'Anadolu'yu Vermeyoz' davası başlıyor

'Anadolu'yu Vermeyeceğiz' sloganıyla, çevre tahribatının engellenmesi ve doğaya zarar veren uygulamaların durdurulması için Türkiye'nin çeşitli noktalarından Ankara'ya yürüyen 23 kişi hakkında açılan dava yarın başlıyor.

"Anadolu'yu Vermeyeceğiz" davası yarın Ankara’da başlıyor. Geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye’nin on bir farklı noktasından "Anadolu’yu Vermeyeceğiz" sloganıyla, doğaya ve yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için Ankara’ya yürüyen Büyük Anadolu Yürüyüşü grubu, Haziran ayında Ankara Kurtuluş Parkı’nda oturma eylemi başlatmıştı. Eylemcilerden 13’ü gece saat 02.00 sularında gözaltına alınmış ve birkaç ay sonra 23 eylemci hakkında dava açılmıştı.

İlk duruşma yarın 9.15’te Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dava kapsamında 23 kişi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetle yargılanıyor. Büyük Anadolu Yürüyüşçüleri'nin davaya çağrısı şöyle:

ANADOLU’YU VERMEYECEĞİZ DAVASI’NA ÇAĞRI

Onlar, doğanın ve içindeki yaşamların çığlıklarını duyup da susanlar,
korkunç katliamı görüp de seyredenler,
gerçekleri bilip de örtenlerdir.

Onlar, temiz su ve besin kaynaklarımızı paraya dönüştürenler,
karınlarınızın parayla doyduğunu sananlar,
beyinlerimizin petrolsüz çalışmayacağını düşünenlerdir.

Onlar, sınırsız tüketim isteklerine ihtiyaç der,
acımasızlıkların tümüne ‘hayatın kuralı bu’ der geçerler.

Onlar, suni ihtiyaçları için her şeyi yok eder,
yaşam hakkı nedir bilmezler.

Onlar, kapımıza dayanmış olan kuraklığın, kıtlığın, yok oluşun ve zulmün sebebidirler.

SEN DE ONLARDAN OLMA!

Kendini doğanın sahibi değil bir parçası olarak gören bizler yargılanıyoruz. Hem de şirketlerin doğayı talanına sessiz kalmadığımız için yargılanıyoruz. Gereksiz tüketim ve para hırsı yüzünden, doğaya zarar veren faaliyetlerle yaşamlarımız yok edilmesin istiyoruz. İçinde var olduğumuz doğayı ve onun hassas dengesini tehdit eden, manifestomuzda sıraladığımız ilkeleri ve talepleri karşılamayan, ulusal veya uluslararası yasa, sözleşme, antlaşma ve bunların uygulamalarının tümünü reddediyoruz. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan doğamızın kadim dengesini, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın birinci şartı olarak görüyoruz.
Talancıların tahakkümüne, sömürünün meşrulaştırılmasına karşı çıkan herkesi 28 Aralık’da yargılanacak 23 arkadaşımızın duruşmasına katılmaya çağırıyoruz.

ARKADAŞLARIMIZI VERMEYECEĞİZ!

ANADOLU’YU VERMEYECEĞİZ!

Dava sürecine nasıl gelindi?
Büyük Anadolu Yürüyüşçüleri çevre tahribatına karşı, geçtiğimiz nisan ayında Türkiye’nin on bir farklı noktasından Ankara’ya yürüyüş başlatmıştı. Köylerden, kasabalardan, şehirlerden koyun, keçi, köpek gibi hayvanlarıyla beraber yola çıkan grup, kırk gün kırk gecelik yürüyüşün ardından 21 Mayıs’ta Ankara’ya varmış, fakat trafiği tehlikeye düşürecekleri gerekçesiyle polis tarafından şehre alınmamıştı.

Grup, polis engeli üzerine Ankara, Gölbaşı’nda oturma eylemi başlatmıştı. Polis, eylemcileri usandırmak için her yolu denemiş, hatta Çankaya Belediyesi'nin eylemciler için gönderdiği seyyar tuvaletlerin kurulmasına dahi izin vermemişti. Tüm engellemelere karşın grup, 18 gün boyunca Gölbaşı’ndaki eylemi sürdürdü.

Büyük Anadolu Yürüyüşçüleri’nden bir grup Gölbaşı’nda yaşananları duyurmak için 10 Haziran 2011’de Ankara’ya geldi. Kızılay’da konu ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştiren grup, açıklamanın ardından Kurtuluş Parkı’nda oturma eylemi başlattı. Fakat o gece, saat 2.00 sularında on üç eylemci gözaltına alındı. Gözaltından birkaç ay sonra ise 23 eylemci hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet iddiasıyla dava açıldı.

(soL - Haber Merkezi)