ABD'den bir rapor daha

ABD'de Pentagon'a bağlı ve şaibeli araştırma kuruluşu RAND'ın yayımladığı raporda Türkiye'nin geleceği için çizilen dört senaryoda da Türkiye'nin çözülüşünün kaçınılmazlığı üzerinde duruluyor. Rapor, AKP'nin bu çözülüşün göbeğine ustaca yerleştirildiğini de ortaya koyuyor.

HABER MERKEZİ Pentagon'da ABD eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın sorumluluğundaki Siyasi İşlerden Sorumlu Savunma Müsteşarlığı, RAND Corporation adlı araştırma kuruluşuna "Türkiye'de siyasal İslam'ın yükselişi" başlıklı 135 sayfalık bir rapor hazırlattı.

Türkiye'de İslam eksenindeki siyasi ve sosyal gelişmeler ve bunların ABD'ye yansımalarının ele alındığı raporda, Türkiye'nin 10 yıl içinde yaşaması muhtemel dört "alternatif gelecek" senaryosu da yer alıyor.
Raporda ilk olarak "ılımlı" olarak nitelenen senaryo tanımlanmış. Buna göre, AKP ılımlı, AB yönelimli bir yol izler, iktidardaki gücünü somutlaştırır. Dindarlığın kamusal alanda ifade edilmesi üzerindeki kısıtlamalarda bir miktar erozyon yaşanır fakat İslami yasaları getirmeye yönelik çaba göstermez. Raporda 2008 başlarına kadar en muhtemel senaryonun bu olduğu fakat AKP hakkında açılan kapatma davasının bu konuda şüphe doğurduğu belirtiliyor. Rapora göre, AKP kapatılmazsa ve iktidarda kalırsa, laiklik taraftarlarını tahrik edecek ve laik-dindar dengesini değiştirecek icraatlar yönünde bastırma hususunda "daha ihtiyatlı" olacak. Kemalist idareci sınıfın Türkiye'de hâlâ "büyük oranda hakim" olduğu kaydedilen raporda, "Siyasette dinin kabul edilir rolünü tanımlayan çizgileri aşan herhangi bir hükümet, siyasi gerilimi yükseltme ve muhtemelen askeri müdahaleyi tahrik etme riskini almış olacaktır" tespiti yer alıyor ancak AKP'nin öncülleri sayılan Refah ve Fazilet Partisi'nden çok farklı politik hedeflere sahip olduğu ve AB üyeliği hedefine öncelik verdiği vurgulanıyor.

Yumuşak mı olacak sert mi?
Raporda bu "ılımlı senaryo" gerçekleşmediği takdirde gündeme gelebilecek "daha az pozitif" senaryolarsa şu şekilde sıralanmış:

Bu senaryolardan ilkinde "sinsice İslamileştirme" yaşanacağı ve yeniden seçilmiş bir AKP hükümetinin daha saldırgan bir İslami gündem izleyeceği belirtiliyor. AKP'nin bir yandan da İran ve Suriye ile bağlarını güçlendireceği ve Avrupa Birliği'ne karşı bir İslam birliğinin peşinde koşacağı belirtiliyor. Raporu hazırlayanlar bu senaryonun pek olası olmadığını belirtmişler.

Diğer senaryoda Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatır, fakat kriz derinleşir. AKP muhtemelen başka bir isimle yeniden ortaya çıkarken, AB'yle ilişkilerdeki gerginlik artar.

Son senaryoya göreyse sosyal gerilimler öyle artar ki, ordu müdahalesi gerçekleşir. Bu ya ordunun sosyal basıncı hareket geçirdiği bir "yumuşak darbe" biçiminde ya da doğrudan müdahale biçiminde olur. Doğrudan müdahale çok olası olmasa da ordunun diğer bütün seçenekleri denediği durumda gündeme gelebilir.