Baykal: Başbakan özür dilemeli

CHP lideri Deniz Baykal, belgenin belge niteliğinde olmadığının görüldüğünü, Başbakan Erdoğan’ın bu süreçteki ağır itham ve suçlamaları nedeniyle özür dilemesi gerektiğini söyledi.

soL (HABER MERKEZİ) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "İrticayla Mücadele Eylem Planı" tartışması sürecindeki sözlerinden dolayı özür dilemesi gerektiğini söyledi.

Baykal, "Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme için, ağır suçlamalar için Başbakan özür dilemelidir" dedi.

Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın kararının, belge meselesinin bir "komplo" olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Baykal, "Bu iddiaların bir belgeye dayandığı, askeri savcılığın aldığı kararın yeterli ve geçerli olmadığını ortaya koyacak hukuki bir tespiti kim yapıyorsa hiç gecikmeden derhal yapmalıdır. Bunu yapıncaya kadar herkesin ortadaki hukuki tespite, bunun bir belge olmadığına yönelik tespite saygı göstermesi ihtiyacı vardır" diye konuştu.

"Eğer belge doğruysa bir askeri darbe söz konusu, belge değil komplo varsa bir sivil darbe söz konusu" diyen Baykal, "Türkiye. Demokrasi, kurallarıyla, hukukuyla, geleneğiyle, değerleriyle doğru dürüst işliyor olsa mesele yok. Türkiye şimdi bir yandan askeri darbe geliyor diye bir komploya sürüklenmek istiyor, ya da gerçekten bir askeri darbe hazırlığı ortaya çıkarılıyor. Hangisidir? Bunun aydınlığa kavuşturulması lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"Sulu şaka" ifadesine üzülmüş
Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, CHP'nin 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasının önüne geçen geçici 15. Maddenin kaldırılması teklifine "sulu şaka" demesine üzüldüğünü belirterek, "Bu bizim ciddi tavrımızdır, kurumsal tavrımızdır ve çok uzun süreden beri götürdüğümüz tavrımızdır. Buna sululuk demeye Başbakan'ın hakkı yok, bunu yakıştıramadım kendine. Başbakan'ın bizzat kendisinin ciddi olması lazım. Eğer bu konuda ayaküstü mikrofon uzatılınca konuşuluyor diyorsa içinden geçtiğimiz tarihi dönemi bilmiyor oluşuyla izah ediyorum. Bizim bu konudaki tavrımız çok net ve sürekli bir tavırdır, kurumsal bir tavırdır. Bunu bilmiyor olabilir. Eğer öyle mikrofon uzatıldığında söyleniyor zannediyor ise böyle olmadığını göstermeye hazırız" dedi.