Baykal’dan 12 Eylül çıkışı

Meclis grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, hükümete “12 Eylül darbesini gerçekleştirenleri yargılarsan destek oluruz” dedi. AKP, ilk açıklamada “yan çizerken”, Savcı Sacit Kayasu, darbecilere karşı hazırladığı iddianamesinin hâlâ geçerli olduğunu savundu.

soL (HABER MERKEZİ) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada hükümete çağrıda bulunarak Anayasa'nın geçici 15. maddesini değiştirmeye açık olduklarını söyledi.

Baykal, "Eğer, Türkiye'de 12 Eylül ile ilgili bir hesaplaşmayı, siyasi iktidar, gerekli, yararlı, doğru buluyorsa, elini tutan mı var? Onun gereğini yaparsın. Anayasa'nın 15. maddesi var. Değiştirme ihtiyacındaysan, getirirsin, değiştiririz. 'Artık geçmişi kurcalamayalım' diyorsan, onu da bilelim. 'Bunu kaşımakta yarar yok, bitti' diyorsan, bunun senin demokrasi ve darbelerle mücadele anlayışına getireceği kısıtlamayı, sınırları da o zaman içine sindir, kabul et. '12 Eylül'ü bıraktık, ondan sonrakilerle meşgulüz' diyorsan, onları da getir, takip edelim. 'Hazırlandı, uygulanmadı, anılar yayınlandı, kendi aralarında konuştular, yaptılar, suç' diyorsan, onu da inceleyelim. Askeri darbeyle ilgili hukuki takibat, bir hesaplaşma, Türkiye'yi bir askeri darbe arayışına sürükleyen ortamı tasfiye etme arayışı içindeysen, getir, onun da gereğini yapalım. O konuda da bir sıkıntı yok" diye konuştu.

Kuzu "yan çizdi"
Konuyla ilgili olara AKP'den henüz bir açıklama gelmezken, NTV'nin sorularını yanıtlayan AKP Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, CHP'nin samimi olmadığı imasında bulundu.

Ergenekon Davası'nda hükümetin baskıcı ve kimi zaman hukuksuz tutumunu da haklı çıkarmaya çalışan Kuzu şöyle konuştu: "Yıllardır darbecilerin yargılanmasını istediklerini" iddia eden Burhan Kuzu, "Bugün '12 Eylülcüler yargılansın' diyenlerin, 28 Şubat'a destek olduklarını görüyoruz, 27 Nisan bildirisine 'Geç bile kalınmış' dediklerini görüyoruz. 1971 muhtırasına ve özellikle 27 Mayıs'a 'Çok iyidir, lazımdır, gerekliydi' dediklerini görüyoruz. Böyle olunca da samimi olmadıklarını görüyoruz. Ergenekon süreciyle ilgili olarak biz 'Temizlensin, yeraltı yapılanmaları ortaya çıksın' dediğimiz zaman konuşmalar belli... 'Cumhuriyetçiler yargılanıyor, laikler yargılanıyor, Atatürkçüler yargılanıyor, öç alınıyor' gibi sözler sarfediliyor. Bunları söyleyince samimiyet nerede kalıyor?"

"Ergenekon'a destek vermezseniz olmaz"
Açıklamasını belirgin derecede bozuk bir Türkçe'yle yapan Kuzu, açıklamasının devamında 12 Eylül'ün "sola karşı yapılmış bir darbe olarak" algılandığını ve bundan hınç duyularak yargılama talebinin gündeme getirildiğini söyledi. "12 Eylülcülerin yargılanması için Ergenekon'a destek verin" imasında bulunan Kuzu, şöyle konuştu: "Yeni Anayasa hazırlığımızda da kaldırmıştık. Ama daha Anayasa ortaya çıkmadan, doğmadan boğuldu o Anayasa. Biz bu geçici maddeyi tamamen kaldırmıştık. Dolayısıyla burada 12 Eylül konusunun, özellikle sol kesime karşı bir darbe olduğu düşünülüyor ve ona karşı bir hınç içinde görüyoruz. Tamamen kaldırılsın onun en fak savunmasını kimse yapamaz bu memlekette. Ben çifte standarta dikkat çekmek istiyorum, Gelin önce şu Ergenekon'u kaldıralım ortadan. Ergenekon sürecini kesmek için her türlü gayret içine girdiklerini görüyoruz. 12 Eylül'e dikkat çekmelerinin sebebi 'benim darbem-senin darben' şeklinde."

Sacit Kayasu: "İddianamem geçerli"
12 Eylül darbesini yapanlarla ilgili olarak hazırladığı iddianame sonrasında meslekten men edilen, daha sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderek Türkiye'yi mahkum ettiren Savcı Sacit Kayasu NTV'ye yaptığı açıklamada hazırladığı iddianamenin geçerli olduğunu söyledi.

"Bu konuda her iki taraf da samimi değil bence. İktidar partisi de muhalefet partileri de samimi değil" diye konuşan Kayasu, darbecilerin yargılanması konusunda zamanaşımı olduğu yönündeki iddiaların geçersiz olduğunu ve hazırladığı iddianamenin geçerliliğini koruduğunu söyledi.

Kayasu, "Geçici 15 maddenin 3. ve 4. fıkraları 2001 yılında değiştirildiği halde 1. ve 2. fıkraları değiştirilmedi. 2001'de sözde zaman aşımı dolduğu halde niye kaldırılmadı? Çünkü benim hukuken geçerli olan bir iddianamem var ortada. Zaman aşımını kesen, 10 yıl uzatan bir iddianamem var ortada. Bütün mesele budur" dedi.

"90 günlük boşluk var"
Darbecilerin yargılanması konusundaki teknik detaya da yer veren Kayasu, "Şimdi, geçici 15. maddenin bu darbeciler hakkında dava açılmasına engel olmadığını ben bir çok katıldığım toplantılarda izah ettim. Geçici 15. madde 2356 sayılı kanunla kurulmuş olan Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağından bahseder. 2356 sayılı kanunun yayınlandığı tarih 12 Aralık 1980'dir. Yani 12 Aralık 1980'den önce Milli Güvenlik Konseyi diye bir konsey, hukuken yoktur. Darbe ne zaman yapılmıştır 12 Eylül 1980'de... Arada 90 günlük, o kanun kapsamına girmeyen bir boşluk vardır. Dolayısıyla 12 Eylül 1980 darbesi yargılanabilir" dedi.