Radikal'in haberine göre, Eğitim-Sen’in tüzüğüne ‘ana dilde öğrenim hakkı’na ilişkin bir hükmü koyması üzerine Genelkurmay Başkanlığı’nın 2003 yılındaki bir yazısıyla başlayan kapatma davasında AİHM, ‘ana dilde öğrenim hakkı’nı savunduğu için Eğitim-Sen’in kapatılamayacağına, aksi durumun, ‘ifade özgürlüğü’ ile ‘dernek kurma ve toplantı özgürlüğü’ne aykırı olacağına karar verdi.

Genelkurmay, Bakanlık, Valililik el ele verdi dava açtı!
Eğitim-Sen’in tüzüğünde “Bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur” ibaresini eklemesi üzerine 2003 yılında Genelkurmay Başkanlığı durumu, bakanlıklara bildirerek, ibarenin anayasaya aykırı olduğunu savunmuştu. Bakanlıklar konuyu Eğitim-Sen’in genel merkezinin Ankara’da bulunması üzerine Ankara Valiliği’ne aktardı, Valilik Eğitim-Sen'den ibareyi tüzükten çıkarmasını istedi, sendika talebi yerine getirmeyince dava başladı.

Kapatma istemini reddeden Ankara 2. İş Mahkemesi’nin kararı Yargıtay’da iki kez bozuldu. Ankara 2. İş Mahkemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı doğrultusunda, sendikanın kapatılması kararını vermek üzereyken Eğitim-Sen, tüzüğünden anadille eğitim hakkı ibaresini çıkardı, dava konusu ortadan kalkmış oldu. Yargıtay’ın kararı ise AİHM’ye taşındı. Önceki gün AİHM davayla ilgili kararını açıkladı. Mahkeme, Yargıtay’ın sendika hakkında verdiği kapatma yönündeki kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10’uncu maddesindeki ‘ifade özgürlüğü’, 11’inci maddesindeki ‘dernek kurma ve toplantı özgürlüğü’ne aykırı olduğunu kararlaştırarak Eğitim Sen’i haklı buldu ve Türkiye’yi tazminata mahkum etti.