Büyükanıt emekli oldu, 'van minüt' dedi

Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, “NATO Türkiye’yi asker deposu olarak görüyor. Afganistan'dan şehit cenazesi gelirse bunu Türk milletine nasıl anlatacağız?” diyerek gönülleri okşadı. Fakat Büyükanıt’ın reçetesinde NATO’dan başka hiçbir şey bulunmuyor.

soL (HABER MERKEZİ) Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Beykent Üniversitesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Güvenlik Strateji Sempozyumu'nda dikkat çekici bir konuşma yaptı.

11 Eylül'den sonra NATO'nun terörle mücadele için 5. Madde'yi yürürlüğe koyarak üye devletlerden asker talebinde bulunmaya başladığını ifade eden Büyükanıt, NATO'nun da son zamanlarda Afganistan'ın özellikle güney kesiminde zor durumda olduğunu ve bu nedenle Türkiye'den muharip güç talep ettiğini söyledi.

Büyükanıt, "NATO Türkiye'yi asker deposu olarak görüyor. Türkiye kendisi terörle mücadele ediyor. Onbinlerce askerimizi terörde kaybettik. Bizim milletimiz müstesna bir millet. Oğlu şehit oluyor. Ağlıyor, bayrağı öpüyor. 'Vatan sağ olsun' diyor. Neden? Orada vatan müdafaası var. Yarın terör için Afganistan'a asker gönderdiğimizde ve oradan şehit cenazeleri geldiğinde, onu Türk milletine nasıl izah edeceğiz? Onun için itiraz ettik" dedi.

"NATO, BM, AB teröre karşı ortak mücade etmeli"
Türkiye ve dünyada terörün en önemli tehdit olduğunu belirten Büyükanıt, NATO, Birleşmiş Milletler ve AB'nin, terörün ortak bir tanımını belirleyerek ortak mücadele etmeleri gerektiğini savundu. Büyükanıt'ın bu "çözüm önerisi"nin şu anda dünyada "terörle mücadele" adı altında uygulanmakta olan emperyalist ittifaktan ne gibi bir farkı olduğu anlaşılamadı.

Bu 'manipülatör' NATO değilse kim?
Konuşmanın devamında soru işaretleri sürdü. Dünyada silahlı mücadelenin yerini ekonomik manipülasyon ve siber savaşın alacağını söyleyen Büyükanıt'ın, bu sürecin işleyişini tarif ederken değindiği "siber savaş metotları", NATO tarafından özellikle Balkanlar ve Kafkasya'sa uygulanan metotlar ile büyük benzerlik taşıyordu.

Büyükanıtunları söyledi: "Ortaya çıkan ekonomik durumu politik amaçlı kullanmak, istikrarsızlıktan istifade etmek, ülke içinde mikro etnik çatışmaları teşvik etmek ve ülkelerin üniter yapısını bozmaya çalışmak, ülke içindeki ve dışındaki vakıfları, sivil toplum kuruluşlarını desteklemek, ama en önemlisi yönlendirmek suretiyle arzu ettikleri kamuoyunu kendi amaçları için kullanmak, sıkça başvurulan bir metot olarak ortaya çıkmıştır."

Çelişkili ve muğlak
31 Temmuz 2006 - 30 Ağustos 2008 arasında Genelkurmay Başkanlığı'nı üstlenen Büyükanıt'ın görevi boyunca yaptığı açıklamaları takip edenler, çelişkili ve muğlak üslubuna aşina. Büyükanıt, görevi sırasında gündeme gelen Lübnan, Afganistan ve Kuzey Irak tezkereleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamalarda sık sık "Detaylar belli olmadan konuşmam doğru olmaz", "Hükümet görevlendirir biz yaparız", "Terörle mücadelemiz sürecek" gibi her yöne çekilebilecek ifadelere başvuruyordu.

Lübnan tezkeresi için "Sadece insani yardım için gidiyoruz" diyen Büyükanıt'ın, Afganistan konusunda ABD Savunma Bakanı Robert Gates ile yaptığı görüşmeler, basına "Afganistan'a bir tek asker daha gitmeyecek" ifadesiyle yansımıştı. Görüşmenin tam içeriği bilinmese de, "Türkiye'nin Afganistan'da yeterince görev üstlendiğini ve yeterince askerinin bulunduğunu" söyleyen Büyükanıt, Türk askerinin Afganistan'da bulunması durumuna karşı çıkmamış ama "fazla üzerimize gelmeyin" anlamında bir çıkış yapmıştı. Büyükanıt'ın ayrıca, ISAF'ın görev alanında terörle mücadele olmadığını ABD'li yetkililere söylediği belirtilmişti.