'Akademik tezgâh'tan geçenler...

Ülkeyi yöneten birçok isim, yurtdışında tarikat tezgâhından geçti.

soL Dinci örgütlenmelerin, yurtdışı yüksek lisans ve doktora eğitimine giden öğrencileri kuşatmaya almaları, yeni bir olgu değil. Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, bugün ülke yönetiminde kilit noktalarda olan birçok isim, yurtdışı eğitimlerini dinci örgütlenmelerin gölgesinde yaptı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün yaşamındaki İngiltere dönemi, Kraliçe II. Elizabeth'in Türkiye ziyaretinde gündeme gelmişti. Kraliçe ile Gül'ün ve eşlerinin samimiyetleri, medyada ilgi uyandırmıştı.

Gül'ün İngiltere sevgisi, 70'li yılların sonlarında başlayan doktora eğitimi günlerinden kalma. 1976-1978 yılları arasında Fehmi Koru ve Şükrü Karatepe'yle birlikte Milli Kültür Vakfı'nın bursuyla doktora çalışması yapmak için İngiltere'ye gönderilen Gül, burada Müslüman Öğrenciler Birliği'ne bağlı olarak faaliyet gösteren Türk Öğrencileri Yardımlaşma Vakfı'nın (TÜRKYAR) kurucularından oluyor. Vakfın kurucuları arasında, Yusuf Bozkurt Özal, Sivas Madımak katliamının önemli isimlerinden Temel Karamollaoğlu gibi isimler de bulunuyor.

Cemaatin sıcak yuvası...
Akademik eğitim için Türkiye'den İngiltere'ye giden öğrencilere 'destek vermek' amacıyla kurulan vakıf, bir yurda da sahip. Yirmi kişi kapasiteli bu yurtta, sadece erkek öğrenci ve akademisyenler kalabiliyor. Vakıf yöneticilerinden biri, bir gazeteye verdiği demeçte, bu yurdu "fiilen faydalananların ötesinde, pek çok öğrenci için yabancı bir memlekette ihtiyaç halinde başvurulabilecek, sığınılabilecek, danışılabilecek sıcak bir yuva" olarak tanımlıyor. Bugün AKP'deki ve çevresindeki birçok ismin yolu, bu 'sıcak yuva'dan geçmiş. Vakıf yöneticisinin "TÜRKYAR, eğitim sürecindeki dindar insanların, İslami kurallara ve kendi kültürlerine göre yemek yeme, yaşama kolaylıklarını sağlamak üzere kurulmuş. Sakinlerini İngiltere'nin akademik gruplarıyla ve kişileriyle tanıştıran bir organizasyon aynı zamanda" sözleri, yurdun işlevini bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.

Çelik'in vefa borcu

Vakfın "yardımları"nı esirgemediği isimler arasında bugün Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) başındaki isim Hüseyin Çelik de yer alıyor. Çelik, Cumhuriyet döneminden bu yana Türkiye'nin gördüğü en piyasacı ve gerici isimlerden biri olmasıyla dikkat çekiyor. Çelik, idaresindeki MEB bursuyla, 2006 yılından bu yana, her yıl yurtdışına gönderilen bin yüksek lisans ve doktora öğrencisini Fethullahçı örgütlenmelerin kucağına atarak, şimdi vefa borcunu ödüyor.

TÜRKYAR bakanlar kurulu!
Dinci TÜRKYAR Vakfı'nın tezgâhından geçenler arasında, Gül ve Çelik'in yanı sıra, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım Bakanı Sami Güçlü, Devlet Bakanı Beşir Atalay gibi milletvekilleri, gazeteci Fehmi Koru, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu gibi isimler de var.

TÜRKYAR vakfının faaliyetleri, bugün yurtdışına yüksek lisans ve doktora eğitimi için gönderilen öğrencilere Fethullah Efendi'nin müritlerinin gösterdiği 'misafirperverliği' anımsatıyor. Cemaat gönüllüleri, öğrencileri ilk günden yalnız bırakmıyor, zor durumda kalan öğrencileri kuşatıyor. Hedefte, ülkenin ve üniversitenin geleceğine yön verecek isimleri yetiştirmek var.