Bilime ‘performans’ dayatması

Geçen yıl Yükseköğretim Yasa Taslağı’yla gündeme getirilen ancak yasalaşamayan, bilim insanlarına “performanslarına göre maaş” düzenlemesi, AKP yanlısı vakıflar tarafından yönlendirme amaçlı hazırlanan raporlarla yeniden gündeme getiriliyor.

(soL - Haber Merkezi) Hükümete yakınlığıyla bilinen ve uzmanlarının televizyon kanallarında sık sık AKP politikalarını savunduğu Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırma Vakfı (SETA) tarafından öğretim üyelerine ilişkin hazırlanan raporda maaşların dünyayla kıyaslandığında çok düşük olduğuna dikkat çekildi. Öğretim üyelerinin ve eğitim sendikalarının da aynı yönde eleştirilerine neden olan sorunun çözümü için SETA’nın önerisi ise yine AKP politikalarına paralel olarak performansa göre maaş ödenmesi oldu. “Ulusal ve Uluslararası Karşılaştırmalarla Öğretim Üyeliği Maaşı” raporu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya’nın katıldığı basın toplantısında açıklandı. Önemli olan AKP'nin hedefleri Basın toplantısında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Türkiye’deki akademisyenlerin özlük hakları meselesinin maaşlarının düşüklüğü değil, Türkiye’nin 2023 hedeflerini tutturup tutturamayacağı meselesi olduğunu savundu. Çetinsaya, bunun küresel rekabette nasıl bir rol oynanayacağının önemli olduğunu da sözlerin ekledi. Raporu hazırlayan Tekin Akgeyik’in çalışmaya ilişkin yaptığı sunumda, öğretim üyelerinin çalışma şartları ve maaşlarının, hem ulusal düzeyde diğer kamu çalışanları karşısında gerilediği hem de uluslararası düzeyde benzer ekonomik ve sosyal koşullara sahip ülkelerin oldukça gerisinde kaldığı ileri sürüldü. 'Belirgin şekilde kötü' Araştırmaya göre, mesleğe giriş düzeyindeki maaşlar açısından Türkiye, karşılaştırma grubunda yer alan ülkeler arasında 17. sırada bulunuyor. Türkiye, sıralamada Malezya, Arjantin ve Hindistan’ın gerisinde kaldı. Raporda, kıdemli öğretim üyesi maaşı açısından Türkiye’nin konumunun belirgin şekilde daha kötü olduğu iddia edildi. Buna göre, Türkiye’de kıdemli akademisyenler 28 ülke arasında en düşük maaşı alan 8. ülke konumunda yer alıyor. Türkiye’de kıdemli öğretim üyelerine, Meksika, Rusya, Litvanya, Ermenistan ve Çinli öğretim üyelerine göre daha yüksek Malezya, Arjantin, Brezilya ve Güney Afrikalı meslektaşlarından daha düşük maaş ödeniyor. Rapora göre, öğretim üyelerine ödenen ortalama maaşa bakıldığında, Türkiye’deki öğretim üyeleri 28 ülke arasında sondan 8. sırada yer alıyor. Türkiye’deki öğretim üyelerinden Brezilya’daki öğretim üyeleri yüzde 22, Arjantinli öğretim üyeleri yüzde 46, Malezyalı öğretim üyeleri ise yüzde 78 daha fazla kazanıyor. 10 yılda yüzde 6 reel artış Ulusal analizlere göre ise 2002-2013 döneminde öğretim üyeleriyle devlet memurlarının, özellikle mühendis, fizikçi ve hukukçuların, maaşları arasındaki farkın hem göreceli hem de mutlak açıdan akademisyenler aleyhine daraldığı kaydedildi. Buna göre, 2003-2013 yılları arasında diğer kamu çalışanlarının ortalama maaşı reel olarak yüzde 61 artarken, öğretim üyelerinin maaşında ortalama yüzde 6’lık bir artış oldu. Performans reformu Öğretim üyeliğinin zorluğunu ortaya koyan bu verilerin düzeltilebilmesi için SETA’nın önerisi ise maaş sistemine performans maaşı eklenmesini istemekle sınırlı kaldı. Geçtiğimiz yıl gündeme gelen ve uzun bir süre tartışılan yeni yükseköğretim yasası taslağında da benzer öneriler gündeme getirilmiş ancak bilim insanların karşı çıkmıştı. Taslak, Başbakan Erdoğan’a sunulmasının ardından gündemden düştü. SETA raporunda, kapsamlı bir üniversite reformunun yapılmasının kaçınılmaz olduğu savunularak, “Reformla oluşturulacak yeni maaş sistemi temel ve performans maaşı boyutlarını kapsayacak şekilde hem kurumsal hem de bireysel düzeyde üretkenliği ve performansı esas alarak yeniden kurgulanmalıdır. Kurumsal ve bireysel düzeyde öğretim üyelerinin üretkenliklerini teşvik etmek amacıyla, maaş sistemine mutlaka performans maaşı boyutu eklenmelidir” denildi.