Geçtiğimiz günlerde Avrasya Tüneli projesi ortaya atıldığında, hemen kimse bu projenin altından eski bir CHP milletvekili çıkacağını tahmin etmiyordu.
İstanbul Boğazı’nın altına karayolu tüp geçidi inşa edilmesini öngören proje, 2005 yılından beri sessiz sedasız hazırlanıyor, bu arada yasal prosedür yer yer hukuksuzca hızlandırılarak adeta yangından mal kaçırılmaya çalışılıyordu.
Büyük bir rant alanı sağlayacak olan proje bittiğinde söz konusu tünelin kontrolü, 30,5 yıl boyunca, en büyük ortağı eski CHP Milletvekili Ersin Arıoğlu olan Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım Anonim Şirketi'nde (ATAŞ) olacak.
"Eski CHP milletvekili" az kalır
AKP’nin bu büyük projesinin arkasındaki kişi olan Ersin Arıoğlu’nun geçmişine bakıldığında “eski CHP milletvekili” sıfatının, önem bakımından hayli gerilerden geleceği görülüyor.
Arıoğlu, International Crisis Group’un (Uluslararası Kriz Grubu - ICG) eski yönetim kurulu üyesi, halen de başdanışmanı. Bu sıfatın ne kadar önemli olduğunu anlamak için, ICG’nin ne olduğuna bakmak gerekiyor.
ICG, 90’lı yılların ortasında ABD merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Endowment öncülüğünde oluşturuldu. Yaklaşık 60 ülkede “gözlem ağları” bulunan ICG, uluslararası kriz durumlarında “stratejik düşünce” hizmeti sunuyor.
Bu kuruluşun 16 milyon dolarlık bütçesinin yarısı, çoğunluğu NATO üyesi olan, aralarında ABD’nin de bulunduğu devletlerin kasalarından geliyor. Geri kalan kısım ise Chevron, RBS gibi şirketler ve -kambersiz düğün olmaz- George Soros tarafından sağlanıyor.
İlk görev: Yugoslavya’nın parçalanması
Kriz Grubu, ilk olarak Ağustos-Eylül 1995’te Bosna NATO tarafından bombalanırken kuruldu. O dönem Carnegie Endowment’ın başında bulunan Mort Abramowitz, Soros’tan aldığı 200 bin doların ardından hükümet hükümet gezip para toplayarak ICG’yi kurduğunda, kuruluş kendisinin kesinlikle bir “uzlaştırma organı”, “insan hakları örgütü” olmadığını vurguluyor, “çatışmanın tarafı olan güçleri belirlemek ve uluslararası topluluğu etkili adım atmaya ikna etmek” amacını benimsiyordu.
Amacın çağrıştırdığı gibi ICG, kurulduğu günden bu yana emperyalizmin tüm sınırötesi savaşlarını destekledi. Hatta grubun faaliyeti, bir meşruiyet kazandırma, aklama faaliyeti değil, saldırılara öncülük etme çabasıydı. Yugoslavya’nın parçalanmasında ICG askeri müdahale çağrısı yapıyor, ABD’ye kendi adına savaşa gir diyor, Sırbistan’ın istila edilmesini savunuyordu. Grup, bir yandan da “tarafsız araştırmalar” yapıyor, NATO’nun tüm katliamlarını aklarken, suçu Sırplar’a yıkıyordu.
Parayı “teröre karşı savaş”la buldular
Kuruluşun asıl büyümesi, Bush döneminde başlatılan “teröre karşı savaş” doktrinine verdiği destekle oldu. 2001’de 2 milyon dolar olan bütçe 2003’te 4 milyon dolara, 2008’de 7.5 milyon dolara çıktı. 2005 yılına gelindiğinde kuruluş 50 ülkede varlığını sürdürüyordu.
ICG elini attığı her alanda emperyalizmin “önünü açan” bir pozisyon alıyordu. Filistin sorununda ICG’nin sunduğu plan, İsrail’in asla 1967 sınırlarına çekilmemesini öngörüyordu. Kriz Grubu, İsrail’in NATO’ya da girmesinden yanaydı.
Fazlasıyla tanıdık isimler!
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Clin Powell’ın, 2003’te ICG’nin yönetim kurulu toplantısına katıldığında “Dostlarla buluşma toplantısı gibi” demiş olması boşuna değil. Ersin Arıoğlu’nun senelerdir hizmet ettiği bu kuruluşta, tüm dünyanın tanıdığı, kötü şöhret sahibi çok sayıda insan var.
Kuruluşun 2000-2009 arasında başkanlığını yapan Gareth Evans, Avustralya Dışişleri Bakanı olduğu dönemde geçen yüzyılın en kanlı katliamlarından birine Doğu Timor’da imza atan Suharto’nun baş savunucusuydu. Başkan yardımcısı Reagan yıllarında Orta Amerika’da yürütülen kirli savaşın baş aktörlerinden, El Salvador’da elçiyken kontra gruplarına silah temin eden Thomas Pickering idi (Pickering ICG’deki görevinden ayrıldıktan sonra tekrar silah ticareti sektörüne döndü, halen bu işi yapıyor.)
Arıoğlu’nun da bir süre üyesi olduğu Yürütme Kurulu’ndan geçen isimler ise adeta bir uluslararası suç çetesi galerisi gibi: Afganistan’da mücahitleri silahlandıran, o dönemden bu yana ABD dış politika organının en saldırgan kanadında yer alan Mort Abramowitz, Reagan ve Bush döneminde savunma ve güvenlik alanlarında tepe noktalarda oturmuş olan Richard Armitage, Belgrad’ı bombalayan kişi olan eski NATO generali Wesley Clark...
İsmi tanıma gerek bırakmayan, geçtiğimiz 40 yılda her emperyalist saldırganlığın altından çıkan Zbigniew Brzezinski. Honduras’taki darbe sonrası ABD’nin en büyük yardımcısı olan eski Kosta Rika Başkanı Oscar Arias.
Hatta ve hatta, çeşitli büyük suçlardan dolayı hüküm giymiş, bir dönem Rusya’nın en zengini olan, Sovyetler Birliği’nin en büyük yağmacılarından Rus mafyatik milyarderi Mihail Kodorkovskiy.
Şimdilerde Mısır'da devlet başkanlığına oynayan Muhammed El Baradey'in yolunun da ICG'den geçtiğini not edelim.
Emperyalizmin temsilcileriyle aynı masada oturan CHP milletvekili
Yapı Merkezi İnşaat’ın kurucusu Ersin Arıoğlu, ICG’ye 1997’de, Yugoslavya’nın parçalanmasının en yoğu zamanlarında girdi. 2002’de CHP’den milletvekili seçildiğinde, yukarıda yer verdiklerimiz dışında çok sayıda emperyalizm uşağıyla birlikte dünyanın “kriz bölgelerine” emperyalizm adına müdahale planlarına katkı koyuyordu.
Şimdilerde Arıoğlu, dört gözle İstanbul Boğazı’nın altına döşenecek tüp geçidi bekliyor. AKP’nin işi sessiz sedasız yürütmesi ancak elini çabuk tutması, kazanacağı milyonların yolunu gözleyen Arıoğlu’nu sevindiriyor olmalı.
(soL - Dış Haberler)