan: Kürt edebiyatı üzerine yazı hazırlıyoruz.
YDG: Çok iyi olur
Erzincan: Bir de Kürtçe şiir ve yazı.
YDG: Erken gönderin...

Şanal, bu görüşmeleri aldığı iddianamede “İstanbul’daki dergiye yayımlanmak için yazı gönderdikleri kesinlikle değerlendirilmektedir” diyerek, Erzincan’dakilerin dergiye Kürt edebiyatı yazısı göndermelerini çok ciddi bir delil olarak aldığını ortaya koyuyor.

Çok önemli örgütsel bağlar
İddianamede Şanal, sanıklardan Tunceli doğumlu Ali Soylu’nun, yöneticisi olduğu Tuncelili Derneği ile olan “bağına” dikkat çekiyor. Ayrıca, 1 Mayıs 2008’deki 1 Mayıs kutlamasına katılan Soylu için, ‘Grupla birlikte yürüdüğü, eliyle alkış tuttuğu görüldü’ deniliyor.

Sınava çalışırken kendini ele vermiş!
Haziran’dan bu yana tutuklu bulunan sanıklardan Çetin Kirsiz’in örgüt üyeliği kanıtı ise, “Edebiyat-ÖSS” kitabının üzerine adını yazarken isminin başındaki Ç harfini orak-çekiç şeklinde, İ harfini ise silah şeklinde çizmiş olması.

Bir diğer sanık Hüseyin Düz’ün biyoloji defteri de deliller arasında. Düz’ün “Başkan yarın 2’de maç var, seni de aldık, yarın gel” yazılı mesajı, Şanal’ın gözünden kaçmamış. “Kâğıttan bir gemidir devrim, kim bilir kaç yunus görmüş, kaç Deniz Gezmiş” yazılı mesaj da deliller arasında.

Asıl ele başları
İşçi-Köylü gazetesine yapılan baskında çerçeveli halleriyle duvara asılmış Marks, Lenin, Mao, Stalin ve Darvin portrelerine de el konulmuş.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Cengiz ve Derya Gökmen Kılıç, Hüseyin Düz ve Hakan Çakır için ‘silahlı örgüt yöneticiliği’ suçlamasıyla 15 yıla, Erdoğan Kartal, Ali Soylu ve Ahmet Öztürk için de ‘silahlı örgüt üyeliği’nden 10 yıla kadar hapis isteniyor. Yaklaşk dokuz aydır tutuklu bulunan sanıklar, 18 Mart’ta hâkim karşısına çıkacak.

Aynı marka pil bulundurmak suçu
Şanal’ın yürüttüğü başka bir soruşturma da Kemah’ta bir saldırı sonucu 11 Ağustos 2009’da 10 askerin yaşamını yitirmesiyle ilgili. Şanal saldırı sonrası Sarıyazı Köyü Muhtarı Zeki A., Salyurdu Mevkii’ndeki yaylada hayvancılık yapan Mızrap I. ve Metin İ.’yi 26 Ocak 2009’da tutuklatıyor. Tutuklanma talebinin gerekçesi, köylülerin PKK’lilere bir kutu pil verdikleri yönündeki ihbar. Suçun kanıtı ise, üzerlerinde parmak izlerinin bulunmadığı raporla tespit edilmiş olmasına rağmen, köylülerin satın aldıkları pillerle, PKK saldırısındaki pillerle aynı marka olması. Şanal’ın iddiası: köylüler, PKK’nin eylemini bilip isteyerek destek vermişlerdir.

(soL - Haber Merkezi)