AKP'den insanlık dışı Metin Lokumcu savunması: 'Hem düzeni bozacaksın...'

Hopa'da polis saldırısı sonucunda hayatını kaybeden Metin Lokumcu'nun ailesinin açtığı tazminat davasına savunma gönderen Bakanlık, “Hem devletin kamu düzenini bozmak için eylem yapıp, hem de vefat edince devletten tazminat talebinde bulunulamaz" dedi.

Hopa'da polis saldırısı sonucunda hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ailesinin, İçişleri Bakanlığı’na karşı açtığı davaya savunma gönderen bakanlık, “Hem devletin kamu düzenini bozmak için eylemde bulunup, hem de yaralanınca ya da vefat edince devletten tazminat talebinde bulunulması hukuk sisteminin koruduğu bir hak olmamalıdır” diyerek adeta Başbakan'ı protesto etmenin ölümle sonuçlanmasının normal olduğunu savundu.

Radikal'den Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Başbakan Erdoğan ’ın Hopa’da yapacağı miting öncesinde 31 Mayıs 2011’deki eyleme polis saldırmış, yoğun biber gazına maruz kalan Lokumcu hayatını kaybetmişti. Lokumcu’nun ailesi İçişleri Bakanlığı’na karşı maddi ve manevi tazminat talebiyle Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Bakanlık, mahkemeye gönderdiği savunmada davanın reddedilmesini istedi.

"Hem devletin kamu düzenini bozacaksın..."
Lokumcu’nun kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği ifade edilen savunmada şöyle denildi: “Unutulmaması gerekir ki, hukuka aykırı davranmanın mazereti olamaz. Hem devletin kamu düzenini bozmak için eylemde bulunup, hem de yaralanınca ya da vefat edince devletten tazminat talebinde bulunulması hukuk sisteminin koruduğu bir hak olmamalıdır. Hiç kimse kendi hukuka aykırı eylemine veya tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği gibi onun yakınlarının da bundan faydalanması kabul edilemez.”

"Sakinleştirmek isterken gaza maruz kaldı"
Lokumcu ailesinin avukatlarının yaptıkları savunmada, Lokumcu’nun polislerle konuşup durumu sakinleştirmek isterken bir kez daha gaza maruz kaldığı, kardeşi Osman’a, “Nefes alamıyorum” dediği, ambulansa konurken de gaz bombası atıldığı belirtildi. Avukatlar, Lokumcu’nun, “yoğun ve ölçüsüz gaz nedeniyle hayatını kaybettiğini” ve “devlet eliyle kullanılan kimyasal silah ile öldürüldüğünü” savundu. Olaylarda kullanılan “OC” ve “CS” türü biber gazlarının ölümcül olduğu ve kimyasal silah konvansiyonu 1.5 sırasında yer alan ölümcül sonuçları olan “kimyasal silahlar” kategorisinde yer aldığını belirtilen savunmada, Türkiye’nin taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi’ne göre de bu gazların kullanılmaması gerektiği vurgulandı.

Gazlarımız yasal
Olaylar sırasında kullanılan gazın kimyasal nitelikte olduğu yönündeki iddialarla ilgili olarak bakanlık şu savunmayı yaptı: “Geçici etki meydana getiren göz yaşartıcı mühimmatların toplumsal olayları denetim altına almak amacıyla kullanılmasında herhangi bir sakınca ve hukuki engel bulunmamaktadır. İdaremizin hizmet kusuru yoktur.”

"Tazminat kabul edilirse faizi düzgün hesaplansın"
Bakanlık ailenin istediği toplam 415 bin lira maddi ve manevi tazminat oranının da fazla olduğunu savunarak, “Davacı tarafın uğramış olduğu zararların ve yapmış olduğu harcamaların açık ve net şekilde ispatlanarak ortaya konulması gerektiği açıktır. Ülkemizde son yıllarda istikrarlı bir şekilde düşük enflasyon yaşanmakta ve paranın alım gücü düşmemektedir. Tazminat talebi kabul edilirse faiz yasaya ve hakkaniyete uygun olarak hesaplamanın yapıldığı tarihten işletilmelidir” dedi.

Yoğun biber gazı atılmıştı
Emekli öğretmen Metin Lokumcu, Başbakan Erdoğan’ın 2 yıl önce Artvin Hopa’da gerçekleştirdiği miting öncesi ve sonrasında çıkan olaylardan etkilenmiş, biber gazı ve aşırı heyecana bağlı kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetmişti. Trabzon Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside bronşit ve astım hastası olan 54 yaşındaki Lokumcu’nun, biber gazından etkilendiği bulgusuna ulaşılmıştı.

“Olayların büyümemesi için”
Duruşmada Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu müşteki olarak konuştu. Lokumcu, “Babamla telefonda konuştuğumuzda bana ‘Hopa’ya gideceğim. Gençler var. Ben gitmezsem olaylar büyür’ dedi. 40 dakika sonra onu aradım. ‘Çok fazla gaz sıktılar. Ben çok kötü durumdayım’ dedi. Sonra da babamı kaybettik. O gün babam göstericiler ve polis arasında barikat olmuş. Olayların büyümemesi için oradaydı. Hakim Bey, ben sizin üzerinize 1 saat gelsem siz de ‘yeter’ diye bağırırsınız. Babam sadece polislere bunu söyledi.... Biz sadece adalet istiyoruz” dedi.