soL (HABER MERKEZİ) Yerel seçim öncesinde AKP destekçisi AB'yi dengelemek için Brüksel'e giden Deniz Baykal, Avrupa Birliği'ni enerji kaynaklarına ulaştıracak tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Erdoğan'ın gelenekselleşen "AB bize muhtaç" söylemini benimsemişe benzeyen Baykal'ın Türkiye'ye AB taşeronluğunu bu kadar açık bir biçimde yakıştırması, AB bürokratlarını sevindirdi.

AB'nin enerjide dışa bağımlılığı, AB genişledikçe artıyor. AB'nin ithal ettiği enerjinin oranı, 2000 yılında yüzde 47 civarındayken 2030 yılında yüzde 67.5'e çıkacak. AB, şu anda doğalgaz ihtiyacının yüzde 39'unu Rusya'dan, yüzde 26'sını Norveç'ten, yüzde 25'ini ise Cezayir'den satın alıyor. Petrol ithalatı yaptığı başlıca ülkeler ise Norveç (yüzde 23), Rusya (yüzde 22), Suudi Arabistan (yüzde 11), Libya (yüzde 8) ve İran (yüzde 5).

Türkiye, buradan kendisine fırsat yaratmaya, AB'ye kapak atmak için vazgeçilmezlik özelliği çıkartmaya çalışıyor. CHP Brüksel Bürosu'nu geçen yıl açan Baykal, yüzü Avrupa'ya dönük bir seçmen kitlesine, AB'nin enerji gereksinimi nedeniyle Türkiye'ye muhtaç olduğunu söylüyor. Fakat, Türkiye'nin AB'ye girme umuduna muhtaç olduğunu söylemiyor.

Azeri petrolünü sıcak denize taşıyan, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını Avrupa'ya uzatacak Nabucco boru hattı projesinin, AB'nin Rusya'ya bağımlılığını azaltacağı düşünülüyor. Ancak, Cezayir'in İtalya ve İspanya üzerinden Avrupa'ya, Norveç'in de Almanya ve İngiltere'ya bağlı boru hatları, Türkiye köprüsünün vazgeçilmezliğini ortadan kaldırıyor.