‘Ankara’yı kızdırmayın’

The Economist dergisi internet sitesinde “Ankara’yı kızdırmayın” başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda eskiden İslamcı bir gündemi olduğundan korkulan AKP’nin artık otoriter bir yönetim kurmasından korkulduğu söyleniyor.

İngiltere’de yayımlanan The Economist dergisi internet sitesinde “Ankara’yı kızdırmayın” başlığıyla bir foto-haber yayımladı. Son dönemde gerçekleşen operasyonlar ve soruşturmalara ilişkin fotoğrafların yer aldığı haberin metninde, “Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’si 2002’de iktidara geldiğinde pek çok kişi partinin İslamcı bir gündemi olmasından korkuyordu. Ancak bugün artan otoriterleşme daha büyük bir korku kaynağı” denildi.

“Erdoğan’ın 1960’dan bu yana dört kez seleflerini deviren ordu üzerinde sivil bir yönetim tesis etti”ini" söyleyen The Economist, “Ancak kimileri hükümetin darbe korkusunu, gazetecilerin baskı altına alınması da dahil olmak üzere meşru muhalefeti taciz etmek için kullandığına inanıyor. Uzun süredir devam eden ‘Ergenekon’ soruşturması bir darbe tezgahı olduğunu söylese de, yüzlerce kişinin tutuklanmış olmasına rağmen şimdiye kadar tek bir mahkumiyet kararı bile alınmadı” diyor.

TKP’nin Sesi: “Korkmayın, hem İslamcıdır hem de otoriter”
Bugün yayımlanan TKP’nin Sesi’nde de bu konu ele alınarak, şunlar söylendi:

Bir İngiliz gazetesi “Ankara’yı kızdırmayın” diye yazmış. Önceleri İslamcı bir gündemi olduğundan korkulan AKP’nin bugün otoriterliğinden korkuluyormuş. Hükümet “darbe korkuları”nı gazetecilere yönelik baskıyı artırmak, meşru muhalefeti sindirmek için kullanıyor “olabilir”miş.

İngiliz gazetesine ve onun Türkiye’deki benzerlerine hatırlatmak gerek: Darbe korkularını yaratan da, bunu da kullanarak gericileşen ve faşizanlaşan bir siyasal iklim tesis eden de bu hükümettir. Korkuları büyütmek, hatta onları birbirine karşı konumlandırarak siyasi hesaplarının peşinden koşmak bu hükümetin ve ona destek veren emperyalist ağababalarının ustalaştığı bir pratiktir.

AKP’nin emperyalist destekçileri otoriterleşme korkusunu büyüten siyasi iktidarın bu korkuyu gericileşmeden duyulan huzursuzluğu yönetmek için nasıl kullandığını görerek, keyifleniyor olmalı.

Türkiye korkulara, korkuların belirlediği bir siyasi iklime mahkum edilmek istenmektedir. Bunu kabul etmemek, korkularımızın, yani AKP’nin üzerine gitmek elimizdedir.

(soL-Haber Merkezi)