Dün Kemal Burkay'ı AB Bakanlığı Ortaköy Ofisi'nde ağırlayan AB Bakanı Egemen Bağış, Burkay'a AKP'nin "Milli Birlik ve Kardeşlik" projesine verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Burkay üzerinden hiçbir kesimin siyasi istismar yapmasını doğru bulmadığını söyleyen Bağış, ardından Burkay'ın dönüşünü AKP propagandası olarak kullandı: "Gerçekten bugün artık farklı fikirlerin Mecliste temsil edecek kadar güce kavuşmuş olmalarına rağmen, temsil ettiği devletiyle bir çatışma içerisinde olmaları, demokrasi normlarında izah edilecek bir durum değildir. Onun için Türkiye'de tartışmanın merkezi, demokrasinin beşiği olan TBMM olmalıdır. Kendisinin bu konulardaki akil ve vizyonel kimliğinin Türkiye için bir fırsat olacağına inanıyorum. Bu çerçevede AB sürecinde vereceği destek için de hem teşekkür ediyorum, hem de bundan sonrada bu fikirleri birlikte değerlendirme imkanımız olursa, onun da 31 yıllık Avrupa tecrübesinden yararlanmak istediğimi vurguladım. Sayın Burkay'ın 'PKK Kürtlere karşı savaşmıştır' yönündeki tespitinin, tüm bölge halkı tarafından takdirle takip edildiğini görüyorum. Ve Sayın Başbakanımızın 2005'te söylediği gibi 'Kürt meselesi benim meselemdir. Bunu çözmemiz gerekir' yaklaşımında da hiçbir değişiklik yoktur."
Cemaate teşekkür: Beni one çıkardınız
Kemal Burkay, bir süredir sürekli olarak Gülen cemaatinin yayınları olan Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansı'na (CHA) görüş ve röportaj veriyor, bu yayınlar da Burkay'ın görüşlerini oldukça öne çıkartıyordu. Burkay, Bağış'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada "Medyanın bazı kesimleri son yıllar içerisinde benim görüşlerimi yansıtmak için katkıda bulundular. Bunun için de teşekkür ediyorum" diyerek bu destek için cemaate teşekkür etti.
Bağış'ın hediyesi çok manidar
Egemen Bağış, görüşme sonrasında Kemal Burkay'a Kürtçe Kuran hediye etti. Kürtçe Kuran, AKP'nin Kürt sorununu çözmek için bölgeyi islamcı gericiliğin egemenliğine sokma stratejisinin somut ifadesi oldu.
Burkay'dan Ulucanlar övgüsü
Burkay, bugün ise Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Kemal Burkay, Ulucanlar Cezaevi'nin müzeye yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 1966-'67 yılında yazdığı bir yazısından dolayı Ulucanlar Cezaevi'nde 'konuk' olduğunu söyleyen Burkay, o dönem 'yazarlar, şairler ve Albay Yaşar Başaran gibi seçkin insanlarla birlikte kaldığını' anlattı.
"Türkiye'de özgür bir ortam var"
Türkiye'de artık rahat, özgür ve uygar bir ortam olduğunu ileri süren Kemal Burkay, “Eşit ve özgür koşullarda yaşamanın olanaklarını bulmalıyız. Bunun en önemli adımı silahların susturulması olacaktır. Bunu nasıl yapabileceğimizi bilmiyorum” dedi.
Bakan Günay, Kemal Burkay'a Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bastırılan Ahmede Xani'nin Mem û Zîn adlı kitabının yanı sıra “İstanbul Şairi Nazım Hikmet Hoş Geldin” ve Prof. Dr. İdris Küçükömer'in kitabını armağan etti.
Günay: Biz diyalektiğe inanan insanlarız
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, “Herhalde iklim değişiyor. Biz diyalektiğe inanan insanlarız. Sabahın bir sahibi vardır. İklim değişecek, yaralarımız sarılacak. 12 Eylül bir karabasandı. Bulutlar yeni dağılıyor. Biz yaralarımızı umutla saracağız” dedi.
Vali yardımcısı ve Genç Siviller tarafından coşkuyla karşılanan "Kürt sosyalist"
Kemal Burkay İstanbul Atatürk Havalimanı'na geldiğinde onu karşılayanlar arasında HAK-PAR üyelerinin yanı sıra Vali Yardımcısı ve Genç Siviller de vardı. Adı "Kürdistan Sosyalist Partisi" olan bir partinin lideri Türkiye'ye gelişinde zaten ancak Genç Siviller tarafından coşkuyla karşılanacak kadar sol düşmanı olması durumunda AKP ve devlet nezdinde bu kadar ilgi görebilirdi.
Havalimanında VIP statüsünde karşılanan Burkay'a İstanbul Emniyeti, dört sivil koruma memuru tahsis etti.
(soL - Haber Merkezi)