"Bakanlıkların yapacağı sınavlara güven duymayız"

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bakanlıkların ÖSYM yerine sınav yapması tasarısına tepki gösterdi.

KPSS ve diğer sınavlarda yaşanan skandalların ardından bakanlıkların personel alımı için sınav yapması tasarısı hakkında açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumların yapacağı sınavlara güven duymuyoruz” dedi.

İsmail Koncuk yaptığı yazılı açıklama ile öğretmen adaylarının Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) tarafından yapılacak sınav ile göreve alımına tepki gösterdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Kurumların ayrı ayrı kendi sınavları yapabileceği"ni önerdiğini hatırlatan Koncuk, bu gibi teklifleri samimi bulmadığını ifade etti. Koncuk şöyle devam etti:

“Takdir, teşekkür belgelerini, maaşla ödülleri yandaşlarına vermeye çalışan, şartları tutmayan yüzlerce yandaşını şube müdürü, okul müdürü olarak atayan, Bakan talimatıyla 43 puan alan kişiyi öğretmen olarak görevlendiren MEB, yandaşlarını koruma, kollama konusunda sabıkalıdır. Bu derece siyasallaştırılmış kurumların bu tür hayati sınavları yapması suiistimallerin daha da artmasına yol açacaktır. Özerk olmayan, siyasallaştırılmış kurumların memur alım sınavlarını yapması çok tehlikelidir.

Kurumların kendi yapacağı sınavlarda yandaşlara menfaat sağlamak çok daha kolay olacak ve şaibe daha da artacaktır."

Koncuk, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nün altyapısının bu sınavları yapmaya uygun olup olmadığının tartışma konusu belirterek, “Çünkü 84 ayrı alandan sınav yapmak kolay değildir ve Eğitim Teknolojilerinin bu konuda tecrübesi bulunmamaktadır. Sınav sayısı ve sınav yapan merkezlerin sayısı arttıkça suistimal oranı da artacaktır. Kadrolaşmanın, yandaş kayırmanın had safhada olduğu Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav işlerine hiçbir şekilde bulaştırılmaması gerekmektedir” dedi.

Öğretmen ve memur alımlarının ÖSYM tarafından yapılmasının uygun olduğunu savunan Koncuk, şöyle devam etti:

“Öğretmen alımlarında kullanılan KPSS 10 puan türü, genel yetenek, genel kültür ve eğitim bilimleri testlerinden oluşmaktadır. Bu sınavda İngilizce, Resim ya da Beden Eğitimi bölümü mezunları da alanlarıyla hiç alakası olmayan matematik sorularını cevaplamak zorunda kalmakta, sınav bu yönüyle öğretmenlerimiz açısından arzu edilen sonuçları doğuramamaktadır. Bu sınav yerine, alan sınavı yapılması da hukuki birtakım sorunlar doğurabilecek, öğretmenlerin diplomaları ve yeterlilikleri ikinci kez test edilmiş olacaktır. Dolayısıyla alan sınavının da uzmanlar tarafından derinlemesine tartışılması büyük bir ihtiyaçtır. Öğretmen alımında yeni istihdam politikaları oluşturulmalıdır. Aksi takdirde bugün 370 bin olan atanmayı bekleyen öğretmen sayısı, 10 yıl sonra 500 bin’e ulaşacaktır.”

(soL - Haber Merkezi)