Akçakale’de yaşanan ilk ölüm değilmiş!

3 Ekim tarihinde Akçakale’de 5 yurttaşın hayatını kaybettiği olayın Akçakale’de yaşanan ilk ölüm olmadığı ortaya çıktı. 23 Eylül'de yaşanan benzer bir sonucunda bir çocuğun öldüğü ortaya çıkarken, Akçakale’de AKP’ye dönük büyük bir tepki var.

Akçakale’de yurttaşların ölümüne göz göre göre davetiye çıkaran AKP’nin olaydan yaklaşık 10 gün önce bir çocuğun hayatını kaybetmesine rağmen bölgeyi boşaltmadığı ortaya çıktı.

Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Kemal Erdemol’un haberine göre, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi Suriye sınırına yakın olmanın yarattığı sıkıntıları çok uzun zamandan beri yaşamasına karşın Suriye tarafından gelen bir havan mermisinin yol açtığı can kaybı nedeniyle adı hatırlanan bir yerleşim birimi.

DPT’nin İl, İlçe Sosyoekonomik Gelişme Endeksi’ne göre 872 ilçe arasında 814. olarak gelişmemişliğin tüm sorunlarıyla iç içe. Bölge illere verdiği göçle bilinen ilçe, geçen hafta beş kişinin hayatını kaybettiği bombalanma vakası ile anılıyor ama 23 Eylül’de yine Suriye tarafından atılan bir top mermisinin biri çocuk üç kişiye isabet ettiği, çocuğun daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği kamuoyunca bilinmiyor. Halkın o zaman da kaymakamlığı basıp protesto ettiği de. Oysa geleneksel olarak MHP’nin çok güçlü olduğu, son dönemde ise AKP’nin ezici bir ağırlıkla seçim kazandığı ilçe, şimdi AKP iktidarına karşı öfkenin merkezi olmuş durumda.

‘Kamp içerde, biz sınırdayız’
Kızgınlığın en önemli nedeni de savaşın etkilerinin yaşanacağının bilinmesine rağmen yetkililerin gerekli önlemleri almadığına inanılması. Vatandaşlar, sınırdan uzak iç bölgelere neden tahliye edilmediklerini soruyorlar. Suriye’den gelen göçmenler için yapılan kampın sınırdan 6-7 kilometre ötede olmasına rağmen kendilerinin sınıra sıfır noktada yaşadığını belirterek “ölümle karşı karşıya bırakıldıklarını” dile getiriyorlar. Belediyenin tek yaptığının “sınıra yaklaşmayın” anonsu olduğunu söylüyorlar. Bu nedenle ilçe boşalmış durumda. Başta öğretmenler olmak üzere çok sayıda memur ilçeden ayrılmış. Urfa Sağlık-Sen Başkanı Selami Balcı, sağlık elemanlarının can güvenliği olmadığını belirterek önlem alınmasını istiyor. İlçede 14 aile hekimi, devlet hastanesinde 9 hekim, 23 de hemşire görev yapıyor. Abdullah Şaban da öfkesini gizlemeyenlerden. Hükümetin bomba olayını bahane ettiğini düşünüyor ve “Bu uluslararası bir komplodur” diyor. CHP ilçe yöneticisi Ahmet Yürüboğa da hükümetin önceden Suriye’yi uyarması durumunda bu sorunların yaşanmayacağını belirtiyor ısrarla.

AKP’ye öfke
Kızgınlığın merkezinde AKP’nin Şanlıurfa milletvekilleri var. Bomba olayından sonra gelmeyişlerine kızıyorlar. Kendisini MHP’li olarak tanımlayan Hafız adlı Akçakaleli, olayın ardından ilçeye ilk önce CHP milletvekillerinin geldiğini söyleyerek “İktidarın tüm kredisi burada bitti” diyor. Hafız, eğer savaş olur da Akçakalelilerin Suriye’de yaşayan akrabaları gelirse bugünkünden daha sorunlu bir göçmen dalgasıyla karşılaşılacağını da belirtiyor. Çünkü Akçakalelilerin akrabalarının çoğu Suriye’de. Özellikle Rakka’dan alınan Suriyeli gelinler de var ki sayıları 2 binden fazla.