AKP faşizmi Sarıyer'de

AKP yöneticileri en ufak muhalefete bile tahammül edemediklerini son olarak İstanbul Sarıyer’de gösterdi. Anayasa paketini anlatmak için katıldığı toplantıda eleştirilere cevap veremeyen Milli Eğitim Bakanı Çubukçu soluğu karakolda aldı.

17 Temmuz Cumartesi günü, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu AKP'nin "referandumda evet" kampanyasını anlatmak için Sarıyer'deki Rumelihisarı Mahallesi Güzelleştirme, Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği'ni ziyaret etti. Bakan'ın gecikmesi nedeniyle bir buçuk saat geç başlayan toplantıda Çubukçu 12 Eylül'de yapılacak referandum konusunda açıklamalarda bulundu.

Referandumda evet kararı çıkacağına ilişkin herhangi bir endişeleri bulunmadığını kaydeden Çubukçu, zaten herkesin referandumda evet oyu kullanacağını, muhalefet partilerinin tabanlarının da evet oyu vereceğini iddia etti. Bugüne kadar verdikleri destekten dolayı Hisarüstülülere teşekkür eden bakanın hangi destekten söz ettiği anlaşılmadı.

Bakan Çubukçu, hükümetin mecliste onaylattığı pek çok yasa tasarısını iptal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ni suçladı. Hükümetin gerçekleştirmek istediği tüm olumlu gelişmelerin Anayasa Mahkemesi tarafından engellendiğini savunan Bakan Çubukçu, AKP hükümeti geldiğinde dört bin dolar olduğunu söylediği kişi başına düşen milli gelirin şu anda on iki bin dolara çıktığını, eğer Anayasa Mahkemesi'nin engellemeleri olmasaydı bu gelirin üç-dört kat daha fazla olacağını iddia etti. Dernek başkanının Hisarüstü Mahallesi'nin sorunları hakkında yaptığı sunumun ardından bazı dernek üyeleri Bakan Çubukçu'nun sözlerini eleştirdi ve sorular yöneltti.

Hükümetin Anayasa Mahkemesi'ni kendi isteklerine aykırı bir şekilde karar aldığı için eleştirdiğini söyleyen Hisarüstülüler, hükümeti Anayasa Mahkemesi kararları üzerinden mağduru oynadığı gerekçesiyle eleştirdiler. Buna cevaben Bakan Çubukçu, kendi hükümetlerinin hukuka saygılı olduğunu, Anaysa Mahkemesi kararlarına uyduğunu iddia etti. Daha sonra mahalle sakinleri eğitimin özelleştirilmesi ve paralılaştırılması nedeniyle hükümete eleştiriler yöneltti. Bir üyenin özel üniversitelere komik fiyatlarla arsa tahsis edildiğini buna karşılık devlet üniversitelerinin desteklenmeyerek sermaye ile ilişki kurmalarının teşvik edildiğini hatırlatması üzerine Bakan Çubukçu, hükümetleri döneminde hiçbir özel üniversiteye arsa tahsis edilmediğini söyledi. Öğretmen kadrosunda çok sayıda açık bulunmasına rağmen yeni öğretmen atamak yerine binlerce yeni polis ve imam istihdam edildiğine ve Milli Eğitim'de yoğun şekilde gerici kadrolaşma yaşandığına dikkat çekildi.

"Hepiniz seçkincisiniz"
Daha sonra eleştirilerin yoğunlaşması üzerine sinirlenen Çubukçu, soru soran dernek üyelerini "seçkinci" olmakla suçladı. Bu sırada bakanın koruması soru sormaya çalışan bir üyeyi dışarı çıkarmak istedi. Üyenin dışarı çıkmayı reddetmesi üzerine salonda gerilim yükseldi ve Bakan Çubukçu mahallelileri terbiyesizlikle suçlayarak derneği terk etti. Edinilen bilgiye göre bakan kendisine soru yönelten dernek üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu ve bakanın derneği terk etmesinden birkaç saat sonra dernek yöneticileri ve soru soran üyeler polis karakoluna çağırıldı. Devlet büyüklerini küçük düşürmekle ve onlara hakaret etmekle suçlanan dernek üyelerinin ifadeleri alındı.

İfadesine başvurulan bir dernek üyesi soL'a yaptığı açıklamada Bakan'a yöneltilen eleştirilerin herhangi bir şekilde hakaret içermediğini, sorunun Bakan'ın bu eleştirileri yanıtlamakta yetersiz kalmasından kaynaklandığını belirtti. Derneğe Anayasa değişikliğinin özgürlük ve demokrasi alanında getireceği kazanımları anlatmak üzere gelen Çubukçu'nun yapılan eleştirilere tahammül gösteremediğini belirten mahalle sakini, her yerde insanları azarlamaya alışan AKP yöneticilerinin aradıkları ortamı Hisarüstü Mahallesi'nde bulamadıklarını kaydetti.

12 Temmuz Pazartesi günü Çatalca Belediyesi tarafından düzenlenen Erguvan Festivali'nde sahne alan Beyoğlu Kumpanya sanat ekibine, AKP'liler tarafından müdahale edilmişti. Ekip "Tayyip Blues" şarkısını seslendirdiği sırada AKP Çatalca İlçe Başkanı başbakana hakaret edildiğini iddia ederek önce tehdit etmiş, sonrasında da polis ve savcıyı arayarak ekibi göz altına aldırmaya çalışmıştı.

(soL - İstanbul)