AKP'nin eğitimden anladığı...

Diyarbakır Ergani’de 29 imam din dersine girmesi için görevlendirildi. Bunca öğretmen ve kadro açığı varken önceliğin din dersine verilmesi üstelik öğretmen olmayan kişilerin okullarda görevlendirilmesi AKP’nin eğitime bakışını göstermesi açısından oldukça çarpıcı bir örnek oluşturdu.

Ergani'deki ilköğretim okullarında Din dersi vermesi için ilçe müftülüğüne bağlı camilerde görev yapan 29 imam görevlendirildi. Günlük cami görevlerinin dışında haftada 8 saat din derslerine girecek imamlar girdikleri ders başına ücret alacaklar. Konu ile ilgi görüşlerini aldığımız Eğitim–Sen Ergani Temsilcisi Servet Pala yaptığı açıklamada “Bu durumun AKP Hükümetinin eğitime bakışını net bir şekilde” gösterdiğini belirtti.

“Bu durum AKP’nin eğitime bakışını gösteriyor”
Eğitim-Sen’in temel görevinin eğitim ile ilgili sorunları gündeme alıp çözüme katkı sunmak olduğunu belirten Pala son günlerde kendilerine ulaşan önemli sorunlardan bir tanesinin de din derslerine imam ataması yapılması olduğunu belirtti. Pala yaptığı açıklamaya şöyle devam etti:

“Önemli bir sorundur, zira bu, eğitimdeki ve AKP hükümetinin eğitime bakışındaki sorunları net bir şekilde göstermektedir. Temel önemdeki bu sorunları sıralayalım. Öncelikle, imamların derse giriyor olması öğrenciler için ciddi bir handikaptır. Çünkü öğretmenliğin temel referansı sadece kuru bilgi değildir. Öğretmenlik, her şeyden önce nasıl öğreteceğini bilmektir ki, imamların –aldıkları eğitimin temel özelliklerinden kaynaklı olarak- böylesi bir önemli birikime sahip olmadıkları aşikardır. Sanırım yeri gelmişken söylemek gerekiyor sendikamız, asker ve polislerin de derse girmesini onaylamamaktadır. Çünkü az evvel bahsettiğimiz öğretmenlik referansı bu iki kesimde de bulunmamaktadır. Nitekim sözel branştan her hangi bir öğretmenin trafik ve milli güvenlik derslerini vermesi her daim olasıdır.

Din kültürü derslerine imamların giriyor oluşu bir başka sorunu daha en çıplak şekilde göstermektedir ülkemizdeki büyük öğretmen açığı. Bilindiği üzere hükümetler her zaman öğretmen açıklarını az göstermek gibi bir eğilim gösterirler. Amaç, bu açığı az göstererek atamaları azaltmak ve böylece sermayeye ve rantiye kesimlere daha fazla pay ayırmaktır. Bugün ülkemizde 350 bin atama bekleyen öğretmen adayı bulunmaktadır. Öğretmen açığı ise 270 bin civarındadır. Ancak mevcut hükümet, her yıl gerçekleştirdiği 30-40 bin kişilik atamalarla sadece zevahiri kurtarmaya çalışmakta, geri kalan eğitimci boşluğunu ise ücretli öğretmenlerle doldurma yoluna gitmektedir.”

"İki saatlik din dersi için bu kadarsa gerisini siz düşünün…"
Pala açıklamanın devamında AKP’nin atanmayan din öğretmenleri dururken derslere imam ataması yapmasının işi ucuza kapatmaya çalışmak olduğuna ve bunca boş branş varken önceliğin din dersine verilmesinin de ayrıca anlamlı olduğuna değindi. Aynı sıkıntıların ücretli öğretmenlik yoluyla diğer branşlarda da yaşandığını belirten Pala şöyle devam etti:

“Bazı basın organlarına da yansıdığı üzere ilçemizde 29 imam, haftada 8 saat üzerinden derse girmektedir. Bu, sadece ilçemizde toplam olarak 232 saatlik din kültürü dersinin boş geçtiği anlamına gelir. Her bir öğretmenin ataması yapılabilmesi için 21 saatlik ders boşluğu olduğunu düşünecek olursak, bugün ilçemize en az 11 din kültürü öğretmeni ataması yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bilmeyenler için söyleyelim din kültürü dersi haftada iki saattir. Haftada sadece iki saatlik bir ders için dahi 11 öğretmen gerekiyor ise varın gerisini siz düşünün… Nitekim ilçemizde sınıf öğretmenliği, rehberlik, bilişim teknolojisi, beden eğitimi gibi çeşitli branşlardan toplam iki yüz elli civarında atama yapılmıştır. İlçemizdeki kadrolu-sözleşmeli öğretmenlerin toplam sayısı ise 1220 civarındadır. Oranlar ortadadır.

Son olarak değinmemiz gereken şey ise ücretli olarak atanan öğretmenlerin yaşadıkları sıkıntılar ve bunun eğitime daha açıkçası öğrencilerimize yansımasıdır. Takriben 700 TL. civarında maaş alan, sosyal güvencesi bulunmayan, yaz aylarında, ara tatillerde vb maaş alamayan, bir dahaki seneye atamasının yapılıp yapılmayacağı sorunsalı yaşayan bu öğretmenlerin psikolojisi aldıkları maaş ve KPSS sorunsalı arasına sıkışmış bulunmaktadır.

Velhasıl ilçemiz özelinde de görüldüğü üzere öğretmen atamaları ve bu bağlamda eğitimin durumu içler acısı bir durumdadır ve acilen gerekli önlemler alınmalıdır.”

AYÖP: “Öğrencilerimizin ufkunu, geleceğini imamlara teslim etmeyeceğiz”
Ataması yapılmayan öğretmenler platformu İstanbul Anadolu Yakası Temsilcisi olan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Yasemin Çakıcı ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada imam atamasının AKP’nin ülkeyi gericileştirmesi ve kadrolaşmasının net bir göstergesi olduğunu belirterek şöyle devam etti:

“2005–2006 yılında ilköğretimdeki öğretim programları yenilendi ve yapılandırmacı anlayış benimsendi. Bununla kabaca şu hedefleniyor: Ezberden uzak, bilgiyi öğretmenin öğrenciye aktarmadığı, öğrenciye bilginin keşfettirildiği bir anlayış. İmamlarla mı bunu hayata geçirecekler.

Bİr diğer nokta da: Tayyip Bey bize dedi ki: Onlar öğretmen olamayanlar. KPSS'de yeterince puan almayan birini ben nasıl görevlendirebilirim. Diplomanın bir yeterlilik belgesi niteliği taşıdığını hatırlatarak şunu sormak lazım: 327 bin mezun ve işsiz öğretmen var. Öğretmen açığı çok fazla. Sendikaların açıkladığı rakam 300 bin, devletin ise 133 bin. Biz şunu biliyoruz ki ücretli (güvencesiz) çalıştırılan öğretmen sayısı da100 bini aşıyor. Bu yıl sınava giren bütün öğretmenlerin ataması yapılsa bile okullardaki öğretmen açığı kapanmıyor. İmam atayarak mı bu sorunları gidermeyi hedefliyorlar? İmamın görev yeri camiidir. Mesele açık: AKP kadrolaşıyor. Gericileştiriyor. Bu ülkenin geleceği cemaatlere teslim ediliyor.

AYÖP olarak da her zaman üzerinde durduğumuz bir noktayı burada da vurgulamak istiyorum: Amaç, geçmişini bilmeyen, yarınını düşünmeyen, bugününe şükreden, hakkını aramayan, itaat eden cahil insanlar yetiştirmek.

Bizler öğrencilerimizin ufkunu, geleceğini imamlara teslim etmeyeceğiz."

(soL -Haber Merkezi)